Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

lusin ִ

allam davsanimi cok seviyorum NAPICAM BU SEVGIULE COK SEVIYORUM onsuz naparim😭😭😭😭😭😭😭😭 mizantropist kisiligimin aykiri bunyesi yemin ederim ONUN ICIN OLMUSMUS KOCA BI SEVGI PERSONASI VAR BENDE karimi cok seviyorum ve fransizlardan nefret ediyorum ve fener arsenal tutanlardan haz etmiyorum.
Reklam
insan nefretim azdı
"doğru insanla tanıştığında her şey değişecek." "peki ben bunu nereden anlayacağım?" "anlamayacaksın. hemen olmaz. sadece huzur ve sıcaklık hissedersin ve orada kalıp bir şans verirsin. sonra bir anda 'evet, aşk bu olmalı' dersin." "katılmıyorum. bence hemen anlarsın. gözleriniz buluştuğu andan itibaren olan her şey size sadece ilk anda ne kadar haklı olduğunuzu isbat eder." imagine me & you.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
suan bombos ama keyifli bi film izlemek istiyorum. önerilere acigim
the smallest man who ever lived.
bir yerlerde, küçük bir kız çocuğu için, yaşayan en alçak adam olmak nasıl hissettiriyor? seni geri istemiyorum. -sadece bazen. alçalmış anlarda- sadece bilmem gerek. özlemiyorum. sadece bilmek istiyorum. amaç neydi? aklında ne vardı? biliyorum. soruyorum. bu kadar basit miydi? bir erkeğin ulaşabilmesi gereken hiçbir kritere sahip olamamak nasıl hissettiriyor? sakın seni geri istediğimi düşünme. -sadece asla. hiçbir zaman- taşlanmış unutuluşumda ufalanıyorum artık. gittikçe küçülüyorum. hiçbir şeyinim. çünkü yaşayan en alçak adamın bir şeyi olmayı hak etmiyorum. senin günahların için ölebilecekken içten içe öldüm ben. sen, yaptığın ve yapmamanı istediğim şeylerden ibaretsin. seni unuturum ama asla affetmem. şimdiye kadar yaşamış en alçak adam.
Reklam
bu profil yirmiüç nisana hazır💅🧚‍♀️
florida!!!
bu kafes bi anlık güvenliydi. ve kilitleri kırmayı hayal etmesi benim kalbimi mahvediyordu. öyle ki sadece ilaçlar yavaşlattı kalbimin korkusunu. ve beni nereye götürdü? taparak sadece kendimi seçeceğim yere. çünkü sadece eylemlerin konuştuğu yere koşmalıydım. ve denizi düşününce aklımda sadece mezarıma vuran dalgalar var. beni delirtmenin kokusunu taşıyan şehir tenimde. sadece misafirsin. ziyaretçi. vakti gelince terk etmeli. burda kimsenin sorusu yok. aklımda olan tüm insanlae gömüldü. şehrime gömdüm. bizde öldü. ben bu şehre tutuklandım. unutmam lazım. o yüzden burda kalmalıyım. so fuck me up!
the albatross.
kötü bir tohum tüm bahçeyi öldürdü. kötü tohumun ben oldumu söylediler. bahçeyi ben yok ettim. kendi bahçemi ararken kayboldum. kanatların kuleye sıkışmış. seçtiğin ölüme sıkışıp kalmışsın. kanatlarını paraşüt gibi açtığın gün kulağında sihirli bir melodi. ve sen seçtiğin hayatta kanatlanacaksın. rüyalarımıza gelen ziyaretlere aynı gözyaşlarını döktük biz farklı gözlerden. tanıdığımız şeytanlar. geceleri ziyaretleri. kalbimize oluşan yükleri. korkunç bir tehlikenin içinde, gök kubbemiz üzerimize yığıldığında, istenmeyendik. nasıl ordaydık? önemi yok. bu yüzden kalbimizden geçiyoruz. yüklerimizden geçiyoruz. seçtiğimiz hayata kanatlanıyoruz. biliyorum. ilk hali gibi değil kanatlarımız. biliyorum. görüyorum bu halini. anlatmayacağım. biliyorum. ama biz. biz kanatlanacağız. aklımızın almadığı sevgileri kalbimiz alacak. senin sevgini kalbime sığıştıramadığım başka bir sevgiyle karşılaşırsam aşık olacağım. seni çok seviyorum azra.
loml.
bir anlıktı. gereksizdi. asla izin vermemeliydim. asla. bak burda aklımda ne çalmaya başlıyor biliyor musun? would've could've should've. olurdu. olabilirdi. olmalıydı. olmadık. olmamalıydık. olamadık. en başından beni durdurmalıydın. en başından yapmamalıydın. bana beni durdurmadın demeye hakkın yoktu. seni durduramazdım. bunu
my boy only break his favorite toys.
kendimi onardığımda özledin beni. tam o an geldim değil mi aklına? o an kaçtığın kollara nasıl da koştun ama... bizim oyunumuz hiç kalıcı değildi. benim hiçbir oyunim kalıcı değildi. kendimi kandırdım. ve sen en sevdiğin oyuncağını kırmaktan çekinmezken benim en sevdiklerim için özel bir rafım vardı. ve benim favorim tek ve özel olurdu. rolümüzün hep farkındaydık değil mi bebeğim? gerçek değildi hiçbir şey. biz neden böyleydik? işkence gören kalbimi çalmanı diledim. parçalayıp kaçtın. geri döndüğünde. ben artık orada yoktum. en sevdiğin oyuncağın kıramayacağın kadar uzak sana. ben daha iyiyim. sen benden uzakta parçalan.
Reklam
So long, London.
sakince yerle bir oldun bende. fark ettin mi? aramıza giren her mesafeyi ben diktim. her gidişine ben koştum. her soru işaretine noktayı koymak için ben çabaladım. yağan her yağmurda üstümüzü ben silkeledim. ama sonra kemiklerim soğuğa yakalandı. sana son vedamı orda yaptım sandım. yağmurda. yürürken. yalnız başıma. sadece gözyaşlarımın eşliğinde. orda dedim. evet, olmaz. evet, daha fazla koşamam. evet, bu yağmurda yalnız ıslanıyormuşum. ama sorun değil. üstümü silkelemeyi ve kurtulmayı biliyordum. ama sen... sana üzülüyorum. sen bilmiyorsun. ve kalp masajı bitti. ruh bitti. artık kızgın değilim. sen, ben bitirdim sanıyorsun. ama o gemiyi ayakta tutmaya çalıştığım her saniye ben boğuluyordum. geç kaldın. çok geç kaldın. artık olmaz dedim ikinci kez. bu sefer emin. taksimdeydim. yine. son kez dedim sana. evet, olmaz. yüzüm yeniden renklendi. orayı sevdiğim için, sevmek istediğim için kızmadım kendime. sen bana çok şey öğrettin. iki mezar. bir silah. birini bulacaksın. birini bulacağım. o biz olmayacağız (iyi ki)
imgonnagetyouback.
bana yerleşen sevgi senin kafanı öyle karıştıracak ki... bakarsan her şeyi yapabilirim. her şey olabiliriz. her şeyim olabilirsin. ama anlayacaksın. benim olmadığını. yine de bu dürtü var. seni terk edebilirim ya da sonsuza kadar sevebilirim. karar vermedim. ve sen hep bileceksin. benim olmadığını. bana ait değilsin. seni geri alacağım. ya da susuzluktan boğulacağım.
su noktaya gelmenin huzuru hicbir yerde yok
"i hope you get everything you've ever wanted, and i hope i never hear a thing about it"
gözlerim kayfe değil ela.
lusin ִ

lusin ִ

@faery
·
04 Ekim 2023 23:22
𓂃 ࣪˖ ִֶָ𐀔 vsco.co/lusin26
479 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.