sakince yerle bir oldun bende. fark ettin mi? aramıza giren her mesafeyi ben diktim. her gidişine ben koştum. her soru işaretine noktayı koymak için ben çabaladım. yağan her yağmurda üstümüzü ben silkeledim. ama sonra kemiklerim soğuğa yakalandı. sana son vedamı orda yaptım sandım. yağmurda. yürürken. yalnız başıma. sadece gözyaşlarımın eşliğinde. orda dedim. evet, olmaz. evet, daha fazla koşamam. evet, bu yağmurda yalnız ıslanıyormuşum. ama sorun değil. üstümü silkelemeyi ve kurtulmayı biliyordum. ama sen... sana üzülüyorum. sen bilmiyorsun. ve kalp masajı bitti. ruh bitti. artık kızgın değilim. sen, ben bitirdim sanıyorsun. ama o gemiyi ayakta tutmaya çalıştığım her saniye ben boğuluyordum. geç kaldın. çok geç kaldın. artık olmaz dedim ikinci kez. bu sefer emin. taksimdeydim. yine. son kez dedim sana. evet, olmaz. yüzüm yeniden renklendi. orayı sevdiğim için, sevmek istediğim için kızmadım kendime. sen bana çok şey öğrettin.
iki mezar. bir silah.
birini bulacaksın.
birini bulacağım.
o biz olmayacağız (iyi ki)