Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Medine Müdafaası
Esir bahtsızlığına düşen insan, kimin elinde ne olacağını dahi bilemiyor. Bir kere esir olmaya gör. Artık insan bile sayılmazsın...
Sayfa 213 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Beraber
Buraya hep beraber gelmedik mi? Yine hep birlikte gitmek gerekmez mi?
Sayfa 181 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Sen nefsini biraz say ki, düşmanın da seni saysın.
Sayfa 179 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası
Meskenetten kurtulmak, akıl ve mantık yolunu tutmak zamanı gelmiştir.
Sayfa 172 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
"Ne olacağız, ne oluyoruz, nereye gidiyoruz?"
Sayfa 166 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Medine Müdafaası
Türklerin yendikleri zorluklar, ingilizlere oranla o kadar fazla idi ki, bir kıyaslama yapılamazdı.
Sayfa 144 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Reklam
' Beş on baldırı çıplak için kaybedecek vaktimiz yok... İleri arkadaşlar!..'
Sayfa 137 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Sevinç
Keyfimiz de zaten bundan ibarettir. Kaybedileni bulma sevinci...
Sayfa 135 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Fahreddin Paşa
Kuvvet ne kadar az olursa, azim ve himmet o kadar çok olmak lazım gelir.
Sayfa 98 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Herkes her şeyi bildiğini sanıyor. Söz dinleyen yok...
Sayfa 84 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Birinci dünya savaşında, emsalsiz yiğitliğimizi ispat ile cihanı hayrette bırakan Çanakkale Zaferi gibi bir de " Medine Müdafaası" vardı ki , başlıbaşına gerçek bir iman, eşsiz bir selâmet destanıdır.
Sayfa 17 - Yağmur YayınlarıKitabı okudu
“AYAKLI KÜTÜPHANELER” M. NİHAT MALKOÇ “Ayaklı kütüphane” ifadesi aslında bir deyimdir. “Çok şey okumuş, her sorulana cevap veren, çok şey bilen, okudukları aklında kalmış kimse…” anlamlarına gelir. Eskiden bu çeşit insanlar çok vardı ülkemizde. Günümüzde de var; ama eskisi kadar değil. Değerli araştırmacı-yazar, tarihçi, gönül insanı Dursun
247 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Osmanlı'nın sadık(!) bir mebus iken, babası Mekke Emiri Şerif Hüseyin'i 1916 yılında Osmanlı'ya karşı isyana teşvik eden, bu isyanda önce İngilizler ile sonra hem İngiliz hem de Fransızlar ile işbirliğine giren böylece ilk başlarda İngiliz mandası, sonra bağımsız bir emirlik en sonunda 1946'da tam bağımsız olan Ürdün Kralı Abdullah'ın kendi gözüyle "Osmanlı'yı neden arkadan vurduğunun" muhasebesini anlatan kitap... Kral Abdullah'ın küçüklüğü ile başlayıp Ürdün'ün tam bağımsızlığını elde ettiği 1946 yılına kadar ki yaşadıklarını/hatıratını anlattığı eser... Özellikle Fahreddin Paşa'nın Mekke Savunması ve meşhur İngiliz ajanı Lawrence ile ilgili bölümleri dikkate değer. Bu kitap "Arap gözüyle Osmanlıyı" ve Arapların "ırkçı" yüzünü görmek için birebir... Tavsiye ederim.
Biz Osmanlı'ya Neden İsyan Ettik?
Biz Osmanlı'ya Neden İsyan Ettik?Kral Abdullah · Klasik Yayınları · 2006173 okunma
Kimi kolsuz, kimi bacaksız kalmış askerlerin, birbirlerine sokulup yardım ederek halsiz, mecalsiz bir durumda, son defa Haremüşşerif'i ziyaretle Ravza'ya yüzlerini sürerek dualar ede ede yaptıkları veda, görülecek şeydi. İngiliz altınları ile beslenerek Türk'e diş biler hale getirilmiş bazı sözde Araplar bile bu manzara karşısında göz yaşlarını tutamamışlardı. Bizimle beraber Medine'de kalıp aylarca süren muhasaranın her türlü sıkıntısını çekerek açlığına bile katlanan yerli Araplarsa tam bir matem havası içinde hüngür hüngür ağlıyorlardı
Sayfa 235Kitabı okudu
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Türklerin arap yarım adası ve balkanları kaybetlerinin üzerinden daha 100 yıl bile geçmemişken Türk milletinin bu yörelere olan bu kadar alakasızlığı ilginç. Bir zamanlar Şam, Medine, selanik vb. G.Antep, Manisa, Edirne gibi bizim şehirlerimizdi. Hala kültürümüz oralarda ama biz oraları çoktan unutmuşuz. Bu kitap bize bu şehirlerden mükaddes Medin-i Münevnerenin Osmanlı tarafından nasıl kahramanca savunulduğunu anlatıyor. Yapılan hatları, kahramanlıkları, ihanetleri anlatıyor. Bu konu için bir kitap okumak yetersiz bence daha yüzlerce kitaba konu olacak bir destan var, ama bu memlekette hangi kahramanlık öyküsü hakkınca yadedildi ki Medine Müdafası edilsin. Her kesni okumasını tavsiye ederim. Yayıncı notu: Birinci Dünya Savaşı’nda Türk’lerin Çanakkale’de gösterdikleri kahramanlık destanının bir benzeri de Hicaz’da kutsal toprakların müdafaasında yaşanmıştır. Mondros mütarekesi (1918) ile Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalayan güçlerin ve yandaşlarının karşısında Fahreddin (Türkkan) Paşa ve kumandasındaki kahraman Türk Askeri, mütareke şartlarını ve Osmanlı Sarayı’nın emirlerini hiçe sayarak bu toprakları hiçbir karşılık beklemeden dinlerine ve peygamberlerine olan engin sevgi ve saygı ile savunmuşlardır. Bu güne kadar Genel Kurmay’ın dosyaları arasında kalmış olan bu büyük zaferi, kumandanından erine kadar vatan ve Allah yolunda; O’nun yüce peygamberini ve mukaddes topraklarını savunmadaki kahramanlıklarının destanını bu eserde bir roman heyecanı ile okuyacaksınız.
Fahreddin Paşa'nın Medine Müdafaası
Fahreddin Paşa'nın Medine MüdafaasıFeridun Kandemir · Yağmur Yayınları · 2021371 okunma
961 öğeden 946 ile 960 arasındakiler gösteriliyor.