Düşünce Hataları
Düşünce hataları, özellikle sıkıntılı olduğumuz anlarda aklımıza birdenbire gelen, ilk anda mantıklı görünen ve genelde olumsuz duygularla bağlantılı bir takım varsayım veya düşüncelerdir. Hata diye adlandırılmalarının sebebi, duruma veya somut koşullara uygunlukları sorgulanmaksızın kabul edilmeleri ve zaman zaman gerçeklik çarpıtmaları
Harb-i Umumide (I. Dünya Savaşında) en çok revaç bulan iki meslek vardı: Erkân ı harblik (kurmaylık) ve falcılık!
Reklam
ŞAMANİZMDE TÖZLER, FALCILIK VE YADACILIK
Türk boylarında eski devirlerden beri yaşayan yaygın bir inanç da, Türk Tengrisi'nin Türklerin büyük atasına "yada" denilen sihirli bir taş armağan etmesidir. Tufan efsanesiyle alakalı anlatılanlara göre; Nuh Peygamber, dünyayı oğulları arasında paylaştırmıştı. Bu bölüşümde Yafes'e hisse olarak Slav ve Türk ülkeleri de dahil olmak üzere, Çin'e kadar olan memleketler verildi. Yafes, gerektiğinde yağmur yağdırmak için kendisine bir sihir öğretmesi amacıyla Tanrı'ya yalvarmış ve bu dileği de kabul olunmuştu. Ancak bunu unutmamak için duayı bir taşın üzerine yazarak, boynuna astı. Ayrıca bu taşı bir suya atar ve o suyu da hasta bir adam içecek olursa iyileşirdi. Zamanla bu taş Yafes'in soyundan gelen Oğuz , Kalaç ve Hazarlara verildi, ama veraset yüzünden aralarında kavga çıktı. Sonunda Oğuzların elinde kaldı. Bir gün taşın kime geçeceği hususunda kura çekilmesi kararlaştırılmıştı. O vakit Oğuzlar buna benzer bir taş buldular ve üzerine aynı yazıyı yazdılar. Kura Kalaçlara çıkmıştı, lakin sahte taş onlara verilerek aldatılmış oldular. Bu taş ile istendiği zaman yağmur, kar, dolu yağdırılır, fırtına çıkartılır. Bu nesne her devirde Türk kanılarının ve Türk komutanlarının elinde bulunmuştur.
ŞAMANİZMDE TÖZLER, FALCILIK VE YADACILIK
Ebu'l-gazi Bahadır Han da tözler hususunda açıklamalarda bulunur. Onun anlattığına göre; "bir kişinin oğlu, kızı veya kıymetli bir yakını öldüğü zaman suretini (kugurçak) yapar, evinde saklardı. Ara-sıra bu heykelciği öpüp, severlerdi. Bu suretin önüne yemeklerinin ilk lokmalarını korlardı. Onları okşayarak, koklarlardı. İşte böylece haberleri olmaksızın puta tapmaya başladılar", diyor130• Ama bizim kanaatimizce, o meseleyi biraz abartıyor gibidir. Ebu'l-gazi'nin kugurçak dediği nesne, bebek (oyuncak) demektir. Altaylıların tözlerinin büyük çoğunluğu da bebeklerden ibarettir.
Suat, Mümtaz'a sordu: - Bugünlerde ne okuyorsun Mümtaz? - Hemen hemen her şey... Cevdet Tarihi, Sicill-i Osmanî, Şakayık... Suat çok ciddi bir teessür içinde idi: - Felâket... dedi. Şimdi nasıl konuşacağız? Eskiden Mümtaz'la çok rahat konuşurduk. Evvelâ okuduğu muharriri sorardım; sonra onun ağzıyla veya meseleleriyle konuşurdum. Ve kapalı
Sayfa 96 - Dergâh YayınlarıKitabı okudu
Biliminsanlarından falcılık istenemez, ama beklenmedik buluşların fikirlerimizde devrim yapacağım şimdiden biliyoruz. Her halükârda biyolojik evrime yapılan gönderme önemlidir, zira her türlü amaçsallığı ve insanmerkezciliği devreden çıkarıyor.
Sayfa 185
Reklam
629 öğeden 401 ile 410 arasındakiler gösteriliyor.