Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
252 syf.
·
Puan vermedi
XIII.-XIV. yüzyıl Moğol tarihi hakkında bilgi veren Arapça (İbn el-Esir, Rükneddin Baybars, el-Mufaddal, Nüveyrî vb.), Farsça (Reşidüddin Fazlullah, Ata Melik Cüveynî, Vassaf vb.), Çince (Yüan-shih, Chao-hung vb.), Latince (Plano Carpini, Wilhelm von Rubruck, Marco Polo, Pegolotti vb.) ve diğer kaynaklar arasında belki de en önemlisi Moğolların kendi tarihlerini kendilerinin anlattığı Mongyol-un niyuca tobciyan (Moğolların Gizli Tarihçesi) olarak bilinen eserdir. Sözkonusu eser, Moğol tarihinin en eski kaynağı olup, Büyük Kurultay'ın 1240 yılının yedinci ayında Kerülen Nehri kıyısında toplandığı sırada yazılıp tamamlanmıştır. Bu kaynak eserin Moğolca aslı elimize ulaşmamış olmakla birlikte, Uygur harfli orijinalinin Çince karakterlerle Moğolca yazılmış olan nüshası sayesinde bilim dünyası bu eserden haberdar olmuştur. Edebi bir üslupla ve Uygur harfleriyle, sadece dönemin Moğol Hanedanlığı için yazılan eserin, Hanedan dışında kimse tarafından okunamaması sağlanmıştır. Kitap, çağımızdaki modern devletlerin sürekliliği için hazırlanan, bir nevi kılavuz niteliğinde olan ve bizde adına "Kırmızı Kitap" denilen gizli bir yasa kitabıdır. Moğolların Gizli Tarihçesi ilk kez Moğol araştırmacı Tsen Gun (Dük Tsend) tarafından 1915-1917 yılları arasında "Modern Moğolca"ya aktarılmış ve Türkçe de dahil 30'dan fazla dile çevrilmiştir.
Moğolların Gizli Tarihçesi
Moğolların Gizli TarihçesiMehmet Levent Kaya · Kabalcı Yayınevi · 201166 okunma
336 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
38 günde okudu
Pir-i Türkistan
Pir-i Türkistan
Fatih Duman
Fatih Duman
Ve bir Fatih Duman güzelliği daha … Yazarımızın her eseri bir öncekinin üzerine katarak ilerliyor nazarımda . Hayran kalmamak elde değil doğrusu . Fatih Duman eserlerini klasik tasavvuf eserlerinden çok ayrı çok başka bir yere koyduğumu öncelikle belirtmeliyim . Bir çok tasavvuf romanında alıştığımız o ağdalı anlatım , yoğun tasvir , anlaşılması zor arapça ve farsça yoğunluklu kelimeler Fatih Duman romanlarında yoğunlukla mevcut değil , ki bu da çok akıcı ve anlaşılır bir eser önümüze sunuyor . Daha önce hiç tasavvuf okumamış ve biyografi sever yahut merak ederlerin beğenisini kazanacağını düşündüğüm bir yazar mutlaka bir şans verilmeli bence .Ayrıca tasavvuf eserlerinin aksine olay örgüleri oldukça akıcı ve sürükleyici oluyor genelde . Pîr’e gelecek olursam bir yanda romanımızın baş karakteri Hoca Ahmed Yesevi’ nin hayatı ve tasavvuf yolculuğu ele alınırken çaprazlama bir olay akışı içerisinde romanı ilerleten yazarımız , yan karakter olan Musa Barlas’la da aslında daha önce tasavvufa realite ile yaklaşan biz okurun tepkisini ve cevabını vererek ilerliyor . Bu bağlamda eserleri noktaladığımız zaman aklımızda esere dair en ufak bir soru işareti dahi kalmıyor .
Pir-i Türkistan
Pir-i TürkistanFatih Duman · Nesil Yayınları · 20131,559 okunma
Reklam
160 syf.
10/10 puan verdi
İran, Turan, Rum, Mağrib, Şam, Mısır, Irak-ı Acem, Irak-ı Arap, Mâzenderân, Giylân, Şirvan, Azerbaycan, Fars, Horasan, Deşt-i Ceta, Deşt-i Kıpçak, Harezm, Hotan, Kâbilistan, Bahtarzemin, Hindistan diyarlarında hüküm süren Sahipkıran Emîr Timur Muhammed (Tarağay Bahadıroğlu); Tüzükat-ı Timur'un ilk yarısında Melfûzât başlığı altında kengeşlerle (istişare, konsey) kısaca hayatını ve seferlerini anlatıyor. Cengiz Han soyu 'Tuğluk Timur Han' ve oğlu 'İlyas Hoca' ile başlayıp, Rum topraklarının sahibi Bayezid'i (Kayzer ?) yendiği Angürya (Ankara) Savaşı ile son buluyor. İkinci yarıda Tüzükât ile emirzadelere devlet yönetimi hakkında yol gösteriyor; sipahilerin sağlanması, ücret taksimi, terfisi, oğul/torun/akraba/emir/vezirlere yönelik siyaset tüzüğü, davul/bayrak/silah/levazımat tüzüğü, dost ve düşmana muamele, mülk fethetme ve cihangir olma, emirlik, valilik, sipahi ve raiyeye dair her şey, cenk, muharebe meydanına girme, saf düzenleme ve leşker kırma tüzüğü dahil niceleri yer alıyor. Bir döneme dair dönemin birinci ve en önemli ağzından yazılan bu eser büyük etkiye haiz ancak aslının mevcudiyeti bilinmiyor. Ankara savaşı hakkında yeteri kadar detay yok. Kitabın Çağatayca'dan Farsça'ya, Farsça'dan Fransızca'ya ve oradan dolaylı olarak diğer dillere ve dilimize çevrilmiş olması birtakım eksikliklere sebep olmuş olabilir. Keyifli okumalar.
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı Timur
Timur'un Günlüğü - Tüzükat-ı TimurEmir Timur · İnsan Yayınları · 2020178 okunma
148 syf.
6/10 puan verdi
·
15 günde okudu
Safveti Ziya, Serveti Fünun içerisinde en az eser veren yazar diyebilirim. Biz kendisini aşırı batı hayranlığı ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında Atatürklü salonlar dahil her yerde verdiği protokol ve adabı muaşeret dersleriyle tanıyoruz. Kendi hayatının da salonlar arasında geçtiğini söylemek mümkün. Aslında, dönemine göre bence çok maharetli ve süslü kelimeli bir öykü anlatıcısı. Teknik açıdan zamansal olarak iyi bir eser olduğunu düşünüyorum. Özellikle kurgu içinde kurguyu fikir edinip esere yansıtmak muazzam iş. Toplumcu olmamak ve taklitçi olmakla eleştirildiği hususunda şöyle bir parantez açabilirim kendi adıma, evet modernite nazireleri var ama bazı yerlerden daha derin dersler çıkarmanın da mümkün olduğu bir eser. Çeviri veya batı edebiyatından izler taşıyor. Aynı cümlede hem Farsça, Arapça hem de Fransızca kökenli kelimeler ile karşılaşabiliyoruz. Sebebinin şöyle olduğunu düşünüyorum; dönem içerisinde dili ve işlerliğini denetleyen bir kurum yok, çeviri eser sayısı az olduğundan batı kökenli kelimeler olduğu gibi kullanılabiliyor. Çünkü örnek yok veya dönüşüm tercih edilmiyor. Bunun, hem divan hem de batı edebiyatı etkisiyle dilimizi arılıktan çıkardığını düşünüyorum. Ben daha toplumcu ve en nihayetinde milli unsur sevdalı eser sevdiğimden kendimi bulamadım. Döneme farklı bir yerden bakmak adına okunabilecek bir eser. Bu eser ve dönemsel bazı eserler için bir çeviri etkisi araştırması yapmak adına, esere daha betimsel bir yerden baktığım doğrudur. Arz ederim. :) #bookstagram #safvetiziya #salonköşelerinde
Salon Köşelerinde
Salon KöşelerindeSafveti Ziya · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,169 okunma
510 syf.
·
Puan vermedi
Kitabın konusu
Kitapta Sünni Şii çatışması Selçuklular'ı , Melikşah'ı ve Nizam ül- Mülk 'ü de kapsayacak şekilde anlatılıyor.Olaylar İran civarında 11. yüzyılda gerçekleşiyor. Hasan sabbah kendini peygamber ilan ediyor ve İsmaili öğretisini yayıyor. Bu süreçte kızların huri gibi yetiştirildiği ve erkeklerin ise fedai olarak yetiştirildiği bölgelerdeki olaylara da yer veriliyor. Olaylardaki duygular oldukça iyi işlenmiş ve okuyucunun yorumlanmasına bırakılmış. Kitap okunurken kurgu eser olduğu unutulmamalıdır. İsmaililer tarihte suikastçılar olarak anılır Farsça adı haşhaşin .
Fedailerin Kalesi Alamut
Fedailerin Kalesi AlamutVladimir Bartol · Koridor Yayıncılık · 201241,7bin okunma
8700 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Bedeli Kanla Ödenen Tefsir
Muhteşem..Beğenmek ne kelime bayıldım...Bunu okumayan Tefsir okudum demesin!!! ''İlmî ve fikrî çalışmalarını önceleri daha çok Kur’an’ın edebî i‘câzı üzerinde yoğunlaştıran Seyyid Kutub, daha sonra Kur’ân-ı Kerîm’den ilham alarak hazırladığı makalelerini “Fî Ẓılâli’l-Ḳurʾân” başlığı altında el-Müslimûn dergisinde yayımlamaya başlamış,
Fi Zilal-il Kur'an (16 Cilt Takım)
Fi Zilal-il Kur'an (16 Cilt Takım)Seyyid Kutub · Miraç Yayınları · 2021224 okunma
Reklam
432 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Çöl Kızı
Birinci dünya savaşının en büyük casusu. Lawrence gibilerinin hocası sayılır. Arapların kendisine "Ümmetin annesi" lakabını taktığı o kadın. Elinde cetvel ve pergel ile Ortadoğu haritasını sil baştan çizdi. Irak'a heykelleri dikildi. Ortadoğu'nun paramparça olmasına yol açan kişidir. Gertrude Bell, Birinci Dünya Savaşı
Sınırları Çizen Kadın
Sınırları Çizen KadınTaha Niyazi Karaca · Kronik Kitap · 2018189 okunma
96 syf.
·
Puan vermedi
·
28 saatte okudu
Hangi yıldızdır bilmem, gözlerin.
Merhabalaaaar! Nurullah Genç'in 1978 yılında yayımlanan şiir kitabıdır. Kitap, şairin en bilinen eserlerinden biri olarak kabul edilir ve Türk şiirine özgün bir bakış açısı getirmiştir. Nurullah Genç, bu kitapta tasavvuf felsefesinden ve Anadolu erenlerinin şiirsel geleneğinden ilham alarak aşk, ölüm, varoluş ve Tanrı sevgisi gibi evrensel temaları derin bir dille ele almıştır. Nurullah Genç'in şiir dili, Arapça ve Farsça kökenli kelimelerle bezenmiş, yoğun ve metaforlarla dolu bir dildir. Karmaşık dil kullanımı ve sembolik göndermeler, şiirlerine gizemli ve mistik bir hava katmaktadır. Bu dil kullanımı, şiirlerin ilk okumada anlaşılmasını zorlaştırsa da, derinlemesine okumalarla birlikte okurun zihninde yeni anlamlar ve yorumlar açığa çıkarmaktadır. Sonuç olarak, Siyah Gözlerine Beni de Götür, Nurullah Genç'in şiirsel evrenini en iyi şekilde yansıtan eserlerden biridir. Yoğun ve metaforlarla dolu dili, tasavvufi imgeleri ve derin temalarıyla bu kitap, şiir severler ve edebiyat tutkunları için iyi bir tercih. Kitabı tavsiye ederim. •bir kalp yangınından geriye kalan siyah gözlerine beni de götür artık bir bu yerlere sığamıyorum Sayfa 11 •İçim içime sığmıyor Çünkü hem sen geldin; hem bahar geldi. Sayfa 29
Siyah Gözlerine Beni de Götür
Siyah Gözlerine Beni de GötürNurullah Genç · Birey Yayınları · 19981,476 okunma
504 syf.
10/10 puan verdi
Sözlerin en zarif Osmanlıca ve Türkçe hali
Divan edebiyatına aşık biri olarak görür görmez kitaplığıma eklemek istediğim bir kitap oldu. Birkaç zamandır orda durmasına karşın, şimdi okumak nasip oldu, bu vakte esir oldu. Eser adeta divan edebiyatı antolojisi mahiyetinde. Öylesine zarif kelâm erbablarına yer verilmiş ki onlardan geriye kalan tek şey hakikaten ‘Hoş Bir Sadâ’ olmuş. Okuyup
Eskimeyen Şiirimizden Hoş Bir Sada 
Eskimeyen Şiirimizden Hoş Bir Sada Sıtkı Çoban · Semerkand Yayınları · 201333 okunma
72 syf.
·
Puan vermedi
71 sf. #fersude /26/ @burakbilgilii
Şaban Alıyev
Şaban Alıyev
@burcutektasofficial Selamun Aleyküm Fersude, kulağa ne kadar değişik, hoş geliyor ve insan merak ediyor demi?  "Dilimize Farsça'dan geçmiş olan fersude `fersuden` fiilinden türetilmiştir. Fersuden; karıştırmak, eskimek ve aşınmak anlamına gelirken, fersude sözcüğü de eski demektir.
Fersude
FersudeBurak Bilgili · Az Kitap Yayınları · 20235 okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.