Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Betül

Kazanılması gereken bir mücadele varken, kadınlardan evde oturmasını beklemenin adaletsizce olduğunu düşünmüşümdür. Eğer bir kadın çocuk taşıyabilecek kadar güçlüyse, bir erkeğe karşı kılıç sallayabilecek kadar da güçlüdür.
Sayfa 250
Reklam
“Nedense tam olarak şu ana kadar kendimi hiç bu kadar acemi hissetmemiştim ve açıkça itiraf edebilirim ki seni seviyorum, Catherine. İstersen vücudumla, güvenirsen kalbimle, korursan ruhumla...”
"Adın ne değeri var ki? Gül dediğimiz şeyin adı başka olsa da, yine güzel kokardı."

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Çocukken annem bana herkesin içinde ancak öldüğünde sönecek küçük bir kıvılcım olduğunu söylemişti. Dediğine göre, hayatın tadını çıkaran ve gülümseyen insanların kıvılcımı hep diğerlerinkinden daha güçlüymüş. Eğer bir kişi içindeki kıvılcımın yangına dönüşmesini istiyorsa aşkı tatmalıymış."
Sayfa 467
Aylar önce Russell'la kaçtığımda Reed'e yazdığım notun bir parçasıydı. Shakespeare'dan eklediğim alıntıyı okudum: "Yıldızların ateş olduğundan, güneşin döndüğünden, gerçeğin yalan olduğundan şüphe duy ama sevgimden şüphe duyma asla... Seni en güzel ben severim, en güzel ben, inan."
Reklam
“İnsan olmak kolay değildir, hele ki ‘insanca’ yaşanabilecek bir toplum düzeni yoksa!”
"Seni tarih boyunca herhangi bir erkeğin herhangi bir kadını sevebileceğinden daha çok seviyorum. Bizim aşkımız iyi olmanın verdiği keyif, bilge olmanın verdiği merak ve tanrıların hayreti. Bizim aşkımız, tanrıların kıskançlığı..."
Her gün, her saat hayata dört elle sarılmak, gelecekten yoksun olduğunu bile bile günübirlik yaşamayı sürdürmek, tıpkı hava olduğu sürece nefes almayı bırakamamak gibi karşı konulmaz bir içgüdüydü.
"Senin gezegenindeki insanlar" dedi Küçük Prens. "Tek bir bahçeye beş bin gül dikiyorlar ama yinede aradıklarını bulamıyorlar..." "Evet bulamıyorlar." diye yanıtladım onu. "Halbuki aradıkları tek bir gülde ya da bir yudum suda olabilir." "Haklısın" dedim. Bunun üzerine Küçük Prens şöyle dedi: "Ama gözler gerçeği görmez ki, yüreğiyle aramalı insan."
7 emir son kez değiştirildi. "Bütün hayvanlar eşittir ama bazı hayvanlar öbürlerinden daha eşittir"
Reklam
“Hiçbir yararı olmayacağını bile bile insan kalmanın çok önemli olduğunu düşünüyorsan, onları yendin demektir”
Elisha... Ah tatlı Elisha. Seni öyle sevdim ki. Birden bire değil, ağır ağır, içime çeke çeke... İçime sine sine.. Seni öyle bir sevdim ki, seni sevmezsem ölürüm gibi. Kanıma işlediğin her anı tüm benliğimle hissettim ve karşı koymayı denedim. Sana bu yüzden acı verdim ya zaten. Sen benim ezberimi bozduğun için kırdım seni. Ben öyle bencil bir adamım ki sırf seni sevdim diye seni sevmeye katlanamadım. Ama yeter Elisha... Yeter...
Sayfa 489
Sanırım asla vazgeçmezseniz ve mücadele etmeye devam ederseniz eninde sonunda sizi sevmek için yaratılanı ya da yaratılanları bulursunuz.
Sayfa 347
Ah minel Aşk! Aşk'tan önce Aşk'tan sonra… Aşk yeryüzündeki en eski, en dirençli gelenektir. Aşık dışlanır ama dışlayamaz. Aşık incinir ama karıncayı bile incitemez. Aşık olunca anlarsın. Yüreğin bir kadife keseye dönüşür, içinde sırma bir yumak; sen bu yufka gönülle kimselere kıyamazsın. Yaşayan ve yaşamış âşıkların safına katılırsın. Korkma! Aşkta yok olunca zahiri tarifler, zihinlerdeki kategoriler buhar olur uçar. O noktadan itibaren “Ben” diye bir şey kalmaz. Tüm benliğin olur koca bir sıfır. Orada ne şeriat kalır, ne tarikat, ne marifet. Sadece ve sadece hakikat…
Efendiler, bu vesile ile muhterem milletime şunu tavsiye ederim ki, sinesinde yetiştirerek başının üstüne kadar çıkaracağı adamların kanındaki, vicdanındaki asli cevheri çok iyi tahlil etmek dikkatinden bir an feragat etmesin!