Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
410 syf.
4/10 puan verdi
·
27 saatte okudu
Uçurtma Avcısı ve Bin Muhteşem Güneş'in yazarından.. Maalesef Khaled'in bu eseri hoşuma gitmedi. Okurken acayip zorlandım. Bazen sayfalar geçti bakmadım. Kitapta farklı farklı kişilerin hayat hikayeleri var. Ben eserlerde tek bir hikaye olmasını seviyorum. Çok ve farklı olunca anlamsız geliyor. -Vatanları uğruna, dedi Baba can, ve Tanrı yolunda. Zaten cihatın anlamı da budur, diye açıkladı. Kendini feda etmek. Kollarını, bacaklarını, gözlerini, hatta hayatını feda edersin, hem de seve seve.
Ve Dağlar Yankılandı
Ve Dağlar YankılandıKhaled Hosseini · Everest Yayınları · 202234,8bin okunma
“Erkekle kadın arasında karşılıklı bencillik demek olan aşk, her şeyi kendine feda eder ve yalanlarla beslenir. “
Reklam
Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamamız için... Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki,derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hâkim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak...
Osmanlı'da ilk siyaseten katl; Osman Gâzi & amcası Dündar Bey
Dinine ve yöneldiği yüce gâyeye aşkla bağlıydı. Şahsî hayatında mütevâzi ve kanaatkâr olan bu büyük insan, “îlâ-yı kelimetullâh” dâvâsında hududsuz bir ihti­ras sâhibiydi. Hak yolunda hizmetine mâni teşkil ettiği takdirde fedâ edemeyeceği hiçbir şey veya şahıs yoktu. Bu sebepledir ki, sonsuz bir hilm ve merhamet sâhibi olmasına rağmen, kendi öz amcasını bile -mukaddes gâyesine engel teşkil ettiği anda- bizzat yok etmekten çekinmemişti. ..... 1302 Yılı’nda Köprühisar üzerine bir sefer tertipledi. Bu sefere karşı muhalif bir tavır alan amcası ihtiyar Dündar Bey’i ânî bir hareketle oklayıp öldürmüş olması O’nun fetih ve gâza yolunda hiçbir engel tanımayan gözü karalığının dille­re destan bir örneğidir.
Filmin sonu mutlu bitmişti ama herkes kendini feda eden karaktere borçluydu her şeyi. Tek sorun şuydu değer miydi? - unknown
Derinlik gerektiren her şey zarar görüyor. Yüzeye doğru çekilip duruyoruz.
Bu değişim bizi nasıl etkiliyor peki? Bu soruyu sorduğumda gülümsüyor Sune. "Süratin insana çok iyi hissettiren bir tarafı var. Buna bu kadar gömülmüş hissetmemizin bir nedeni harika bir şey olması, değil mi? Bütün dünyayla bağlantı içinde olduğunuzu, herhangi bir konuda olup biten her şeyi öğrenebileceğinizi hissediyorsunuz." Gelgelelim maruz kaldığımız enformasyon miktarında ve bu enformasyonun geliş hızında meydana gelen muazzam artışın bir bedeli olmadığını söylüyoruz kendimize. Bu bir yanılgı: "Çok yorucu hale geliyor." Daha önemlisi, "her türlü boyutuyla derinliği feda ediyoruz." diyor Sune. "Derinlik için zaman gerekiyor. Derinlemesine düşünmek gerekiyor. Her şeye yetişmeniz, her dakika e-posta göndermeniz gerektiğinde derinliğe ulaşacak zamanınız olmuyor. İlişkilerde derinlik için de zaman gerekiyor. Enerji gerekiyor. Uzun zaman aralıkları gerekiyor. Kendinizi adamanız gerekiyor. Dikkat göstermeniz gerekiyor, değil mi? Derinlik gerektiren her şey zarar görüyor. Yüzeye doğru çekilip duruyoruz."
Reklam
Acaba şuanda o ne düşünüyor? Herhalde beni değil... Niçin?.. Onun kafasında bir müddet yaşamak için neleri feda etmem ki?.. Her şeyi...
"Benim için her şeyini feda ettiğini söyleyip sürekli başıma kakan biri namussuz bir adamdan daha kötüdür, kalpsiz biridir."
Günümüz insanı için tıp ve güvenlik, uğruna adaklar adadığı, kendi yaşamını yoksullaş­tırdığı, başkasının yaşamını kolaylıkla feda edebildiği iki Tanrı gibidir.
"Temiz yürekli insanlar hiçbir zaman rahat hayat yaşayamazlar. Çünkü kendilerini başkalarının hayatı için feda ederler." La Bruyere
Reklam
Ey ihtiyar fedâkarlar, ey şehbaz delikanlılar! Pekiyi bilirsiniz ki büyük fetihler laf ile meydana gelmedi. Emeksiz devlet olurmu?... parasını ve canını feda etmeyen aşık vuslata erer mi?... nice kanlar döküldü, nice yaralar açıldı, nice yetimler ve kimsesizler gözlerinden matem yaşları akıttı, nice ah ve figanlar gök yüzlerine çıktı. Nice donatılmış kaleler alındı. Nice engin dereler, coşkun ve geçitsiz ırmaklar geçildi. Nice yalçın kayalar arasında derbentler açıldı ve yüce sarp dağlar aşıldı. Nice geceler uykusuz, nice günler bir an dinlenilmeden geçirildi. Nice zorluklar ve tehlikelere katlanıldı. İşte... Ecdadımız ve büyüklerimiz tasavvurun üstünde elemler ve zorlukları göze aldırıp dayandılar. Karşılarına çıkan zorlu ve inatçı düşman ordularının hakkından geldiler. Göğüslerine uzanan kargılarını kırdılar.kibir ve gururlar çektikleri sancaklarını alaşağı ettiler. Yeis ve keder, ihmâl ve tembellik nedir bilmediler. Zaman olduki talih kendilerine yüz göstermedi. Yine gelecekten kesinlikle ümit kesmediler, düşmanı yeninceye kadar boyun eğmediler.
İnsan hedeflediği şeylere hemen ulaşıverir zannetme Hz. Yakup, Yusuf’unu bulmak için gözlerini feda etti.
İnsanın herhangi bir şey için tüm varlığını feda etmesinin kolay bir şey olduğunu mu düşünüyorsunuz.? Eğer düşünmeye, beklemeye değerinizi ölçmeye ve kendinize bir değer biçmeye başlarsanız hiç de kolay değil, demek istiyorum.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.