416 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Bilim Kurgu ve Felsefenin Tatmin Edici Karışımı
Kitap konusu itibarıyla klişe olma ihtimali yüksek gibi durabilir. Klasik Hollywood filmlerindeki uzaylı tasvirlerini bilirsiniz; büyük kara gözlü, küçük, kısa, zayıf insansı varlıklar. Ya da Kurtuluş Günü filmindeki gibi bir istila. Hatta
Dünyalar Savaşı
Dünyalar Savaşı
kitabındaki gibi bir istila. Bu kitapta yazar dünya dışı ileri teknolojiye sahip zeki varlıkları
Üç Cisim Problemi
Üç Cisim ProblemiCixin Liu · İthaki Yayınları · 2020884 okunma
Ve eğer Nefilimler, Dünya üstünde "insanı" yaratan "tanrılar" idiyseler, On ikinci Gezegen üstünde Nefilimleri yaratan sadece evrim miydi?
Reklam
Sümer metinlerinin bize verdiği bilgiye göre Tufanın ardından Nefilimler, tanrıların ve insanoğlunun Dünya üstündeki geleceği hakkında uzun toplantılar yapmışlardı. Bu tartışmaların bir sonucu olarak, "dört bölge yarattılar". Üçünde, yani Mezopotamya, Nil vadisi ve İndüs vadisinde insanlar oturmaktaydı. Dördüncü bölge ise "kutsal" idi; orijinal anlamı harfiyen "yasak, adanmış" olan bir terim. Sadece tanrılara adanmış olan burası "saf diyar" idi; sadece izin ile yaklaşılabilen, izinsiz girmenin sonucunun hiddetli muhafızlar tarafından tutulan "ürkütücü silâhlar"la hızla öldürülmek olduğu bir yer. Bu diyar veya bölge TİL.MUN (harfiyen "füzelerin yeri") olarak adlandırıldı. Burası, Sippar'dakinin tufan tarafından yıkılmasının ardından Nefilimlerin uzay üslerini yeniden kurdukları yerdi..
üç farklı dil hâlinde farklılaşmış tek bir yazılı dil var elimizde:Mezopotamya’ca, Mısır/Hamice ve Hint-Avrupalı.
Soy ağacını da bilmek gerek diğer kaynaklardan ...
insanoğlunun Tufan'ı izleyen üç dal hâlinde bölünüp büyümesi olarak kayıtlara geçirmiştir. Nuh'tan gelen ve onun üç oğlu ardınca adlandırılan bu halklar ve ülkeleri; Mezopotamya ve Yakın Doğu topraklarında yaşayan Sam; Afrika ve Arabistan'ın bazı kısımlarında yerleşen Ham ve Anadolu, İran, Hindistan ve Avrupa'daki Hint-Avrupalılar olan Yafet halklarıdır
Ölçülü dozlarla insanoğluna bilgi veren Nefilimler, anlaşılan, bunu On İkinci Gezegenin Dünya yakınlarına periyodik dönüşlerine denk aralıklarla yapmaktaydılar. Sanki bir başka "haydi ileri" emri verilmeden önce, ancak Dünya ve On İkinci Gezegen arasındaki kalkış ve inişlere izin veren bu dönem sırasında mümkün olabilen saha teftişlerinin, yüz yüze konsültasyonların "tanrılar" arasında yer alması gerekmekteydi.
Reklam
Tufandan birkaç nesil sonra, "Doğu'dan", yani Mezopotamya’nın doğusundaki dağlık bölgelerden gelen insanlar "Şinar (Sümer) diyarında bir ova buldular ve orada yerleştiler."
Amos peygamberin sözleri ise pek açıklayıcıdır: Rab'bin Gününü isteyenlerin vay başına! Rab'bin Gününü niçin istiyorsunuz? O ışık değil, karanlıktır... öğleyin güneşi batıracağım, ve güpegündüz diyarı karartacağım, denizin sularını çağıran, ve onları yeryüzüne döken odur. Demek ki bunlar "eski günlerde" meydana gelen olaylardı. "Rab'bin Günü", Tufan günüydü.
İklimsel değişiklikleri ve Antarktik buz tabakasının dayanıksızlığını gözlemleyen Nefilimler, On İkinci Gezegenin yedinci "geçişi"nin yaklaşan felâketi başlatacağını fark etmiş olabilirler miydi?
Bölünmeler ve ortalamalar
Porphyry'nin arkitas'dan yaptığı başka bir alıntıda da, arkitas ses diktigi oranlarının bölünmelerinde kullanılacak üç ortalamadan bahseder . Müzikte üç ortalama (oran) vardir. Birincisi aritmetik ikincisi geometrik, üçüncüsü de harmonik diye adlandirdiklari hypenentia.
Reklam
Ses teorisi
Arkitas'in sesin doğası üzerine yaptığı en önemli açıklama matematik üzerine adlı çalışmasındandır. Pophyry'nin aktardığı metnin ilk sayfalarında arkitas müzik ve ses hakkında çok saptamalar yapar. metnin başlangıcında arkitas öncelikle dört önemli bilim olan astronomi, geometri, sayılar ( arimetrik) ve musiki bilimlerinden bahseder ve bu bilimleri kardeş bilimler olarak tanımlar.
Tarentumlu Arkitas
Ptolemaeus, erken pisagorcu geleneğin son onemli tesimsilcisi arkitas'tan , pisagorcular içinde müzik ile en ilgileneni olarak bahseder. Çalışmaları ve söylemleri incelendiğinde olguları ( ve problemleri) kendi içlerinde inceleyisi önerdiği çözümler ve ileri düzeydeki teknik dili arkitas'in pisagorcular arasında gerçekten de farklı bir yerde durduğunu gösterir.
624 syf.
10/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ekrem Akurgal Anadolu Uygarlıkları'nda, Anadolu'nun M.Ö.2500 - M.S. 395 tarihleri arasında var olmuş uygarlıklarını ayrıntılı bir biçimde ele alarak, bu kadim uygarlıkların Bizans, Selçuk, Osmanlı kültürlerine etkisini ve Osmanlı üzerinden devraldığımız bu kadim mirasın bizlere bıraktıklarını, bu mirasa ülkemiz ve daha ötesi tüm insanlık
Anadolu Uygarlıkları
Anadolu UygarlıklarıEkrem Akurgal · Phoenix Yayınları · 201471 okunma
152 syf.
7/10 puan verdi
·
274 günde okudu
Kitabı uzun bir zaman yayarak okuyabildim. Benim için akıp gitmedi. Hacmi küçük olsa da hemen okuyup bitiremiyorsunuz biraz düşünmek gerekiyor. Elbette bir felsefe ya da bilim kitabı değil ama vermek istediği ince mesajlar var. Çocuk kitabı denilmiş fakat bence yetişkinler için uygun bir kitap. İmgesel öğeler ağır basıyor. Simyacı gibi düşünebilirsiniz.
Kaplan ve Cambaz
Kaplan ve CambazSusanna Tamaro · Can Çocuk Yayınları · 2019265 okunma
Ve nefes veya napiştu, kandaki ele geçmeyen "bir şey"di.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.