Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sağlık Üzerine
Yakup Deniz bey'in kanalındaki "yaratıcı" video'sunda anlatılanlar toplumsal hakikatlerle de ilişkili geldi. Benim hayatım multivitamin, magnezyum, çinko omega-3 tüketerek geçiyor. Kitap haricinde diğer harcama alanım bunlar gibi eczacılık ürünleri. İster inanın ister inanmayın vücudum ve beynim yenilendi. Bu yaşam bizi öldürüyor. Aç kalmayın! Aç kalırsanız bu iktidar gitmez, Devrim de NAH gelir. Kötünün kötüsü gelir. Para kazanmak için sizi muhtaç bırakıyorlar. Bu ülkede aklı çalışan insanın, düzeni değiştirmesi için halka ulaşmaya çalışması gerekiyor. Özür dileyerek patavatsızlık edeceğim. Bu Niğde halkından özür dilerim. Gönderilen eşekler enflasyonundan ötürü... Gülmüyorum/1
Düşüncenin yalnızca düşünmeye atfedilerek bilim ile aynı yönde hareket ettiği gerçeği -başka bir deyişle, varlığın düşündüğü varsayımının gerçeği-
Parmenides
Parmenides
’ten başlayarak felsefe geleneğini kuran şeydir. dusunbil.com/lacan-ve-pre-so...
Reklam
31 Mart Yerel Seçimleri Bağlamında Marksizmin Tarihsel Doğruluğu Üzerine
Bilindiği gibi “Yüzyılın Felaketi” AKP iktidarı, devlet gücünü bütünüyle elinde tutmasına rağmen 31 Mart Yerel Seçimlerinde ağır bir yenilgi tattı. Bir ABD-İngiltere-İsrail yapımı proje partisi olan AKP, emperyalist efendileri tarafından iktidar koltuğuna oturtulduğu 3 Kasım 2002’den beri ilk kez bu kadar ölümcül, tedavisi çok zor bir yara almış
İslam insana Özgürlüğü sunar... Kabul etmeyende ne bilim... Ayette ""belhum adal" denilen kim ki? Biz biliyoz da sen araştır
HELLENİSTİK ÇAĞDA FELSEFE VE BİLİM
''Klasik felsefenin Hellenistik döneminin genelde (Büyük İskender'in ölümünden tam olarak bir yıl sonra) Aristotales'in MÖ 322'deki ölümüyle başladığı ve Ptolemaios hanedanının son Mısır kraliçesi Kleopatra'nın MÖ 30'daki ölümüyle sona erdiği söylenir. Hellenistik çağda daha gelişmiş bir felsefi ''okul'' fikri ortaya çıkar. Platon'un Akademeia'sı ve Aristotales'in Lykeion'u bazı açılardan birer felsefe okulu sayılabilirse de, Hellenistik çağda doğal dünya, mantık, epistemoloji ve etik alanında az veya çok ayrıntılı yorumlar sunan, birbirleriyle rekabet halinde çeşitli öğretiler geliştirilir. Bu düşünce okulları kuramsal açıdan az veya çok katı bir biçim edinir, başlarında ortak bir kararla seçilen bir lider veya skholarkhes bulunur ve bu liderin ölümünden sonra onu izleyecek halefi de oldukça resmi bir prosedürle belirlenir. Bu dönemin başlıca iki okulu Stoacıların ve Epikourosçuların okullarıdır. Ancak Kynikler ile Kyreneliler gibi daha küçük okulların da var olduğu ve Platon'un Akademeia'sı ile Peripatetiklerin de varlıklarını sürdürdükleri unutulmamalıdır.'' (Sayfa: 13) * #FelsefeTarihi2 #Hellenizm #Augustinus #Editörler #UmbertoEco #RiccardoFedriga #ÇevirenLeylaTonguçBasmacı #Stoacılar #Epikourosçular #HellenistikÇağ #Aristotales #Platon #Akademia #Lykeion #Kleopatra *
Umberto Eco
Umberto Eco
Riccardo Fedriga
Riccardo Fedriga
Leyla Tonguç Basmacı
Leyla Tonguç Basmacı
Felsefe Tarihi 2
Felsefe Tarihi 2
Sadece Plastikler değil, İnsan'da Geri Dönüşür
~ İnsan geri dönüşümlü bir varlıktır. Bedeni topraktan doğar ve yine toprağa dönüşür. Asıl dönüşüm ise topraktan Berzah'a; Berzah'tan* Nuradır. Kimisi Berzah-ı rahmet olur, Nur'a dönüşür. Kimisi ise Berzah-ı ateş olur, Nar'a dönüşür... ~ *: Berzah: İnsan öldükten sonra kavuşacağı zamandan soyutlanmış geçici bedeni; yani topraktan olma bedeni toprağa karışırken, Ruhtan olma bedeninin kıyamete kadar ikamet edeceği mezarıdır. #taslak #tefekkür #aforizma
Bülent Kaya
Bülent Kaya
Reklam
Deniz Sarıtop Hayatı
Deniz Sarıtop, gerçek adıyla Deniz Sarıtop, Kürd filozof, şair ve yazardır. 5 Mart 1982 tarihinde Türkiye’nin Diyarbakır iline bağlı Kulp (Pasur) ilçesi Karabulak köyünde doğdu. Şiirleri felsefe bağlamında uyanış, bilinç ve aydınlanmanın bir karışımını yansıtır. Deniz Sarıtop’un şiirleri sadece kelimelerin birikimi değil, ifade edilmek istenen düşüncenin bütünlüğünü temsil eder. Bir cümlede şöyle der: “Şiir sadece kelimelerin toplamı değil, ifade edilmek istenen düşüncenin arkasındaki tutarlılıktır.” Ayrıca, “Şiirim bütün dünyayı kapsar” ifadesini kullanır. Şiirleri sıkça “Bilim-Felsefe” teması etrafında döner ve bilimsel ve felsefi kavramları hikayelerine ustalıkla entegre eder. Doğru sonuçlara ulaşmayı amaçlayan eğitmenlere bilgelik aktaran bir üniversite rolünü etkili bir şekilde üstlenir. Erken dönem şiirleri Esmer, Kaldıraç, Doğu Edebiyatı, EkinSanat, DüşünBil, Havuz, Herşeye Karşın, Güney, Afrodisyas Sanat, Ay Dili, Hâr, Mahsusmahal, Ozan Ağacı ve Anafilya gibi çeşitli edebiyat dergilerinde yayımlandı. Bazı şiirleri ve alıntıları yabancı dillere çevrildi ve uluslararası edebiyat antolojilerinde yer aldı . Deniz Sarıtop’un şiir kimliği sınırları aşar, okuyucuları gerçekliğin özüne bakmaya, karanlıkla yüzleşmeye ve kendi bakış açılarını tanımlamaya davet eder. Eserleri okuyucularla rezonansa girer, gerçekliğin özünü gösterir ve özgürlüğün kapısını aralar.
Deniiz Sarıtop Kimdir
Deniz Sarıtop, gerçek adıyla Deniz Sarıtop, Kürd filozof, şair ve yazardır. 5 Mart 1982 tarihinde Türkiye’nin Diyarbakır iline bağlı Kulp (Pasur) ilçesi Karabulak köyünde doğdu. Şiirleri felsefe bağlamında uyanış, bilinç ve aydınlanmanın bir karışımını yansıtır. Deniz Sarıtop’un şiirleri sadece kelimelerin birikimi değil, ifade edilmek istenen düşüncenin bütünlüğünü temsil eder. Bir cümlede şöyle der: “Şiir sadece kelimelerin toplamı değil, ifade edilmek istenen düşüncenin arkasındaki tutarlılıktır.” Ayrıca, “Şiirim bütün dünyayı kapsar” ifadesini kullanır. Şiirleri sıkça “Bilim-Felsefe” teması etrafında döner ve bilimsel ve felsefi kavramları hikayelerine ustalıkla entegre eder. Doğru sonuçlara ulaşmayı amaçlayan eğitmenlere bilgelik aktaran bir üniversite rolünü etkili bir şekilde üstlenir. Erken dönem şiirleri Esmer, Kaldıraç, Doğu Edebiyatı, Ekin Sanat, DüşünBil, Havuz, Herşeye Karşın, Güney, Afrodisyas Sanat, Ay Dili, Hâr, Mahsusmahal, Ozan Ağacı ve Anafilya gibi çeşitli edebiyat dergilerinde yayımlandı. Bazı şiirleri ve alıntıları yabancı dillere çevrildi ve uluslararası edebiyat antolojilerinde yer aldı . Deniz Sarıtop’un şiir kimliği sınırları aşar, okuyucuları gerçekliğin özüne bakmaya, karanlıkla yüzleşmeye ve kendi bakış açılarını tanımlamaya davet eder. Eserleri okuyucularla rezonansa girer, gerçekliğin özünü gösterir ve özgürlüğün kapısını aralar.
‘Bir yandan bilim ve bilim felsefesi, algılanan dünyanın bulgulanışına bu yolla kapı açarken, öbür yandan resim, şiir ve felsefe de kendilerine tanınan ortama sağlam adımlarla girdi ve dışarıdan, algımızın alanında göründükleri halleriyle şeyler için, uzam İçin, hayvanlar ve dahası insan İçin son derece zamanımıza özgü yepyeni bir görünüm sundular bize.’ Algılanan Dünya Maurice Merleau-Ponty
Din ve Bilim'i karşı karşıya getiren sebepler?
O halde, teistlerin her türlü fantastik yaratığa tıpkı tanrılarına inandıkları gibi inanabilmelerinde hiçbir sorun yok iken, ateistlerin bilime ve bilimin açıklamalarına inanmaları neden insanları rahatsız ediyor? Cevabı basit: Çünkü din, bilimin açıklamalarını kendi güvenliği için tehlikeli buluyor ve yapısı gereği hiçbir din kendini tamamen bilime uygun hale getiremediğinden, bilimsel açıklamalar dinin içerikleriyle çelişmeye başladığında, din adamları insanların bilimsel açıklamalara değil, dinsel öğretilere güvenmelerinin daha yararlı olacağını çığırmak zorunda kalıyorlar.(syf 44) ... Ha, bu illa da Tanrı ve Bilim arasında bir tercih yapmamız gerektiği anlamına gelmiyor elbette. İkisine de körü körüne tapınmadan orta yolu tutturmayı tercih edebiliriz, zira bu ikisi aynı yarışta birbirini geçmeye çalışan iki atlet değillerdir; ikisi de ayrı parkurlarda ve ayrı dallarda, kendi içlerinde yarışmaktadırlar. Diğer bir ifadesiyle söylersek; bilimin en büyük rakibi kendi kendisidir ve bilim, kendisini takip eden insanların üreteceği yeni modellerle kendi kendisini yanlışlayalabilir. Aynı şey din için de geçerlidir, din kendi köklerinden çıkaracağı yeni pratiklerle yeni inançlar doğurabilir ya da yine kendi köklerinden kaynaklanan saçmalıklarla çağa uyum sağlayamazsa- kendi kendisini tarihe gömebilir.(syf 45) -Buraya kadar olan alıntılar,
Agnostisizm ve İlahi Tragedya
Agnostisizm ve İlahi Tragedya
kitabındandı. (Eğer bunlar aynı parkurda değillerse) Din ve Bilim'i karşı karşıya getiren şey tam olarak nedir?
Reklam
Ateistlere cevaplar-2
Ateistler der ki: "insanlar maymundan evrilmiştir" Cevap: insanlar maymundan evrilmedi aksine pak ve temiz olan hz. Adem'den (a.s)türeyerek bu devire kadar geldi. Evrim nedir? Başkalaşmak, tamamen değişmek, bir şeyden başka bir şeye dönmek. İnsanlar evrilmedi ama zamanla biyolojik olarak değişti mesela eskiden uzundu şimdi kısa, eskiden çok yaşarlardı şimdi az yaşıyorlar, eskiden doğal besin yediği için tam gelişim sağlıyordu, doğa temizdi akciğere oksijen saf giriyordu ama zamanla her şey doğallığından çıkıp "GDO" lu olunca biyolojik değişime kapı açtı. kurbağanın, "Yumurta, Larva, İribaş, Yavru Kurbağa, Ergin Kurbağa" olma evresi gibi. Kelebeğin, "yumurta, larva (tırtıl), pupa (koza) ve imago (yetişkin)" olma evresi gibi. İnsan tarihi, hz Adem'den bu yana pak ve temiz bir şekilde gelmiştir, geride de örnek verdiğim gibi biyolojik olarak değişme yaşadı Hayvan tarihiyse, sürüngenler, ayaklılar, kanatlılar ve yüzgeçliler; bu dört sınıftan oluşur ve detaylı bir şekilde sınıflandırılır. Bazı hayvanlar insanla benzerlik gösterebilir mesela fare kromozomu 46 insanınki de 46 , mesela maymun ve çeşitleri insan gibi iki ayaklı ve iki elli insan gibi üreme şekli var. Evrim, bir canlıyı alıp zamanla başkalaştırmaz, biyolojik olarak değiştirir ve sınıflandırır mesela uçan hayvanların tamamı kanatlılar sınıfındandır Kedi ayaklılar sınıfındandır, bunlarda aşağıya doğru netleşiyor.
.... Siyasi İslam’ın Atası: Osmanlı Uleması Yalnız Olan Yozlaşır Sizce neden yozlaşan inançlar dünyanın her yerinde aynı etiklere sebep oluyor? Aslında anlaşılması güç değil, güç yozlaştırır. Şimdilik dünyayı bırakalım da son günlerde özellikle de sosyal medya fenomenleri sayesinde tekrardan alevlenen “Siyasal İslam” tartışmalarının özüne
Felsefe işin şamatası. Asıl hakikat bilimdedir. Küçümsemiyorum felsefeyi. Lakin hayatı sadece felsefeye entegre etmiş insanlar saçma sapan bir melankoliye sürüklenip duruyorlar. Ve sonrada oturup niçin böyle sanrılı bir hayat yaşıyoruz diye soruyorlar Tanrı'ya. Oysa cevap çok basit. Kendinizi başka insanların düşünce alemlerine hapsediyorsunuz. Rasyonalistler, Empiristler, Sansüalistler, Pozitivistler, Materyalistler, Varoluşçular, Nihilistler, İdelaistler, Realistler, Pragmatistler... Böyle de devam eder. Unutmayın. İnsan zihinleri evren ahlakı değildir. Doğru olan doğadadır. Ve insana verilen akıl hakikatı görmeyi sağlar. İşte bu hakikat bilimdir. Değişken olabilir ancak değişkenlikle kesinliğe ulaşır. Matematik yanılmaz, fizik matematiğin işleyişini belirler. Doğa bize ahlak ilkesini öğretirken bilim bunun nasıl olduğunu gösterir. İşte bu insanı karamsarlığa, melankoliye, sanrılara iten felsefeden daha iyidir. Felsefe bilim olmadan karanlık bir kuyudan farksızdır. Bilim o kuyuyu aydınlatan ışık kaynağıdır.
Şunu anladım çok şükür derdim tasam yok keyfim yerinde sırtım pek ama benim durduk yere dertlenmemin sebebi bu dışarıda sağı solu bir olmayan, her ilçeye göre tavır ve kültür değiştiren insanlarmış. Ailecek sahile gittik, sahilde de dönerken de ailemle ne güzel bilim, fen, din, felsefe konuştum. Ben bu toplumun içinde akıllı bulana kadar artık beynim uyuşmayı geçti zonklamaya başladı daha otuz yaşımda.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.