Felsefe her zaman kavramlarla ilgilenmiştir, felsefe yapmak kavramlar icat etmeye ya da yaratmaya çalışmaktır. Yalnızca kavramların olanaklı birçok yönü vardır. Kavram uzun süre boyunca bir şeyin ne olduğunu (öz) belirlemek için kullanıldı. Biz, tersine, bir şeyin koşullarıyla ilgileniyoruz: Hangi durumda, nerede ve ne zaman, nasıl vs.? Bize göre kavram, olayı söylemelidir, özü değil.
M.C: Düşüncenizi, birisiyle konuşurken keşfettiğiniz hiç mi olmadı? J-P.S: Hayır. Bir düşünceyi, daha henüz yeterince sağlamlaşmamış olduğu bir sırada yalnız Simone de Beauvoir'a aktarabilirim.Varlık ve Hiçlik'in henüz yazıya dökülmemiş olan ana tezlerini  ona açıklamıştım. "Tuhaf savaş" dönemindeydi. Oluşum halinde oldukları sırada bütün düşüncelerimi ona açıkladım. M.C: Felsefe bilgisi sizinle aynı düzeyde olduğu için mi? J-P.S: Yalnız bu yüzden değil ama bana ilişkin bilgisi de benimle aynı düzeyde olduğu, ne yapmak istediğimi benimle eş düzeyde bildiği için. Dolayısıyla, o kusursuz muhataptır, insanın hiçbir zaman bulamayacağı muhatap. Eşsiz bir armağan. Muhtemelen, kadın veya erkek çok zeki bir kişinin sevip yardım ettiği birçok yazar vardır. George Eliot böyledir örneğin: ikinci kocası ona çok yardımcı olmuştur. Simone de Beauvoir'la benim aramda olan benzersiz şey, bu eşitlik ilişkisidir.
Reklam
Tek amacı para kazanmak olan adam var. Ben para kazanma arzusunda bir kötülük görüyor değilim ama para, yalnızca bir amaca giden araçtır. İnsan onu kendi özel bir amacı için istiyorsa, sanayiye yatırım yapmak, bir şeyler yaratmak, incelemeler yapmak, seyahat etmek, lüksün tadını çıkarmak için istiyorsa bunda ahlak dışı bir şey yok. Fakat parayı en ön plana yerleştiren insan, çok daha ileri gider. Kişisel lüks kavramı çok sınırlı bir şeydir. Onların istediğiyse gösteriş. Göstermek, şaşırtmak, eğlendirmek, etkilemek. Hep başkalarına dönük.
Sayfa 860
Örneğin size bu kitaptaki bütün farklı sözcükleri içeren ve bu sözcüklerin kaç kere tekrarlandığını gösteren bir liste verebilirim. Bu katalog, kullanım kılavuzu olmayan bir parçalar listesine benzer. Metnin karmaşıklığına dair fikir verir ama anlam neredeyse tamamen kaybolur. O anlamı yakalamak için sözcükleri doğru sırayla okumanız ve bu sözcüklerin bilgiyi cümleler, paragraflar ve bölümler halinde daha ileri seviyede nasıl aktardığını anlamanız gerekir. Böylece hikâyeler anlatmak, tanıklıkları iletmek, fikirleri birleştirmek ve açıklamalar yapmak mümkün olur. Bir biyolog bir hücredeki genleri, proteinleri ya da lipitleri kataloglarken de tastamam aynı durum geçerlidir. Kataloglamak önemli bir başlangıç noktasıdır ama asıl istediğimiz şey, hücrenin yaşamasını ve çoğalmasını sağlayan modülleri oluşturan bu parçaların birlikte nasıl çalıştığını anlamaktır.
Sayfa 114 - DomingoKitabı okudu
§ "Aşk değildir önemli olan. Aşkın civarindakilerdir. Aşkın hallerini anlamak için aşkı yaşamaktansa, bastırmak daha iyidir." Dedi, diyor :) Aşkı yaşamadan, anlamaya çalışmak. Felsefe yapmak gibidir, boş boş avunursun. E aşk öyle mi!
Sesli kitapKitabı okudu
:D
Bir Doktora Sınavından. — "Tüm yüksek okul sisteminin görevi nedir?" — Bir insandan makine yapmak. — "Bunun yöntemi nedir?" — Sıkılmayı öğrenmeli. — "Nasıl ulaşılır buna?" — Ödev kavramıyla. "Kimi örnek almalı?" — Filologu: ineklemeyi öğretir. — "Kimdir mükemmel insan?" — Devlet-memuru. — "Devlet-memuru için en üstün formülü hangi felsefe verir?" — Kant'ınki.
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.