Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ferdinand önünde dünya, arkasında uykusunun karanlığındaki karısı olmasına rağmen kendini bir kulenin tepesinde tarifsiz bir yalnızlık içinde hissediyordu. Yüreğinin derinliklerinde bu sis duvarını parçalamak, bir yerlerde uyanışın, aydınlanışın mesajını, yaşamın gerçekliğini, güvenliğini, kesinliğini hissetmek istiyordu.
“Yaşam yalanla dolup taşan bir çılgınlıktan ibaret olduğuna göre, insan ne kadar uzaktaysa, yalanlarına ne kadar çok şey katabiliyorsa, o kadar mutludur, bu da doğal ve olması gereken bir şeydir. Hazmedilmesi zor olan gerçektir.”
Sayfa 377 - YKY
Reklam
“Aşk dediğin sefaletin ta kendisidir ve yalnızca da bundan ibarettir, odur hep gelip ağzımızda yalana dönüşen, dibi tutmaz, bu kadar işte.”
Sayfa 375 - YKY
“Acımız, o büyük olanı, böyledir işte, bir oyalanmadır.”
Sayfa 375 - YKY
“Acılar ortaya dökülür, zevk ve gereklilik ise utanır.”
Sayfa 372 - YKY
“Kuru kuruya yaşamak mı dediniz, tam bir tımarhane! Hayat, gözetmeni sıkıntı olan bir sınıfa benzer, zaten her dakika tepenizdedir, ne yapıp edip, mutlaka çok ilginç bir şeylerle ilgileniyormuş gibi yapmalısınız, yoksa gelir başınızın etini yer. 24 saatlik basit bir zaman dilimi olmanın ötesine gidemeyen bir gün, tahammül edilemez bir şeydir. Gün denen şey mutlaka upuzun ve neredeyse dayanılmaz bir zevk silsilesi olmalıdır, uzun bir çiftleşme olmalıdır gün, ister seve seve ister seke seke.”
Sayfa 365 - YKY
Reklam
“…insanların sizi tanımaları, havaya girip size nasıl zarar verebileceklerini bulmaları ne de olsa biraz zaman ister. Henüz size kötülük etmenin en kolay yolunu bulmaya çalıştıkları sürece, biraz nefes almak mümkündür, ama işte o bağlantı noktasını buldukları an, her gittiğiniz yerde kör tuttuğunu beller.”
Sayfa 357 - YKY
“Sonuna hep birlikte varacaktık ve işte o zaman öğrenecektik bu macerada ne bulmayı ummuş olduğumuzu. Yaşam bundan ibarettir, gecenin içinde son bulan bir ışık parçası. Kaldı ki, belki de asla öğrenemeyecektik, hiçbir şey bulamayacaktık. Ölüm de budur işte.”
Sayfa 352 - YKY
“Zengin olmak, başka türden bir sarhoşluktur, unutmaktır. Zaten insan bu yüzden zengin olur, unutabilmek için.”
Sayfa 346 - YKY
“Anıların bile bir yaşı, gençliği var... Onları küflenmeye bırakır bırakmaz her tarafından bencillik, böbürlenme ve yalan sızan iğrenç hortlaklara dönüşüverirler... Tıpkı elmalar gibi çürürler...”
Sayfa 342 - YKY
Reklam
“İçimizde, yeryüzünde ve gökte korkunç olan biricik şey daha henüz söylenmedik sözlerdir olsa olsa. Yalnızca her şey artık tümüyle, geri dönülmez biçimde sõylendiğinde rahat yüzü görebileceğiz, işte ancak o zaman nihayet sessiz kalabileceğiz ve artık susmaktan korkmayacağız. O zaman tam olacak işte.”
Sayfa 339 - YKY
“Sefalet amansız, inatçı bir biçimde özverinin ensesindedir ve en iyi niyetli girişimler bile acımasızca cezalandırılmaktadır.”
Sayfa 331 - YKY
Elma Veriyorum Sana
"aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dil gerekir." Ferdinand Victor Eugéne Delacroix 26 Nisan 1798, Saint - Maurice, Fransa 13 Ağustos 1863, Paris, Fransa Yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dili kendisi zaten kullanmıştır. Kullandığı bu dilde hiçbir şey kendin olmadığı gibi, algıların farklılaşmasından kaynaklı bu dile her bakan farklı sonuçlarla karşılaşabilir. Bu farklılık o dilin gizemidir. Dünya üzerinde evrensel olan tek dil sevgidir..
Sayfa 18 - Omca Yayınları
Garibanlar asla ya da neredeyse asla sormazlar katlandıkları şeylerin nedenini, niçinini. Birbirlerinden nefret etmekle yetinirler o kadar.
“Bugüne kadar kim başkasının cehennemdeki yerini almak üzere oraya inmiş? Asla. Olsa olsa birinin ötekini zorla oraya indirdiğine tanık olursunuz. O kadar.”
Sayfa 321 - YKY
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.