Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Ferhat Aktürk

Ferhat Aktürk
@ferhtakturk
Hikayeden de olsa bi günlük öldürün, fazla hırpalanmadan kapatalım bu defteri!
Atılım Üniversitesi, Elektrik Elektronik Mühendisliği
Ankara
16 Temmuz 1998
30 okur puanı
Mayıs 2020 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Yazarın bu kitabına başlamadan önce izlediğim bir kaç filmde yazarın kitaplarından alıntılar, direkt olarak kitaplarının görsellerini görmem sonucunda pozitif bir önyargıyla okuma sürecine başladım. Maalesef beni hiç içine alamayacak bir kitap olduğunu ilk sayfalarda anlamaya başladım. Kısacık bir kitap olmasına rağmen yarıda bıraktığım ikinci kitap oldu. Bitirmek için 10-15 sayfa kadar kalmışken şuanda bu kitabı elimden bırakmamın bir kitabı daha bitirmiş olduğumda yaşadığım hazdan daha yüksek mertebede olduğunu hissettiğim gibi bıraktım. Yazarın hayatına bakınca birden fazla düşünürün, yazarın hayatına etki etmiş olduğunu gördüm. Ama bu kitap özelinde altı çizilecek bir kaç cümleden başka etkilenecek bir şey bulamadım. Doğada vakit geçirmeyi seven, yalnızlıktan, hatırı sayılır yabanilikten hoşnut olan bir insan olarak yabanıl hayatın bu kadar romantize edilmesi düşüncesiyle ortak bir bağ yakalayamadım. Doğada olmak, onu hissetmek, yolumuzu kaybetmemize sebep olacak sıklıktaki ormanlarda yürümek erdemdir gerisi boştur gibi bir anlatım benim için çok yüzeysel kaldı.
Reklam
88 syf.
3/10 puan verdi
·
25 saatte okudu
Yürümek
YürümekHenry David Thoreau
6.5/10 · 3.124 okunma
İnsanın ta derinlerinde söken bir şafağın yansıması olamıyorsa gün ışığının ne önemi var?

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Keklik bezelyeyi sever sevmesine ama, birlikte tencereyi boyladığı bezelye değildir sevdiği.
Ancak muhtemelen, öyle günler gelecek ki doğa, üç-beş seçkinin ayrıcalıklı vakit geçirebileceği sözümona keyif alanlarına bölünecek; çitler artacak ve insanları umumi yollara hapsedecek başka mekanizmalar geliştirilecek, sonra bir de bakmışsınız ki Tanrı'nın toprakları üzerinde yürümek beyefendilerin hanelerini işgal etmek anlamına gelmiş.
Reklam
Olağanüstü olan şeyleri biz kendimiz yaratmazsak dünyaya gelemezler ki.
Yaşamak için gerek duyduğum birazcık özgürlüğü melankolimin içinde buluyorum.
Sayfa 56
Eğer bir kitap yazabilecek olsaydım ana fikri, insanın felaketleri hep seyredeceği ama hiçbir zaman anlayamayacağı olurdu.
Sayfa 17
Ben çocukluğunda sedir ağacını seyretmiş olan bir adam değilim. Ben bir zamanlar sedir ağacı seyretmiş bir çocuk olduğunu hatırlayan bir adamım. Buradaki fark, sonsuza dek uzanan ölü tuğlaların zamanıyla, başa sarıp tekrar seyretme zamanı arasındaki fark.
Aşık olmadan önce okuyunuz(!)
Sürekli olarak kırgınlık ve minnettarlık arasında gidip geliyor, demir atmış bir tekneyi akıntının çekiştirmesi gibi Beatrice'e doğru çekiliyordum. Ve eğer halat koparsa, o zaman tekneyi suyun akışına kapılıp gitti diye suçlayamazsınız.
Sayfa 105Kitabı okudu
Reklam
Hiçbir şeye uğrunda acı çekecek ya da mutlu olacak kadar inancınız yok. Hayatınız hiçbir anında hiçbir şey kapınızdan girip sizi sahiplenmedi. Sizin sahibiniz sadece kendinizsiniz. Ve siz inanç kutupları arasında; yani maddi şeylere inançla, yüce bir varlığın yaratıp ayakta tuttuğu bir dünyaya inan arasında her gün, her saat, kararsızlık içinde gidip geliyorsunuz. Sadece seks ve acının bıraktığı izler gibi engelleyemediğiniz şeyler, bunlardan birinden uzak kalırken diğerinin yinelenmesi ve sürmesi, sizin o günkü bilincinizin kabul etmediği, fakat hayat adı altında mecburen tecrübe ettiği şeyleri oluşturuyor.
Sayfa 148Kitabı okudu
Ben kendimi akılcı bir insan olarak görmüyorum çünkü içimde rasyonalist bir inanç doğdu, fakat bunun mantıksal bir dayanağı yoktu ve serinkanlı düşüncelere dayanmıyordu. Odamızın duvarları insanlardır, felsefeler değil.
Sayfa 235Kitabı okudu
Nasihatin kötü yanı ileride hatırlanma ihtimalidir.
Sayfa 242Kitabı okudu
280 syf.
7/10 puan verdi
Serbest Düşüş
Serbest DüşüşWilliam Golding
7.7/10 · 767 okunma
160 syf.
7/10 puan verdi
Bukowski’nin janti abisi John Fante’den bir aşk hikayesi. Ne zaman başladığını anlayamadığımız, nefretin, öfkenin, tutkunun içgüdüsel hisleri içten içe yakıp kavurduğu, iki top dondurmanın üstüne kaplanan fındık fıstık karışımı gibi tozla kaplanan bir aşk hikayesi. Zeki Demirkubuz’un yönetmenlenliğinde, Türkiye standartlarına uyarlanmış halini sinemada izlemeyi çok isterdim. Hiç aşık olmamış bir kişi başına gelebilecek benzer durumları bu kitaptan rahatlıkla görebilir. Buna rağmen aşk çok güzel şey be… Arthuro Bandini ile aynı yaşlardayım. Ama sistemin çarkında bir dişli olmaya ayak sürüyerek de olsa yaklaşıyorum. Garantici yaşam dürtülerimi, risk almaktan kaçınan ürkek tarafımı kışkırtmama vesile olan bu eseri aklımın bir köşesinde tutarak kararlar almaya özen göstermeyi planlıyorum.
Toza Sor
Toza SorJohn Fante · Parantez Yayınları · 20244,765 okunma
143 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.