Kendisini yalan söylemekle suçlayan falan yoktu. Ama ona inanmamaları ağrına gitmişti. Etkili bir tavır takınarak, "Size söz veriyorum," dedi. "Öleceğim."
Derken Boka'yı gördü, bir gülümseme belirdi yüzünde. Zar zor duyulur bir sesle, "Sen de mi buradasın, Boka?" diye sordu. Boka yatağa yaklaştı.
"Elbette buradayım," dedi.
"Kalacak mısın?"
"Evet."
"Ben ölünceye kadar kalacak mısın?"