Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Fethi

Tıpkı bu küçük kasaba gibi o zamanlar her köy, her şehir, bütün ülke, hatta çok daha ötelere, dünyanın her yerine dağılmış bütün İngiliz dünyası Charles Dickens'ı seviyordu; karşılaştıkları ilk andan hayatının son anına kadar sevdiler onu./Syf.48
Reklam
Sevgi yalnızca konuşulan sözlerde soluk alır./Syf.47
Balzac,
Romanı dünyanın ansiklopedisi olarak görme düşüncesi onunla başlar eğer Dostoyevski gelmemiş olsaydı neredeyse onunla bittiği de söylenebilirdi./Syf.40

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Balzac her şeyi biliyordu; süreçleri, savaşları, borsa manevralarını, arsa spekülasyonlarını, kimyanın sırlarını, parfümcülerin hilelerini, sanatçıların hünerlerini, teologların tartışmalarını, gazetelerin nasıl yönetildiğini, tiyatronun illüzyonunu ve şu diğer sahnenin, politikanınkileri biliyordu. Taşrayı biliyordu, Paris'i ve bütün dünyayı biliyordu, o connaisseur en flânerie (o uzman avare) sokakların dolambaçlı ifadelerini bir kitap okur gibi okuyordu; her evin ne zaman, kim tarafından ve kimin için yapıldığını biliyor, kapıların üzerindeki armaların sırrını çözüyor, yapının tarzına bakıp bütün bir çağı anlıyor ve aynı zamanda kiraların ne kadar yüksek olduğunu biliyor, her kata insanlar yerleştiriyor, odaları mobilyalarla bir döşüyor, onları bir mutluluk ve mutsuzluk atmosferiyle dolduruyor; birinci kattan ikinci kata, ikinci kattan üçüncü kata kaderin görünmez ağlarını örmesine izin veriyordu. Balzac'ın ansiklopedik bir bilgisi vardı, Palma Vecchio'nun bir tablosunun değerini, bir hektar otlağın kaç para ettiğini, bir dantelin, bir faytonun, bir uşağın fiyatını biliyordu, borç içinde yüzdüğü halde yılda yirmi bin frank harcayan kibar tabakanın hayatını tanıyordu./Syf.36
Hakiki yazar için yaratmaktan, hayal kurmaktan başka her türlü tutku bir sapmadır./Syf.30
Reklam
en zavallı hayat çizgisinin bile belli bir heyecanı, belli bir güzelliği vardır, yeter ki ara vermeden ilerlesin ya da kaderi etrafında dönüp dursun./Syf.23
kendini gazeteciliğe veren şair değirmene düşmüş bir buğday tanesi gibi öğütülür./Syf.23
Hikâye diyerek görmezlikten gelemeyiz. Hikâyeler hayatın dürülmüş sırlarıdır.../Syf.74
Kaç çileden çıkar bir hayat? Kaç ilmek ile başlarsın yeni hayata?/Syf.49
Kendine doğruları söylemeyen insan, bir başkasından hep doğruları söylemesini bekler./Syf.31
Reklam
Uzun yaşamanın formülü; Mutlu anları hatırla her an./Syf.21
Mis gibi kirli senaryo yazacak kadar da senarist ruhluyuz./Syf.12
El ne der, anlayışı ile büyüyen çocuklar tanımadıkları insanlara karşı bile kin, nefret duyabilir./Syf.8
Sapkınlık haline getirilmiş olan her duygu diğerinin ırzına geçer, onların suyunu çeker ve kurutur; ama o duyguların çekici yanlarını emer. Aşkın, kıskançlığın ve yasın, bitkinliğin ve coşkunun bütün dereceleri ve ani değişimleri cimride tasarruf bağımlılığı, koleksiyoncuda toplama hırsı şeklinde ortaya çıkar; çünkü her mutlak mükemmellik, duygu imkânlarının toplamını bir araya getirir./Syf.23
Hızlı yaşayan kısa yaşamış olmaz, tek biçimli yaşayan daha az içerikli bir yaşam sürmüş demek değildir. Sadece saf elementlerden oluşan tipleri betimlemek isteyen bir eser için bu tür saplantılı kişiler tek başına önemlidir./Syf.22
5,4bin öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.