192 syf.
8/10 puan verdi
İN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar
İN - Baykal Kaseti Dink Cinayeti ve Diğer Komplolar
Dün okumuş olduğum bu kitapta fetö'nün işleyiş şekline yönelik bilgiler ağırlıktaydı. Sınav sorularının çalınıp kendi mensuplarına verilişi. İstemedikleri komutanların terfilerini engellemek amacıyla uydurulan, konulan deliller. Emniyet mensuplarının
İhanet
İhanetCan Ataklı · Halk Kitabevi · 201727 okunma
23 Nisan’ımız buruk da olsa kutlu olsun. Geleceği görebilen, çok güzel bir adam tarafından tüm çocuklara armağan edilen bir gün, bir töreni vırt zırt bahanesiyle kutlayamadığımız tören, yasaklasınlar bakalım. Kendi kendimize kutlarız. Yarın bana saçma sapan gecelerde, günlerde mesaj yazan herkese kutlama mesajı göndereceğim. Ulusal egemenliğimizin ve çocuklarımızın karanlık bir zihniyetine maruz kalmasına rağmen inatla ve severek kutlayacağım. Bi’ de neydi? Türkçe Bayramı mı ne yapmaya başlamışlardı, üstelik tam da 23 Nisan haftasına denk geliyordu. Televizyonda mal mal hareketler. Fetö diye sövdükleri adamın bayramına çevirdilerdi güzelim çoçuk törenini. Sahi, o bayrama n’oldu? Temelsiz, zorlama, yalakalıkla yapılan her işin yok olması gibi o da yok oldu. Aman Atatürk’ü anma, aman cumhuriyet deme de yerine ne kutlarsan kutla. Alternatifleri, bahaneleri bitmedi, bitmiyor. Neyse, korkmayın siz de kutlayın. Çocuklar ülkelerini, değerlerini severek büyüsünler. Zararı olmaz vatan sevmenin. Sanki her tarafta var bir düğün. Çünkü, en şerefli en mutlu gün. Bugün 23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan. İşte, bugün bir meclis kuruldu, sonra hemen padişah kovuldu. Bugün 23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan. Bugün, Atatürk'ten bir armağan, yoksa, tutsak olurduk sen inan. Bugün 23 Nisan, hep neşeyle doluyor insan.
Tengrigens

Tengrigens

@Tukue
·
26 Ekim 2019 20:59
Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Kutlu olsun!
Atatürk, 12 Nisan 1934 akşamı İzmir'de İzmir Palas salonlarında Hakimiyeti Milliye Okulu fakir çocukları menfaatine verilen baloyu şereflendirir. Öğrencilerden Ali isminde bir çocuk ortaya gelir; fakat heyecandan bocalar, konuşamaz; derken küçük Ali coşar kendinden geçer, kollarını Ona doğru uzatarak içten gelen bir sesle: "Senin ismini andıkça, senin resmine baktıkça, seni karşımda görünce damarlarımda bir şeylerin kaynadığını duyuyorum. Ah seni doya doya öpmek istiyorum" diye haykırır. O zaman o da kollarını açar "Öyleyse gel" der. Ali koşar boynuna atılır. Diğer çocuklar dururlar mı? "Bizde, bizde..." diye bağrışarak koşarlar. Öperler, öperler. Paşalar, Yaverler, herkes heyecandan ve sevinçten ağlamaktadırlar. Bir avuç Türk yavrusunun içten gelen coşkunluğu, onu sarsmış, heyecanlandırmıştır. Gözlerine dolan yaşları zapt etmek için dudaklarını ısırır, sonra heyecandan titreyen sesle yanındakilere dönerek: "İşte benim neslim bunlar! Bunlarla biz akranız" der.
Sayfa 56 - Güven Kitabevi
Reklam
Dünya da FETÖ cüleri ülkesinden ilk kovan Özbekistan(1999)ve Rusya(2001) olmuştu Süleymancılara Operasyon başladı ise devamı Türkiyede olur. Süleymancılar Rusya’da yargılanıyor. Darısı Türkiye’deki Süleymancıların başına.
Feto diyemezsin, fetö diyeceksin. :d
Fethullah'a Feto diyenleri azarlayarak, "terbiyeni takın, Fethullah Gülen'e feto diyemezsin, özür dile" diyen kimdi? Melih Gökçek.
Sayfa 61 - Kırmızı K. Y.Kitabı okuyor
Net !
FETÖ'nün kara kutusu Said-i Nursi'dir.
Sayfa 357 - İnkılap Yayınevi 2. Baskı 2018Kitabı okudu
FETÖ'nün mahrem yapılanmasına yönelik yürütülen en sessiz, en kararşı ve sonuç alan operasyonların merkezi olan MİT, özellikle kendi bünyesine KPSS ve KPDS gibi devlet kurumlarına sınav sorularının çalınarak sızan şahısları nokta atışıyla tespit etmiş, akabinde MİT'e örgüt mensubu sızdırma amacı güdecek kadar gözü dönmüş mahrem imamları tespit ederek yakalanmalarını sağlamıştı.
Reklam
FETÖ'nün elebaşı, örgüte katılan MİT mensuplarını o kadar önemsiyordu ki MİT mensuplarının kimliklerini okuyup üfleyerek adeta kutsuyordu.
Sayfa 100 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Son Yirmi Yılda Yapılan İhaneti Yüz Yıl Geçse Unutamayız
Önce ülkenin tek bir kişiyle yönetilmesinin yolunu hukuksuz ve hilelerle dolu yöntemler ile açtılar. Sonra geçmişte yaptırdıkları suçların verdiği olanak ile yumuşak karnı gereği batı sömürge çetesinin her talebini yapar duruma geldiler. Yaşam pahalılığı küresel çetelerin ve yerli işbirlikçi çetelerin bu zihniyetle el birliği içinde dayattığı bir sonuçtur. Sebep özelleştirilmeler ile ülkenin üretim ve hizmet araçları ile tüm gücünü kodamanlara kaptırmalarıdır. Bunun sonradan bir tehdide dönüşeceğini öngörecek bir iradeye sahip olmadıklarını biliyor ve bunu isteyerek yapıyorlardı. Fetö terör örgütüne bilerek ve isteyerek aldandıkları gibi. Fetö terör örgütünü de zaten batı çetesi kullanıyordu. Bugün devlet yok şirketler var diyen tehdide sesi çıkamayan ve Türk ulusunu bu çetenin şirketlerine müşteri yaparak soyduruyorlar. Dış güçler palavrası bu işbirliğinin üzerine örtü çekmek ve nas ile kandırdığı kitlesini diri tutarak kendine olan desteği dini siyasete alet ederek başarıyor. Din siyasetine aldanan melez Türkler kendilerine müslüman dışında bir kimlik ile ifade edemez hale bu şekilde geldiler. Ortadoğu müslümanları ile aralarında bugün nerdeyse hiçbir fark kalmadı. Onlar petrolün batı çetesi ve onların yerli taşeronluğunu yapanlara kaynak olarak aktarılmasına nasıl göz yumuyor ise bugün ülkemizde bu melez müslümanlar yabancıya toprak, mülk, maden ruhsatlarının ve yurttaşlığın haraç mezat satışına da göz yumuyorlar. Zaten yirmi yıldır madenlerin çıkartılmasını Lozan'ın gizli maddeleri engel oluyor yalanına inanan kitleden yurttaş iradesi beklemek çok safça olur. Önder Karaçay
Siyonizmin maşası dün FETÖ idi, bugün İran'dır. Allah için uyanın! •Yahudiye kızıyor gibi görünerek, hain ve zalim İran'ın pisliklerinin üzerini örtmeye kalkmayın!• Yok eğer beni dinlemiyorsanız da Allah'ımızı dinleyin: "Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokunur. Sizin Allah’tan başka dostlarınız yoktur. Sonra size yardım da edilmez." (Hud Suresi, 113.)
Sayfa 284Kitabı okudu
FETÖ terör örgütü aslında bildiğiniz tipik bir tarikat yapılanmasıdır. Başındaki kimse kendince bir mehdi/mesih, kutb-u azamdır. Cemaatinin ilahi bir görevlendirme ile iş yaptığına müritlerini inandırmıştır. Yine devletimizin şu an fiilen savaştığı DAEŞ/IŞİD de dinden beslenen bir örgüttür. Hint alt kıtasındaki on binin üzerinde medresesi olan Diyobend medreseleri Taliban'ın militan kaynağıdır. Burada verilen eğitim bildiğiniz, Hanefi, Maturîdî yani ülkemizdeki klasik din eğitimidir. Üstelik bu ekol Nakşidir. Imam Rabbani'ye bağlı Müceddidiye kolundandır. Ki, ülkemizdeki tarikatların kahir ekseriyeti de aynı ekole mensuptur. Demek istemem o ki, ülkemizdeki Nakşilerin bir tık sonra silahlı Taliban olması çok uzak ihtimal değildir. Çünkü aynı fıkıh ve akaid kitaplarını talim etmekte, aynı kaynaktan su içmektedirler.
Sayfa 195 - Kırmızı Kedi YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Adaletin İkamesi ve Siyaset
"14 aydır tutukluyum. 66 yaşındayım. Kalbimin dört damarı değiştirildi. Kalbimde stent takılı. Kalp, şeker, tansiyon, guatr ve prostat olmak üzere beş kronik hastalıkla boğuşuyorum. Tecrit edilmiş vaziyette başkalarıyla koridorlarda değil selamlaşmak, göz temasının dahi yasak olduğu, son derece gayri insani şartlarda neredeyse torunum yaşındaki memurlarca 9. Kısımda zevkle aşağılanmakta -elbette hepsi değil- ve 'denetimli serbestlik' adlı cevazla affedilen katillerle hırsızların, yankesici ve kaçakçıların boşalttığı bir hapishanede, Türkiye'nin en korunaklı Silivri Cezaevinde yatmaktayım." - FETÖ davasından yargılanmış olan Ali Bulaç'ın savunmasından
Resim