Osmanlı aracılığıyla Avrupa ülkelerine yayılan kahve, seyyahların seyahatnamelerinde Doğunun içeceği diye tanıtılmıştır. Hatta kahve 1600 yılında VIII. Papa Clement tarafından 'Müslüman içeceği' diye adlandırılarak Avrupa'da yasaklanmıştır.
Rönesans ressamı Holbein'in Türk Anadolu halılarını resmettiği tabloları o kadar meşhur olmuştur ki resim lügatinde "Holbein halıları" diye bir terim türemiştir.
Batı dünyası için en önemli matematiksel kazanım sıfır rakamının İslâm bilim dünyası vasıtasıyla öğrenilmesi olmuştur. Roma rakamlarına bakıldığında sıfırı temsil eden bir işaretin olmadığı görülecektir.
Gelmiş geçmiş en büyük İslam medeniyetlerinden olan Osmanlı toplumunda kadının yeri, bu kitaptan incelendiği üzere, pek çok önyargıyı bertaraf etmektedir.
Julia Pardoe, Küçüksu'daki pikniklerini anlattığı bölümün devamında orada karşılaştığı Türk kadınlarından gördüğü misafirperverlikten de bahsetmeyi ihmal etmez." Onların cana yakın davranışlarından o kadar hoşnut kalır ki, Osmanlıda yaşayan Batılı hemcinslerinin Türk kadınlarıyla yakın ilişkiler kurmadıklarını, aslında insani ilişkiler
İNGİLİZ KADIN SEYYAHLARIN notlarında değindikleri bir diğer ilginç nokta ise Osmanlı kadınının özgürlüğünün sembolik göstergesi olarak yorumladıkları 'çedik pabuç âdeti'dir. Lady Montagu, Sophia Poole ve Julia Pardoe'nun da aralarında bulunduğu pek çok kadın seyyah harem kapısının önüne evin hanımının koyduğu sarı sokak
İstanbul'da üç yıl süreyle kalan İngiliz asıllı Kolonel Charles White 1845 yılında yayınlanan Three Years in Constantinople (İstanbul'da üç yıl) adlı seyahatnamesinde, Osmanlı da çokeşlilik konusuna değinir:
Çok az ailede bir adamın birden fazla resmi nikâhlı eşi var. Çok az diyorum çünkü başkentte çokeşliliğin yüzde beş oranına bile
Batılı erkek yazarlar,
Doğulu eğitimsiz, bilgisiz, değersiz kadın imgesini, harem müessesesi üzerinden emperyalist / oryantalist gelenekten beslenen zihniyetiyle yürüttüğü fantezilerinde haremde kadının ‘hapis’ olduğu tezlerini savunurken;
Buna karşılık, Lady Montagu, Julia Pardoe, Bayan Hornby, Bayan Harvey, Sophia Lane-Pole gibi Batılı kadın
Çedik pabuç âdeti kadının meşgul olduğunun, müsait olmadığının ya da misafir ağırladığının, kısacası kocasının müdahalesi olmadan, kendi başına kalmak istediğinin işaretiydi. Harem kapısında pabuçları gören koca ise kesinlikle kadının alanına müdahale edemez; eşinin kendisinin müsait olduğunu bildirmesine kadar selamlıkta beklerdi. Pardoe‘nun seyahatnamesinde detaylı bir şekilde anlattığı şekilde, haremde saygı ve ahlak kurallarının gözetildiğini vurguluyordu.