Can acısını haste-i derd-i firâk olup
Dildâde-i nigâr-ı sitemkâr olan bilir
Sevdâ-yı zülf-i yâr ile Bâkî be çekdiğin
Bend-i kemend-i aşka giriftâr olan bilir
Can acısınun ne olduğunu, ancak sitemkâr bir sevgiliye gönül kaptırıp da onun ayrılık derdiyle hastalanan bilebilir.
Sevgilinin zülfünün sevdası ile Bâkî’nin neler çektiğini, aşk kemendinin bağına tutulmuş olandan başk kim bilebilir ki?
bişnev in ney çün hikâyet mî küned (dinle neyden nasıl şikayet eder)
ez cüdâyîhâ şikâyet mî küned (ayrılıklardan hikayet eder)
gez neyistân tâ merâ bübrîde end (koptuğumdan beri kamışlıktan ben)
ez nefîrem merd ü zen nâlîde end (ağlar kadın erkek inleyişimden)
sîne hâhem şerha şerha ez firâk (isterim hasretle doğranmış yürek)
tâ begûyem şerh-i
Ölmek âsân âşıka bir dem firâk-ı yâr güç
Böyle müşkil derd esîri hasteye tîmâr güç
(Âşık için ölmek kolay fakat sevgiliden bir an olsun ayrılık güçtür. Böyle zor bir derde düşmüş hastanın iyileşmesi güçtür.)
Nef’î