Șitâ-yı devr-i zamân nev-bahâr olur giderek
Geçer firâk dem-i vasl-ı yâr olur giderek
Bu bezm-i köhnede her kim ki bâde-i ter içer
Esîr-i derd-i şikenc-i humâr olur giderek
Nola ruhında hat-ı 'anberîn sevâd olsa
Gehi güneşde küsûf âşikâr olur giderek
Kılursa turre bizi beste yanına kalmaz
O da güsiste ser-i rûzgâr olur giderek
O şâh-bâz-ı bülend âşiyân-ı gamzeye dil
Nihâde-pençe-i dest-i şikâr olur giderek
Gubâr-ı râh gibi düș türab-ı makdemine
Ser-i reh üzre bizümle dü-çâr olur giderek
Bu şûre-zârda Hayrî komaz seni çıkarur
Kemend-i dest-i atâ dest-yâr olur giderek
Mefâîlün feilâtün mefâilün feilün
T.C. Devrimleriyle her özelliğini yitiren ulema ve meşayihten Yenikapı Mevlevihanesi postnişini Abdülbaki Dede (1883-1934); Bu acı akibeti dile getirirken; kimi, neyi hicvettiğini biliyor: Bu derece ustaca, sanatkarca bir hicvin sahibini dinleyelim.
"Kesip rîş-i sefidim pir iken yosma civan oldum
Makam-ı mevlevide şeyh idim pir-i mugan
Ayrılıktan yâr benim bağrımı büryan eyledi;
Özünü bir yana saldı, beni bir yan eyledi.
Za'feran tek benzimi döndürdü ol bî-rahm yâr;
Düşmanı handân edip, dostunu giryân eyledi.
Aldı gönlüm, kılmadı ol bî-vefâ bir kez vefâ;
Yıkdı ma'mûr şehrimi, gör nice vîrân eyledi.
Cânımın zahmından, ey cân! hâb gelmez aynıma,
Ciğerimde zahm-ı peykân, tîr-i müjgân eyledi.
İşitirse taş erir hasrette âh ü zârımı,
Ol gül-endâm yâri gör, gönlümü zindân eyledi.
Cehd kıldım çok, visâle yetmedim, çektim firâk
Tedbir ona n'eylesin, takdîr-i Yezdân eyledi.
Ey Nesîmî, subh-dem var, arz kıl dildâra sen,
Gamzeye versin nasîhat, yoksa çok kan eyledi.
"Hitâb-ı aşk-ı kim anlar kiminle söyleşelim
Cevâb-ı aşk-ı kim anlar kiminle söyleşelim
Meâli hikmet-i sırr-ı Vedûd’dur yekser
Kitâb-ı aşk-ı kim anlar kiminle söyleşelim
Hurûf-u dâğ-ı muhabbet dilimde kaldı nihân
Hisâb-ı aşk-ı kim anlar kiminle söyleşelim
Ne bîm-i düzaha benzer ne hevl-i câna firâk
Azâb-ı aşk-ı kim anlar kiminle söyleşelim
Firâk-ı yâr ile Gâlib misâl-i Mecnûn’um
Ukâb-ı aşk-ı kim anlar kiminle söyleşelim"
(Seslenişini aşkın kim anlar, kiminle söyleşelim?
Cevabını aşkın kim anlar, kiminle söyleşelim?
Anlamı çok sevecen olan Yaradan'ın gizinin amacı baştan başa, kitabını aşkın kim anlar, kiminle söyleşelim?
Sevginin yanık yarasının harfleri gönlümde saklı kaldı, hesabını aşkın kim anlar, kiminle söyleşelim?
Ne cehennemden ürkmeye ne can korkusuna benzer ayrılık, işkencesini aşkın kim anlar, kiminle söyleşelim?
Yârdan ayrılmakla Gâlip, Mecnun'a döndüm, alıcı kuşunu aşkın kim anlar, kiminle söyleşelim?)