Kendimizi fazlasıyla dünya malı ile, diğer bir deyişle Kuran ın deyimiyle dünya süsü ile fazlaca nitelendiriyoruz.: Benim mesleğim şu, evim bu kadar büyük, arabam şu marka, şurda yaşamaktayım, şu saygın ailenin mensubuyum. Ama benliğimiz ile maddi dünya zıt şeyler. Bu yüzden ruhumuz hep aç, hep bir boşluk gezer iç dünyamızda. İ. Yalom un Aşkın Celladı adlı kitabında kanser hastasının bulduğu şu müthiş terapiyi kaçırmamalı insan: Ben işim değilim, ben ayakkabım değilim, ben maaşım değilim, ben koltuk takımım değilim. Kendimizi sahip olduğumuzu sanıp aslında hiçbir zaman sahip olamayacağımız insanlarla ve dünya malı ile tanımlamayı, evinin büyüklüğü ile, arabasının fiyatı ile, yemek takımının büyüklüğü ile övmeyi bırakıp kendi iç sesimize yönelebilmeliyiz artık. Kendi iç sesini bulan insan zaten huzuru da bulacaktır. Nedense okurken ne kadar da uzak gelir insana...