Yirmi yaş da kırk yaş gibidir. Kaybettiğimiz kişi her zaman, bizi isteyecek son kişiymiş gibi gelir bize. Henüz yüzümüze çizgiler, saçlarımıza beyazlar düşmemişse de uçurumun kenarından bakarız. Ama yirmi yaşındayken, birşeylerin daha ne kadar umutsuz hale gelebileceğini kestiremeyiz.
Takip etmek, kültürümüzde değeri düşürülmüş bir davranıştır; takip eden olmakta şüpheli bir şeyler vardır, zayıflığı ve hatta sapıklığı çağrıştırır.
Sayfa 175 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu
Bir erkeği takip eden kadın itaatkardır. Öyle değil mi? Ancak bir kadını takip eden erkek tutkulu bir kovalamaca içindedir.
Sayfa 174 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu
Otel flanözün sığınağı olmalı. Yorgun bacakları dinlendirecek bir yer. Aksi takdirde seni yürümekten ve keşfetmekten alıkoyan bir tuzak olur. İçeride kal, oda servisine sipariş ver, banyo yap. Pencere kenarına iliş ve derin düşüncelere dalarak dışarıyı seyret.
Sayfa 211 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu
Fakat Tokyo yürünebilir bir şehir değil; fazla büyük, mahalleler dahi sallana sallana yürümek için fazla büyükler.
Sayfa 183 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu
Sakin ol. Bir şans ver. Önyargılı olma.
Sayfa 184 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu
Japon halkı arasındaki bir inanışa göre ruhunuz siz uykudayken kalkıp gezinebilir.
Sayfa 212 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu
Kartpostal, gezginin işaret fişeğidir, karanlıkta yakılır ve mevcudiyetin habercisidir. İçlerine mesafeler inşa edilidir. Onları bir yerlerden alır, ziyaret ettiğiniz yerin temsilcisiymiş gibi başka bir yere gönderirsiniz. Amaçları budur.
Sayfa 256 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu
Kartpostallar bir insandan diğerine yolculukları sırasında yön değiştirebilir, bir hediyeye dönüşebilir ya da yalnızca arkasına o yere dair anılarımızı not düştüğümüz ve yıllar sonra meraklı bir torun ya da bitpazarındaki bir yabancıyla yolu kesişecek incecik bir günlük olarak kişisel arşivimizde kendine bir yer edinebilir.
Sayfa 256 - Nebula Kitap, 2017Kitabı okudu