Şizofrenlerin uzaklaştıkları gerçeklik - ya da aslında hiç dahil olmadıkları - kişilikler arası yaşamın gerçekliğiydi, verilmiş değerleri olan verilmiş hır kültür içindeki yaşamın; söz konusu olan biyolojik bir yaşam ya da herhangi bir miras kalan yaşam biçimi değildi, o öğrenilen bir yaşamdı. Kişinin çevresinden, ailesinden, büyüklerinden, öğretmenlerinden ve genel otorite figürlerinden . . . bireyin oluşum yılları boyunca onunla temas kuran herkesden azar azar toplayarak öğrendiği bir yaşam.