Sevmek, onunla birlikte kalmak demektir. Fantezi dünyasından çıkıp kalıcı bir sevginin mümkün olduğu; yüz yüze, kemik kemiğe bir adanma sevgisinin mümkün olduğu bir dünyaya girmek demektir. Sevmek, her bir hücreniz “kaç!” derken, kalmak demektir.
"Ancak son birkaç yılda, en azından kendi adıma, çözümlediğim bir şey oldu. O da şu: evine dönemezsin; çocukluğuna, kaybettiğin babana, zamanın ve hafızanın avuntusuna dönemezsin. Evet, hatta sanata, güzelliğe ve sevgiye de dönemezsin."
"Kibrin mutlak çaresi yalnızlıktır. Çünkü, yalnızlığın kalbinde yaşayan bizler her zaman diğer insanlardan daha fazla kendimizden şüphe ederiz. Utanç verici aşağılık duygular yalnızlığımızda bizi korku, şüphe ve üzüntü seline boğmak, sağlığımızı ve güvenimizi bozup hasta etmek, güçlü ve kabına sığmayan neşemizin en dibine çamur bulaştırmak için aniden yükselir."
"Artık tüm hayat görüşüm, yalnızlığın kendime ve diğer birkaç münzeviye özgü ender ve merak uyandırıcı bir olgu olmasından çok, insan varoluşunun temeli ve kaçınılmaz gerçeği olduğu inancına dayanıyor. Her türden insanın anlarını, hareketlerini ve sözlerini incelediğimizde hepsinin aynı şeyden mustarip olduğunu görürüz. Şikâyet etmelerinin asıl sebebi yalnızlıktır."