Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Franz Kafka Turkey [Picaso Lucci ]
Gecenin saat üçü arka sokakta sana rastlamak varmış sessizce gözlerimi koydum hiç kimseler görmeden nasıl görsün ki bu hayali benim hatta bizim olan sokağa yakışan bir kimlikti gece ile birlikte kara gözlerini göremedim gerçi, gecenin gözleri yüzünden bu saatte burada bu hayalin içinde ne işin var iyiki düşünme gücüm olağanüstü ki gözlerim seni bu sessizlik içinde koruyabiliyor hiç bir şeyden haberin yoktu hiç bir şeyden haberimiz saat gecenin dördü olurken gözlerim bir odanın üst tavanına bakıyordu gitmiştik hiç gelmemiş gibi bir kısa rüya sonrası her şey nefesim ile oda içinde sıkışıp kalmıştı.
Franz Kafka
Franz Kafka
Franz Kafka Turkey [Picaso Lucci ®]
İkili diyalog kurgu - Franz Kafka Turkey ♣ - Picaso Lucci ® ✉✒✉✒✉✒✉✒✉✒ Kaç saat oldu Franz sabah seslendim gece oldu gece şatonun önündeyim bir içeri bir dışarı şato bile bu kadar insanı görmemiştir bir tek kişilik olarak hepsi aynı kişi benim aslında. Hele şükür sesime bir cevap verebildin. Franz : Merhaba telaşe memuru demeden söze başlamak bir
Reklam
Bir Ölü ile ikili Diyalog [Picaso Lucci]
Bir ölü ile ikili diyalog Picaso Lucci ® Franz Kafka Turkey ♣ O kadar yol gideceğim aklıma gelmezdi Franz! Oldukça bulut geçtim gri mavi anca gelebildim. Nasılsın kadim dostum hiç ses seda yok bu zamanlar. Suskunluğunu anlar gibiyim aslında ordan da bu dünyaya bakınca hala çok çirkin olduğunu görüyorsun haklısın zaten bunu bir asır önce dile getiren bir yüreksin. Dedim bir geleyim hal hatır sorayım duygular eşliğinde. Onu iki gün önce gördüm Franz muhteşem bir doğa olayı bu çok ama çok duygulandım bildiğin gibi değil gerçi bilirsin şaka bu tabiki bir duygu adamına bu soru biraz komik... Onu yemek yerken izledim yediği her yudum sanki ben tıka basa doyuyordum ne kadar mutluluk verici bir seyirdi kimbilir bir daha ne zaman göreceğim kimbilir? Burda bir sınır var Franz nöbetçiler beni salmıyor daha zamanın var diyorlar sonuçta bir canlıyım haklı olabilirler dışarıya bilgi sızdırır isem bu koca dünya secde eder onun için orası yüce kudretin yeri susayım aramızda kalsın. Onu yemek yerken bir anda flim koptu kayboldu en üzüldüğüm anlardan biri idi bunu açık anlatamam çünkü özel bir konu onu korumam lazım daima. #Franz kadim dostum bugünlük bu mısralarım bu kadar yine bir gün sana en yakın olduğum bir ruh ile tekar buluşmak ümidi ile dikkat et kendine #Milena na sarıl...
Franz Kafka Turkey (Picaso Lucci)
Merhaba Franz bugün güzel bir pazar diyelim, en azından öyle olsun biraz şiiri acı yazıları bırakalım ne dersin. Bugün epeyce uyudum ruhum baya dinlemiş bilirsin bizi biz uyuyunca bedenimiz dinlenmez ruhumuz dinlenir zaten tek şikayetimiz belkide bu, bak şu karşı taraf balta limanı balık ekmek için süper doğal bir yer konuyu burda tutma sebebim biraz uzaklaş derin duygulardan bunu derken aslında birazda kendime söylüyorum sen Milenaya ben Gizeminde aşkın... Mutlu pazarlar efendim.
Franz Kafka Turkey (Picaso Lucci)
Milena’ya Mektuplar – 1952 Milena’ya Mektuplar için Kafka’nın en çok bilinen eseri desek, yanlış olmaz sanırım. Ülkemizde de epey dikkat çeken bu kitap, Kafka’nın imkansız aşkı Milena Jesenska’ya yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Yazarın bir arkadaş toplantısında Prag’da tanıştığı Milena ile olan ilişkileri iş dolayısıyla başlamıştır. Çünkü Kafka, Milena’dan öykülerini Çekçeye çevirmesini istemiştir. Daha sonra Milena’ya aşık olmuş ve ona duyduğu derin duyguları mektuplarında dile getirmiştir. Evli olan Milena’yı kendi tabiriyle “koca denizin dibindeki minik taşı sever gibi” sevdiğini söyleyen Kafka’nın mektupları, okuyucuları üzerinde derin izler bırakmaktadır diyebiliriz. Franz Kafka sayesinde tanınmış bir isim olan Çek asıllı Milena Jesenska da zor bir hayat sürdürmüştür. İlk savaşını tıpkı Kafka gibi onu özel bir kliniğe kapatan Aristokrat babasına karşı vermiş, daha sonra ise düzene karşı çıkmıştır. Yazar, editör ve çevirmen kimliğinin yanı sıra aynı zamanda bir gazeteci olan Milena, yazdıkları ve sosyalistlerle iş birliği yaptığı için Almanların arananlar listesinde yer almıştır. Ve 1944 Naziler tarafından görüldüğü toplama kamplarında hayata veda etmiştir.
Franz Kafka Turkey
Prag, 17 - 18 Ağustos Bazen beni bir anda denizin dibine çekebilecek kurşun ağırlıklar taşıyormuşum gibi geliyor ve beni tutmak, hatta "kurtarmak" isteyen biri bile, korkusundan ya da umutsuzluğundan değil, sırf öfkesinden bundan vazgeçecekmiş gibi bir duyguya kapılıyorum."
Reklam
Franz Kafka Turkey
Değerli dostum Max bunu niye yaptın. Ben bu mektupların çıkmasını hiç istemedim. Mektup yazmak, hayaletlerin önünde soyunmak demektir, çünkü onlarda aç kurtlar gibi bunu bekler zaten. Yazıya dökülen öpücükler yerlerine ulaşamaz, hayaletler yolda yalayıp yutarlar onları.
Franz Kafka Turkey
Milena’ya Mektuplar da kendi aşkınızdan bir parça bulacaksınız, sizin ifade edebileceğinizden daha iyi cümlelerle hem de. Son bir not daha eğer romantik biri değilseniz elinizi hiç sürmeyin, bu Kafka ve Milena’nın aşkına saygısızlıktan başka bir şey olmaz. Çünkü onlar her şeyden önce anlaşılmayı ve saygı duyulmayı bekliyorlar.
Franz Kafka Turkey
Yeni neslin çok ta aşina olmadığı, eski devirlerde yaşayan insanların telgraftan sonra gelen tek haberleşme kaynağı. Özellikle sevgiliye yazılan mektuplar...Söze dökülmekte zorlanılan hislerin, yazıya dökülmesiyle daha bir anlamlıdır. Boşuna dememiş atalarımız, " Söz uçar, yazı kalır. " diye. Milena'ya Mektuplar, Kafka tarafından Milena
Franz Kafka Turkey
Bu dünyada olduğun için teşekkürler; baştan ona bakıp da, senin içinde bulunabileceğini düşünemezdim.
Reklam
(Diyalog) Franz Kafka Turkey (Picaso Lucci)
Franz bak burda kim var? Tam haşarı bir çocuk fiyaka sağlam o dönemin en iyi güncel kıyafeti. Gel şu kıyıya bak karşımızda ne var kız kulesi geçen gece ani bir hız ile gittin Franz bune acele telaş, biraz anlatalım şu soğuk havada iki sıcak sevda yüreğimiz ısınsın. Gidip durma ikide bir ruhuna ihtiyacım var Franz! Bak bu Türk Kahvesi geleneksel zihni açar sonra insan sevdiğine anlam katar gerçi şu an Milena da yok Gizem de olsun iç şöyle keyif yap sonra fal bakarım...😊 Kız Kulesi İstanbul için bir simgedir efsanesi bile var önümüzdeki hafta benim için çok mühim Franz ilk buluştuğumuz yerde onun ile aynı gün aynı saatte aynı duygu ile buluşmak istiyorum. Bunu sen Milena ile 5 yılda sadece üç kez yaptın sevgili dostum Franz bunu hissettikçe senin sevdanın büyüklüğü geliyor yüreğime ve içimi bir büyük duygu sarıyor. Kahve nasıl Franz leziz dimi; aynen Franz bundan daha çok içicez öyle alıp başını gitme, bu aralar ruhun ruhuma başka güç veriyor. .. Haftaya Mecidiyeköy de ol Franz Milena ya çok selam sımsıkı sar onu ve ondan müsade iste başka bir büyük sevda için sorar ise kim diye dünyalık bir insan dersin biz gibi de işte Milena anlayış ile karşılayacak bu büyük duyguyu. Franz haftaya karşıda görüşürüz ruhani dostum şu Türk lokumu yememişsin onuda al Milena ya ver dikkat et kendine Franz.
Franz Kafka Turkey (Picaso Lucci)
Az ileride insanlar dünya hali ile nimetlerini topluyordu bizde Mira ile dünyalık olmayanı. Ne garip dimi aynı yeryüzünde aynı etin ve kemiğin başka başka olması köpeğim ile kavgam bundandı; az önce et ve kemik...?
Franz Kafka Turkey (Picaso Lucci)
Senin var olduğunu ve senin olduğun yerde bütün öteki şeylerin yok olduğunu anlatmaya çalıştım Aslında Franz arkadaşım bu cümlelerde her bir şeyi bir kenara koyup Milena na seslenmişsin.Bende bu gece bir kaç satır aldım sevdamdan dedim ki sen ile dertleşelim ne büyük bir kudret değilmi sevmek Franz bak yanımda kim var Picaso Lucci seni buraya getiren ruh üçümüz bir dünya başka dünya ya gerek yok.
Franz Kafka Picaso Lucci (Franz Kafka Turkey)
Yatakta olman pek de üzücü değil, en iyisi yatıp dinlenmen belki de, ama ben baksam sana... arada bir elimi alnına koysam,gözlerine dalsam,bakışlarını-ben odada dolaşırken-üstümde bilsem,senin için yaşadığımı bilsem,onurlansam,içim içime sığmasa, bu yaşama iznini versen bana Milena! Yanımda bir süre oyalandığın için,bana elini uzattığın için teşekkür edebilsem sana...ne iyi olurdu... Franz biliyorum son beş yılda üç görüşme seni hissediyorum şimdi yum gözlerini ve sakinleş. Sana tüm yaralarına melhem olamasamda bir İstanbul Masalı anlatacağım şimdilik söyleceklerim bu kadar dinlen biraz daha çok işimiz var.
Uyarlama:Picaso Lucci (Franz Kafka Turkey )
Beni ne kadar anladın ki bu ölümlü dünyanda bak gittik işte sonsuz bir çaba içinde aceleci bir tavırla vücudum iflas etti. Bir gün sayfalarda bu dünyada sonsuz bir yer kaplayacağını ve sayfalara sığdıracak kadar küçük değildik biz, ve insan bizi ne hale soktu bizi bizlikten çıkartıp bir kitabın içine koydu hiç sindiremiyorum diğer taraftan buraya bakınca.!
18 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.