George SMOOT
"Kendinizden çok emin olursanız, dikkatsiz olursunuz. Bilimde bir etkiyi görmek istiyorsanız onu gördüğünüze kendinizi kandırmanız çok kolaylaşır. Richard Feynman'ın sözleriyle: 'Birinci ilke kendinizi kandırmamaktır ve en kolay kandırılacak kişi de sizsiniz.' "
Sayfa 269 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
2020'NİN KİTAPLA GEÇMESİ DİLEĞİYLE...
MUTLU YILLAR! 😊
2019 YILINDA OKUDUĞUM KİTAPLAR
1. Mağaradakiler-Cemil Meriç
2. Çakıcı'nın İlk Kurşunu (Sabahattin Ali)-Hazırlayan: Nüket Esen
3. Kırk Ambar 2: Lehçe-t-ül Hakayık-Cemil Meriç
4. Canım Aliye Ruhum Filiz (Sabahattin Ali)-Hazırlayan: Sevengül Sönmez
5. Mahkemelerde (Sabahattin Ali)-Hazırlayanlar: Nüket Esen-Nezihe Seyhan
6. Kırk
Robert Kennedy Duncan
"Bildiğimiz bir şey var: Uzay, uzunlukları metreler ile sonsuz küçük arasında değişen radyasyon enerjisi dalgalarıyla titreşim içindedir. Bedensel duyularımız bunların sadece birkaçını algılayabiliyor; ya da mekanizmalarımız bazılarını ayırt edebiliyor. Radyasyon enerji dalgaları "yaşamın arpı" denilen şeyi oluşturur. Biz de ona, orada burada birkaç telle katılırız –ufacık X ışınları, aktinik dalgaları, ısı dalgaları tiz seslerle; Hertz ve Marconi'nin dev elektromanyetik dalgaları ve muhteşem ses dalgaları da bas seslerle– ancak öyle muazzam uzaylar, sayısız teller, sonsuz olanaklı radyasyonlar vardır ki, biz bunları duymayız; hiç duymayız. Bir gün, bundan bin yıl sonra biz de bu görkemli uyumun bütün uzamını algılayacağız ve böylece hepsinin ustası olan o Büyük Müzisyen'le uyum içinde titreşeceğiz."
Sayfa 171 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Her şeyi bilme şeklindeki bu kendini beğenmiş küstahlığın temeli hiçbir zaman hiçbir şeyi anlamamış olmaktan başka bir şey değildir. Bir kerecik olsun, tek bir şeyi tam olarak anlama deneyimi olan ve bilginin nasıl elde edildiğini gerçekten duyumsamış olan bir kimse, kendisinin hiç anlamadığı sonsuz sayıda başka hakikatlerin de var olduğunu farkeder.
Galileo Galilei
Bilim
Bilim yazıları okumak insana iki yönlü kazanç getirir. Birincisi,
hayal gücüyle, ilhamla, ifade tarzıyla bağlantı sağlanmasıdır, ki
bu yalnız okumakla gerçekleşebilir. İkincisi, doğa hakkında yeni
bir anlayış edinilmesidir; bunun da zevkli bir şey olduğu yeterince
açıktır. Bir şeyi anlamak çok kez başlangıçta bir çaba gerektirir;
ama elde edilen başarı insanın içini rahatlatır ve çaba bir
övünç kaynağına dönüşür. Anlamanın çaba gerektirmesi olgusu,
okuyucudan da özel bir istemde bulunur. Yazı, okuyucuya, yazarı
izleyecek ölçüde dürüst olup olmadıklarını sürekli sorar; bu
yolla ona sürekli meydan okumaktadır. Yazar alışılmışın ötesine
gidecek ölçüde acımasız olsa bile, bu okuyucuyu kurtarmaz. Yazarın
anlayışına katılmak için, okuyucunun da kendisine karşı aynı
ölçüde acımasız olması gerekir.
Galileo
"Yazdıklarını anlamadan yazan, bu nedenle de yazdıkları anlaşılmayan çok insan var."
Sayfa 463 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Gordon W. Allport
"Topluma yönelik ve kültürle bağdaşan hedeflere doğru dışa yönelmedikçe, kendi çıkarını gözetmeyi ve kendini beğenmişliği geride bırakan amaçlar ve nedenlerle uğraşmaya girişmedikçe, her yaşam cüceleşmiş ve olgunlaşmamış bir görünüm sergiler."
Sayfa 354 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Sir James Jeans
"Termodinamik bütün değişik enerji türlerinin farklı "kullanılabilirlik" derecesi olduğunu ve aşağı doğru gidişin, her zaman yüksek kullanılabilirlikten düşük olana doğru gerçekleştiğini öğretir.
... Enerjinin daha kullanılabilir şekilden daha az kullanılabilir şekle dönüşümü; enerjinin yokuş aşağı gitmesi. Evrenin toplam enerjisi azalamaz ve bu nedenle de evren sonsuza dek sürmelidir şeklindeki bir uslamlama tıpkı ağırlıkla çalışan bir duvar saatinde ağırlık azalamayacağı için saat de sonsuza dek çalışmak zorundadır şeklinde uslamlamaya benzer.
Enerji de, saatteki ağırlık gibi, sonsuza dek aşağı doğru koşamaz, sonunda tabana vurmak zorundadır. Evren de sonsuza dek sürmez; er veya geç, öyle bir an gelecektir ki, enerjinin son ergi kullanılabilirlik merdiveninin inilebilen son basamağına varacak ve bu anda evrenin etkin yaşamı durmak zorunda olacaktır. Enerji hâlâ oradadır ancak değişme kapasitesini yitirmiştir; evreni çalıştırma olanağı düz bir havuzdaki suyun bir su değirmenini çalıştırma olanağı kadar azdır. Elimizde kalan, belki sıcak ama ölü bir evrendir - bir 'sıcak ölüm'.
... Evrenin enerjisi kullanılabilirliğini sürekli yitirmek zorundadır. -tabii evren dışı bir sürekli eylemin, bu her ne demekse, var olduğunu kabul etmezsek. Enerjisinin kullanılabilirliği kalmamış bir evren de zaten ölmüş demektir. Değişim sadece bir yönde olabilir ve sıcak-ölüme yol açar. Ölümlülerde olduğu gibi, evrenlerde de olanaklı tek yaşam, mezara doğru ilerlemedir."
Sayfa 337-338
Sayfa 337 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
"Eğer bugün yeniden düşünmeye hazırsak ancak, yarın yeniden düşünebiliriz...Her cesur fikrin mutlaka doğru olması gerekmez. Bu nedenle, sadece "Eyvah, bu yanlışmış" demeyi göze alabilen kişiler gerçek katkıda bulunabilirler."
Sayfa 272 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
James Clerk Maxwell
"Fakat gökyüzünde, birbirlerinden çok uzakta olan yıldızlar keşfediyoruz; onları ışıklarıyla, sadece ışıklarıyla keşfediyoruz. Bunlar birbirlerinden o kadar uzaktalar ki birinden diğerine herhangi maddesel bir şeyin geçmiş olması olanaksızdır. Yine de, uzaklardaki bu dünyaların varlıklarının yegâne kanıtı olan bu ışık, bize, onların her birinin dünyada bulduğumuz moleküllerden yapıldığını söylemektedir. Örneğin bir hidrojen molekülü, ister Sirius'ta ister Arcturus'ta olsun, titreşimlerini tam olarak aynı sürede gerçekleştirmektedir.
...
Moleküllerin benzerliğini açıklayan herhangi bir evrim teorisi oluşturulamaz. Çünkü evrim sürekli değişim gerektirir, halbuki moleküllerin büyümeleri ya da bozulmaları, üremeleri ya da yok olmaları olanaksızdır.
Doğanın başlangıcından bu yana hiçbir Doğa süreci, hiçbir molekül özelliklerinde en ufak bir değişiklik yapmamıştır. O halde, ne moleküllerin varlığını ne de özelliklerinin özdeş olmasını, doğal dediğimiz herhangi bir nedenin etkisine atfedebiliriz.
...
Bilim, maddenin kendisinin hiçten yaratıldığı konusunda akıl yürütmekte yetersizdir. Madde ezeli, ebedi ve kendiliğinden var olamayacağı için, onun yaratılmış olması gerektiğini kabul etmekle bizler de düşünce yetilerimizin son sınırına ulaşmış oluyoruz."
Sayfa 158 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Stephen Jay Gould
"Pek güvenilir olmayan verileri hak ettiklerinden daha ciddiye alarak kendilerini kandıranlar, verileri üzerinde sahtekârlık yapan bilimcilerden daha endişe vericidirler."
Sayfa 81 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
I.P. PAVLOV
"Özgürlük refleksinin en önemli reflekslerden biri olduğu açıktır; daha genel bir terim kullanırsak, yaşayan canlıların en önemli tepkisidir. Öyle olmakla birlikte, bu refleks hâlâ kesin olarak kabul görmüş değildir."
Sayfa 175 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Robert Kennedy Duncan
"Bilmek; çalışmak ve yapmaktır. Yapılan yeni bir şey insanın tırmandığı merdivende sonsuza kadar kalan bir basamaktır. Bu, zirveye erişilip merdiven atılana kadar bütün kuşaklar için gerekli ve yararlı bir tırmanmadır."
Sayfa 161 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Karl Popper
"Cesaretin ölçüsü, görünüş dünyası ile tahmin edilen gerçeklik, açıklayıcı varsayımlar arasındaki uzaklıktır.
Ancak bir başka tür, özel bir cesaret daha vardır: Tahmin edilen gerçeklik (aşağı yukarı) doğru ise, açıklayıcı varsayımlar (yaklaşık olarak) doğru ise, görünüş dünyasının, sahip olması gereken ve o zamana dek göz ardı edilmiş olan yönlerini kestirme cesareti. Ben cesur bilimsel tahminlerden söz ettiğimde, genellikle aklımdan geçen bu daha özel türden olan cesarettir. Bu, gerçek bir risk taşıyan
–sınanıp çürütülme riski, gerçeklikle çatışma riski– bir tahminle ortaya konan cesarettir."
Sayfa 53 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu
Ernst MACH
"Her gerçek problem, doğaüstü kehanetlere sığınmadan, tam dakik gözlem ve yoğun, sorgulayan düşünmeyle, zamanı gelince çözülebilir, çözülecektir de."
Sayfa 33 - TÜBİTAK Popüler Bilim KitaplarıKitabı okudu