Telefonun çalıyor olması bir umutken açılmıyor olması tam bir düş kırıklığıydı. O an aklımdan sevdiğimiz insanlara verdiğimiz değeri göstermede ne kadar cimri olduğumuz geçti. Bu dünyada belki paylaşamadığımız çok şey vardı ama paylaşmak için beklettiklerimiz bundan çok daha fazlaydı. Yerini ve zamanını bekleyen herşeyi bekletirken unutmak gibi bir huyu vardı insanoğlunun. Yeryüzü kimseyi beklemek istemeyen ama çoğu insanı bekleten insanlarla doluydu. Bu yüzden sevdiğimiz insanlara verdiğimiz değeri yaşarken belli etmemiz, hatta ispatlamamız gerekirdi. Bu dünyadan göçüp gittikten sonra ödediğimiz bedel onları geri getirmeyecekti...
Beni bir hareketinizle cennetin yedinci katına çıkarabilecekken böylesine canımı sıkarak bana acı vermeniz ne zalimce!
Ruhum gece yarısından bile daha karanlıktı ki kaleminiz, "Işık olsun" dedi ve sözünüzün emriyle ışık oldu..