Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sesin rengi, günün bilimsel sorunudur. Fizyoloji bilginleri kimi insanlarda sesi görme duyarlığı bulunduğunu saptadılar. Sesi görebilen, sesi gösterebilen de kim? Şair değil mi? Bilginler buna renkli duyuş diyorlar. Bu, öyle bir olaydır ki, görmek ve duymak dediğimiz o iki duyu - birinden birinin uyanması, harekete geçmesiyle - bir anda ve birlikte işlemeye başlar. Sana başka türlü anlatayım: Her kimde ki, renkli duyuş özelliği vardır onda her sözcüğün, her musiki aletinin sesi renge dönüşür.
Sayfa 111Kitabı okudu
Evlerinde edebiyattan çok ekmeğe saygı gösteriliyordur. Evdekiler karınlarını doyurmayı kafalarını beslemeye yeğ tutuyorlardır.
Reklam
Lanza, geri çevrilen kötülüğe de iyilik adını veriyordur.Gandhi'nin düşüncesinin temelinde de bu vardır. Kötülüğe kötülükle karşılık verirseniz kötülüğe son vermiş olmazsınız. Tersine, kötülük sayısını ikiye çıkarırsınız. Ayrıca, bu kötülük zincirine kendinizi de bağlarsınız. Şiddete karşı çıkmanın ilk adımı, onun maskesini düşürmektir.
Benim düşüncem, kafam, uzun süre kaldığım Londra'da oluştu. Şunu öğrendim ki, hiçbir Avrupalı ulus bir başka ulusun insanları tarafından yönetilmeye, onların buyruğu altında ezilmeye katlanamaz. Bu ulusal onur ve bağımsızlık duygusu özellikle İngilizlerde çok gelişmiştir. Kendi evimde İngilizlerin olmasını istemiyorum, çünkü ben İngilizlere çokça benziyorum.
Hoşgörü, der, insanın kendi inancı karşısında yüreğini yalınayak bırakmak değildir. Bu, inançlar karşısında daha katışıksız bir sevgi, daha zeki bir davranış göstermek anlamına gelir. Bir başka deyişle, hoşgörü bize, konuya zekice yaklaşma, zekice çengel atma gücü verir.
Reklam
Rafine Okuma
Okuyucu da, sanatçı gibi, estetik kaygı gütmelidir. Hiçbir be- ğenisi ve estetik kaygısı bulunmayan okuyucu kitaptan, seyirci de tiyatrodan birşey anlamaz
Sayfa 115 - SelKitabı okudu
Renk
Yazılarımızdan fırıl, fırıl, fırıl yazı yürütenlere kolaylık olmak üzere buraya bir de Henry Miller'in bir sözünü kaydıralım: - Hiçbir renk, lami cimi yok, tek başına güzel değildir. Alengirli bir kırmızının yanı başında alengirli bir mavi ya da kıvıl kıvıl bir yeşil bulunmalıdır.
Sayfa 114 - SelKitabı okudu
- Şiir renktir. Ses de renk. Şair sözcüklerin sesini renkli olarak duyandır. Sade sözcükler değil, harfler bile renklidir. Sözgelişi "Elif" siyahtır. "Be" beyazdır. "Cim" kırmızıdır. "Nun" da mavi. Mithat Cemal Kuntay
Sayfa 110 - SelKitabı okudu
Renkler
Yazımızın şekerini artırmak için belirtelim ki, Baudelaire de yeşilin, doğanın temelini oluşturduğunu yineler. Ona göre yeşil her tonla kolayca bağdaşır. Yalnız sarı ve maviye yüz vermez. Maviye sadece "yapyalnız ve anlaşılmaz" adını verdiği siyahlar koşarsa koşar
Sayfa 109 - SelKitabı okudu
Reklam
Doğa renk demektir. Karmen kırmızısı, aşı boyası, gelin alı, firuze mavisi, camgö- beği, laci, çimen yeşili, safran sarısı, Çin Beyazı, kartal kuşu gibi beyinlerde pervaz eder
Sayfa 108 - SelKitabı okudu
Ey okur, gıkını çıkarmadan okuduğun denememize şaşıp kalma. Bunun ayıbı da şanı da bizimdir.
Sayfa 107 - SelKitabı okudu
- Ben yaşam yolunda ilerledikçe daha sadeleşiyor ve gitgide sanki tüm insanlığın yurttaşı oluyorum Victor Hugo
Sayfa 105 - SelKitabı okudu
Erliğini bütünledikten sonra Proust'u yazı yazmaya iteleyen de Madam'la oğlu Gaston olacaktır. Madam, 1896 yılında Proust, ilk kitabı, Hazlar ve Günler'i yazdığı vakit de France'tan ona bir önsöz elde eder. Ey okur, işi baskete çevirdiğimizi anlamışsındır. Tüm yazar- ları bir bir evlerinden alıp potaya attık. Civcivli bir basketti bu.
Sayfa 88 - SelKitabı okudu
Kadın erkeğin en büyük eğitimcisidir. Ona erdem, incelik, ölçülülük, başkalarını tedirgin etmeme yolunda yüksek duygular aşılar. Anatole France
Sayfa 85 - SelKitabı okudu
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.