Türk milliyetçiliği, gaye, prensip, strateji ve programı itibari ile ahenkli bir bütünlük içindedir.
Seyyid Ahmet Arvasi
Son buluş
“Dünya rengarenk insanlarla donatılmış bir hapishanedir. Ve bu insanlar ne göze alabilirler bir çok şeyi ne de gözlerini… Günümüz o kadar değişik ki oysa böyle olmamalı sevgi - ilgi, her şeyin net olması gerekirken nedir bu döngü… kimsenin görmediği tarafları gördüğün zaman kör mü oluyor insanoğlu? Görmek istemiyor mu görmesi gereken şeyleri ya da gözünün önündekini.. bazen birini bulursun ama tutmak istemezsin oysa tutsan belki odur sendeki. Günümüz problemi olarak korkak insanlar sarmış etrafımızı…Gözlerime bakmaktan mı korkuyorsun, yoksa gözlerim de kalmaktan mı kirpiklerim de hayatı bulmak mı korkutuyor seniiii, ki bulut bulut bakan sen nasıl gizleyebilirsin bundan sonra gözlerinde ki o utancı benden… oysa o gözlerini gökyüzüne baktığım da da görürken…. görmemem gereken şeyleri gören ben.!”
Gaye
Bu yolda ilk kapı tövbedir. Günahlarını fark edip acziyetini kabul eden kul, affini istiyor. Allah bunun karşılığında kulunu çeşitli şeylerle imtihan ederek tövbesinde samimiyetini sınıyor böylece kişi sabır denen merhaleye ulaşıyor. Sabır öy-
le bir menzil ki, tövbede sebat etmekle kalmıyor ayrıca hayır yollarını arıyor, ibadetle, amelle nefsinin
“ne çok acı var” dedi elindeki kitabı kapatarak biri.
acı öğrenmemiz içindir, insan olmamız içindir. bir zaman içine girdiğimiz ve dışına çıkamadığımız bir şeydir. içinde büyüdüğümüz, derinleştiğimiz, katmerlendiğimiz, renklendiğimiz, güzelleştiğimiz bir koza...
gâye kelebek olmaksa, her koza bir çilehâne...
“yârelerim hoş görünür gözüme/ bir derdim var bin dermana değişmem” diyor şah ismail hatayî. vah ki, yarasızlık derdinden muzdaribiz biz bugün!
dert insana lazımdır, yara cana lazımdır.
kendi kalbinin duvarına ucu küt kalemiyle, “tevekkülün serinliğine ermek istiyorsan, sabır ateşinde pişmeye gönüllü olacaksın!” diye yazdı beyaz saçlı adam...
kendini, yaralarıyla iyileştiren insanlar da var.
“sanma ki derdinden kaçanın” dedi meczup “yolu dermana çıkar!”
| gökhan özcan
"Bir gaye uğruna yaşayın ki, ölümünüz anlamlı olsun."
Halid bin Velid
Muhsin Gazi Erdem’den Not
Dış dünya ile herhangi bir hesabım yok. Yağmur duasına şemsiyesiz şekilde gidenlerden olmamaktır esas gaye. Namazın ehemmiyetini anlatma hararetine kapılıp namaz vaktini geçirenlerden olmamak bir de.
İlim meclisinde akşama değin cidalleşen ve akşam yatağa girdiğinde kendi bildiklerinden şüpheye düşüp, “keşke koca karı imanına sahip olsaydım” diyen ilim ehlinin rıhlesinde kaldı samimiyet. Oysa yol tek.
Aşil’in topuğunu hedef alsak yeter. “Ya Allah” ile düreriz dünyanın bohçasını.
Düşün, düşün, boktur işin + akıllı düşünene kadar deli dereyi aşar = Anadolu İrfanı
Sadelik düşüncede başlar. İhtişam budur. Bildiğin kadarını yap demiyorum, yaptığın kadar bil diyorum.
Beri gel oğlan beri gel! Çözüm bunda gizli.
1400 yıl berisine gel.
Parola: Sünnet.
E = mc2 diyorum sana abi.
*İlim*
Yüksek bir gaye,
Kıymetli bir sevgili,
Yüce bir şeref,
Yolları zor ve çetin bir hedeftir.
Abdulfettah Ebu Gudde
Kanaat Mektubu
Sevgilim,
Seni sormak istedim, nasılsın?
Epeyi zaman oldu,
Nefesin kulaklarımı terk etmediği için şehir sağır oldu,
Bi'sormak istedim.
Sevgilim diyorum, kızma!
Kitapları düzenlerken, hediye olarak verdiğin kitap anımsattı seni.
Yıl boyunca neler yaşadık, neleri yaptık ve neleri, niçin yapmadık, kara kara, özlem dolu düşündüm.
Yüzünü,
Gaye ve Nizam
Göklerde ve yerde Allah’ın varlığını, birliğini ve kudretini gösteren öyle deliller var ki! Onlar, bu delillerle sürekli iç içe, yan yana bulunurlar, fakat üzerinde hiç düşünmeden tam bir aldırmazlık içinde onlardan yüz çevirirler!
Yusuf süresi