Kısacık ömürde çokta zorlamamak lazım aslında. Hevesle ‘ya olursa’ diye çaldığımız kapıların şiddetli bir şekilde yüzümüze çarpınca sarsılıyoruz.
Demiştik ya çokta beklentili olmamak lazım.
Hem Rabbime nankör olan insan, kendi cinsinden bir insanın arzularına ne kadar cevap verebilirdi ki?
Ne denli geçerdi ki nefsinden, arzusundan.
Yelken açtık yine rotası belli olmayan hayallere.
Battı gemimizle birlikte tüm hayallerimiz.
Söz vermiştik güya beklentisizlikle kanatlanacaktık. Tüm arzular Allah’a dayanacaktı. Olsa hayr görecektik, olmasa yine de hayr.
Düştük tongaya beceremedik.
Kalkmamız lazım düştüğümüz yerden.
Eskisinden daha kuvvetli daha güçlü olarak.
Verilende hayır gördüğümüz gibi verilmeyende de görecektik o hayrı.
Ya layık değildik.
Ya layık değildi
Ya güç yetiremeyecektik ya taviz verecektik gücümüz bitecekti.
Üzülmek yok.
Olumsuzlukta yok.
İyi niyet var.
Olanda hayr olmayanda hayr var.
Dayanmak var.
Hazinesi hiç bitmeyecek olandan istemek var.
Onun cömertliğine yüreği rabt etmek var.
Kalk bakalım ayağı. Daha güçlü. Daha istekli. Daha iyi. Daha dertli. Daha ve çok daha.
Kimden istediğini unutma!
Sen istemeyi başar O muhakkak verecek ya bu dünya da ya ukbada.