Geçen günler üzerine
Herkes şaşırıyor. Ben iç dengemi kaybetmedim. Demek bütün bu üzüntüleri yaşamaya ihtiyacım varmış.
Sayfa 240 - İletişim YayınlarıKitabı okuyor
Olay 2009 yılında Ankara’da yaşanıyor. Kuzen olan iki erkek çocuk arasında geçen vakada çocuklar teyze çocuğu. Çocukların biri olay esnasında 11, diğeri 15 yaşında. Aileleri bazı günler ay­nı evde yalnız bırakıyormuş çocukları. Bir gün küçük çocuk ge­ce anne ve babasına poposunun ağrıdığından bahsediyor. Yedi­ği bir şeyden dolayı olduğunu düşünüyorlar ya da pişik falan ol­du zannediyorlar. Sonra çocuk kuzeninin adını veriyor ve cinsel organına poşet takarak cinsel organını kendi poposuna soktuğu­nu söylüyor. Bunun üzerine anne ve baba 15 yaşındaki yeğenleri­nin çocuklarını istismar etmiş olabileceğini düşünüyor. Poşet di­ye bahsedilen nesne prezervatif. Çocuk bilemediğinden poşet di­ye nitelendiriyor.
Reklam
Bedavacı Sülük Olmak
Avustralya’da yaşayan bir tür sülük, yağmur yağdığında topraktaki evinden dışarı atar kendini. Sonra da etraftaki ağaçların dallarına çıkar... Yağmur damlaları ile birlikte, aşağıdan geçen hayvanların üzerine atlar. ... Mesela bir kanguru... İri taneli yağmurlu günler, bu beleşçi sülükler için bedava seyahat zamanıdır!
Sayfa 54 - Uğurböceği YayınlarıKitabı okudu
ATATÜRK OLMASAYDI:
Din ve Maneviyatı akıl ve mantıkla böylesine bağdaştıran bir başka insan bulamazdık. O, din’in dünya’dan ayrılmasını bunun için kat’iyetle iste­di. Fakat, İslâm dininin kural ve telkinlerini değerlendirirken, O’nun dayandığı akıl-mantık-halk psikolojisi terkibine, hiç bir ünlü ilâhiyatçı yetişemedi. ☆ Sizlere bir Zekeriya Sofrası misâli vereceğim.
Sayfa 116 - Kazancı KitapKitabı okudu
Sürekli iklim değişikliği üzerine düşünen Greta öylesine üzgündü ki artık pek konuşmuyor, yemek yemiyordu. “O görüntüler zihnime kazındı.” Greta uzun ve üzgün günler geçirdi. Her geçen gün kendini daha da mutsuz hissediyordu. Büyüdüğünde içinde yaşayacağı bir dünya olmayacaktı belki de. Eğer bir geleceği olmayacaksa okulun ne anlamı vardı? Greta , “Ben ne yapabilirim?” diye düşündü
Doğan Egmont
Saatler, günler, aylar ve yıllar tükenir, geçen zaman geri döndürülemez, gelecek zaman da bilinemez;insanın kendisine yaşaması için tanınan süreye memnun olması gerekir.
Reklam
Sen ki muhabbet gülistanıma revnak bağışlayanım, efendimsin, Sen ki arzum, emelim, hicranım ve elemimsin... Ayrılığından dolayı yardım dilenmeye takatim yok senden, kapında kendini kaybedenlere gıptayla geçen ömrümde bir takate de ihtiyacım kalmadı artık. Sevgili eşiğinde ölene değil sağ kalana şaşmak gerekir, der bir bilge ama ben senden uzakta, aşkınla hasta, ama aşk sayesinde sıhhatteyim. Araya bunca yılın hasreti girmişken bir gün seni görmeye dayanabilir miyim bilmem, ama her sabah seni görüyor ve yüzünden aldığı güzellik ile insan içine çıkıyor diye güneşe, eşiğini döne dolaşa senden nur çalıyor diye her akşam mehtaba bakıyorum, bilesin. "Bugün nasılsın ey kâinatın başı dönmüş yıldızı?" diyorum ona, hasbıhal ediyorum; "Ne haldedir sevgilim, hoş mudur, sofaca mıdır İstanbullar sultanı bugün?" diye tekrar soruyorum. "Hiç benim bulunduğum yerden daha kederli bir âleme doğdun mu sen; hiç aşkta altüst olmuş bencileyin bir firkatzede üzerine parladın mı?" diye sitem ediyorum bazen... Velhasıl günlerce ve gecelerce güneşlere ve aylara durmadan ve dinlenmeden seni soruyorum, hâlâ bir haberini alamayışımı şikâyetle söylüyor, anlatıyorum. Senin beni unutma ihtimalini hatırlayıp çıldırıyorum bazı günler ve bazı geceler yüzünü eskisi gibi hayal edemeyeceğimden korkup kahroluyorum. Sonra tevbeler ediyorum. Seni unutma ihtimalini düşündüğüm için.
Geçen zamanın bir manası yoktu. Birikiyordu günler; üst üste koyuluyor, istifleniyordu. Ama sonra birbirine geçiyordu. İç içe, öyle ki; bakınca ne zaman oldu, hangi gün oldu seçilemiyordu. Her gün bir öncekinden küçücük ayrıntılarla farklılaşıyordu ve olaylara, zamana muhatap zihnin zamanı algılayışı ; beklediği ve amaçladığı bir menzil üzerine kuruluysa, geride kalan günler, içerikleri bir bilinçle amaca özgülense bile, rakamdan öteye geçemiyordu.
Yüz yirmi yıl yaşamış olan Arganthonius diye biri varmış; ancak nihayetinde bir sonu olan ömür bana uzun görünmez, zira sona varınca, artık geçen zaman akıp gitmiştir, geriye sadece erdemle ve doğrulukla yapıp ettiklerin kalır. Saatler, günler, aylar ve yıllar tükenir, geçen zaman geri döndürülemez, gelecek zaman da bilinemez; insanın kendisine yaşaması için tanınan süreye memnun olması gerekir. Mesela bir aktörün beğenilmesi için oyunun bitmesi gerekmez, rol aldığı perdelerde beğenilse yeter, bilgenin de "Alkışlayın!” noktasına varmasına gerek yoktur. Kısa yaşam süresi iyi ve dürüst bir yaşam için yeterince uzundur.
Sayfa 34 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bakara/184
184)   Sayılı birtakım günleri (oruçlu geçirmeniz size farz kılınmıştır)! Ama içinizden her kim (, oruç kendisine zarar verecek derecede) hasta yahut (seferî) bir (mesafeye) yolculuk üzere olursa, (bu durumda oruç tutmayabilir, ancak tutamadığı günler yerine, hastalık ve yolculuk dışındaki) diğer birtakım sayılı günler (tutması gerekir)! Ona güç
206 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.