boşuna yürekler çizersin pencereye kalabalığın ortasında bir tanrı, giymişti ya mantonu merdivende omuzlarından düşen gecenin bir vakti alevler içindeyken şato insan gibi konuşurken sevgilim derken
Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında, Ve aklın dar yalnızlığında... Şehrin ve her şeyin, Ve kalabalığın yorgunluğunda... Saçların ve parmakların, Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında, Ve aynaların sığ görünümünde, Bunalıyorum...
Reklam
Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında, Ve aklın dar yalnızlığında... Şehrin ve her şeyin, Ve kalabalığın yorgunluğunda... Saçların ve parmakların, Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında, Ve aynaların sığ görünümünde, Bunalıyorum
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında, Ve aklın dar yalnızlığında... Şehrin ve her şeyin, Ve kalabalığın yorgunluğunda... Saçların ve parmakların, Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında, Ve aynaların sığ görünümünde, Bunalıyorum... | Erdem Bayazıt
Yatak ve yorganın kuru yalnızlığında, Ve aklın dar yalnızlığında... Şehrin ve her şeyin, Ve kalabalığın yorgunluğunda... Saçların ve parmakların, Ve gözlerin ve gecenin bu bulanık çağında, Ve aynaların sığ görünümünde, Bunalıyorum...
Erdem Bayazıt
Erdem Bayazıt
Zeytinlikte İsa
Gérard de Nerval
Gérard de Nerval
I Mesih, kaldırdığı vakit zayıf kollarını göğe Kutsal ağaçların altında, şairlerin istediği gibi, Çoktandır kaybolmuştu sessiz bir keder içinde, Ona ihanet eden nankör dostlarını düşünüyordu;
Reklam
636 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.