Denizciyim sessiz gemide sanki bir kaptan
Dalgaları düşünür gel gör beni sil baştan
Çaresiz rotasız limanı kayıp bir sandal
Bekler beni ileride acımasız bir rüzgâr
Yolcusu kayıp gelmeyen bir zattan
Haber var mıdır söyle o yardan
Suya gömülür bir de Hülyan
Elveda sessiz isyan
Ellerin vardı, sıcak ve masum.
Ellerin, hayal gibi, düş gibi...
O zaman talihime yardı ellerin.
Beyaz bir gecede, iki kuş gibi,
Omzuma nasıl da konardı ellerin? ..
Hangi rüzgarlarda şimdi kimbilir?
O değirmen altı, o zümrüt koru,
İlk dörtlü yoncayı bulduğumuz yer,
Ya o çapkın çapkın kestanecikler! ...
Hani bir yerleri çimdiklenir hafifçe,
Kanardı
Gel, ey arkadaş! Şimdi sana geçmiş olan on bürhan kuvvetinde kat'î bir bürhan daha göstereceğim. Gel, bir gemiye bineceğiz; şu uzakta bir cezire var, oraya gideceğiz. Çünkü bu tılsımlı âlemin anahtarları orada olacak. Hem herkes o cezireye bakıyor, oradan bir şeyler bekliyor, oradan emir alıyorlar.
İşte bak, gidiyoruz. Şimdi şu cezireye
Muazzam bir hikâye...
Mem ile Zin veya orijinal adı ile Mem û Zîn müthiş bir aşk hikayesini anlatıyor bizlere.
Bu son derece acıklı hikâyeyi okurken duygulanmamak elde değil. Müthiş duygusal ve acıklı bu hikâyeyi okumak beni duygulandırsa ve üzse de beri yandan okurken çok keyif aldım, bana geçti diyebilirim yani.
Okunma sayısına bakacak olursak
Nobel edebiyat ödülü almış olmasına rağmen ne yazarı ne de romanı daha önce duymamıştım. Değer verdiğim birinin tavsiyesi üzerine okudum. Olumlu yanı kitap film tadında çok akıcı bi dille yazılmış. Eğer yeteri kadar vaktiniz ve kahveniz varsa bi günde kolaylıkla bitirebilirsiniz. Kitap Güney Afrika daki sosya kültürel yapı hakkında fikir edinmenize de katkıda bulunur. Gel gör ki ben kitabı pek sevemedim. Kitabın ana karakteri David henüz büyümemiş bencil bi çocuk. Kendi istek ve ihtiyaçları için herkesin özel alanını taciz edebilir. Telefon eder, evine gider, takip eder ve bunlar da en ufak bi yanlış görmez. Lucy ise çok çelişkili bi karakter. Önce size kendi kendine yetebilen , güçlü ve bağımsız bi kadın olarak tanıtılırken başından geçen bi saldırıdan sonra 180 derece değişip fazlasıyla kabullenilmiş çaresizlik psikolojisine giriyor. Sizinse ondan beklediğiniz haklı bi depresyon sonrası beni öldürmeyen şey daha da güçlendirir diyerek ortalığı ayağı kaldırması ve savaşması. Kitabın son 100 sayfası David ve Lucy den birinin eline silahı almasını bekledim. Sanırım bizim ortadoğulu damarımızla pek uyuşmadığı için sonu bende başağrısı yaptı.
UtançJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 20182,456 okunma