80 syf.
·
Puan vermedi
Bu kitap , "pamuk gibi olduk yine" videolarının sayfalara geçmiş versiyonudur . -Bi kitap okudum ,salt ıyi oldum. -öyle mi ? Vur o zaman kırbacı !!! -Olum ..ben ne diyorum ,sen ne anlıyorsun.Salt iyilik diyorum, iyilikte nirvana falan işte. Al bak ,anlatmış ... -öyle değil işte; " Zira ne de olsa doğa, diğer canlıların her birini
Tatlı Gelir Yaşamayana Savaş
Tatlı Gelir Yaşamayana SavaşDesiderius Erasmus · Can Yayınları · 2020940 okunma
152 syf.
·
Puan vermedi
merhabalar, inceleme yazma konusunda pek mahir olamamakla beraber değerli büyüğüm
Mehmet Y.
Mehmet Y.
hocamın bu eserine cümlelerimle naçizane fikrimi beyan edeceğim. bu eserle birlikte Mehmet hocamızın 4 ayrı kitabını okumuş oldum, ki ismime imzalı 2.kitabıdır (bu da benim için özel bir yeri olduğunu gösterir:) ) ilkokul ve lise çağlarım köy çocuğu olmama
İzzet Bey Apartmanı
İzzet Bey ApartmanıMehmet Yılmaz · Roza Yayınevi · 202074 okunma
Reklam
192 syf.
7/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Seneye hızlı başlayalım, suç beklemez ^^
Serinin ikinci benim için 2021'in ilk bitmiş kitabı :) Yine analitik düşünce sürpriz hayat hikayeleri ve mutlu son. Mutlu son demişken Mary Morstan duygusal dürüst doktorumuz Watson'a karşılık vermeyip romantizm karşıtı gizemli Holmes'tan etkilense ne olurdu acaba? Beni düşürmedi değil, değişik ve çok konudan sapmış senaryo bizi beklerdi herhalde. Suçlardaki kaoslardan sonra bir de ilişkilerdeki kaos bizi nereye sürüklerdi kim bilir ... Hikayenin başından olayların gelişimine olan süreç enteresandı. Vicdan yapan hazine varisi bir kadına 2 adam al da gel diyor, onlara doğrudan güveniyor her şeyi anlatıyor hadi baskına gidiyoruz diyor. Fazla güven dolu geldi bana o karışıklıkta. Biranda kardeşinin cesedi bulunuyor olaysız dağılınıyor.. Sherlock'un yazı tura oynar gibi Auro takibi beni gerçekten şaşırttı. İşini fazla şansa bıraktı ki kömürler arası fark olsa, Auro'da biraz daha fazla işçi olsa belki suçlular uçup gidecekti. Son kısımdaki itiraflar da enteresandı. Smith'in olayları anlatımı scooby doo daki sahte hayaletlerin yakalanıp gizemi anlatması gibi açık açık olayları anlatması Sherlock'un gözlemle anlatmalarını çok boşa çıkarttı gibi hissettirdi. Gözlem ve analitik düşünceyle olayları aktarırken neden sonuç tümevarım kurarken sonda hadi Sherlock zekice değil de suçlu kendi içini döksün olayı biraz Sherlock'u köşeye itti gibi geldi.
Sherlock Holmes: Dörtlerin İmzası
Sherlock Holmes: Dörtlerin İmzasıArthur Conan Doyle · Martı Yayınları · 201911,9bin okunma
280 syf.
8/10 puan verdi
·
9 günde okudu
Yazdıkları,bir şekilde kalplere dokunan bir yazar bence
Başak Buğday
Başak Buğday
. 80 - 90 nesline aitseniz ya da 90'ları başından yakaladıysanız, çok şey tanıdık gelecek. İlkokul zamanları yaşadığınız atraksiyonlar, 'ilk aşk'ı ilkokulda yaşanlar :),okulun bahçesinde koşturanlar, annelerin 'komşu günleri'nde büyüyenler... :)
Gücenmedim Dersem Yalan Olur
Gücenmedim Dersem Yalan Olur
'da kendinden çok şey bulabilir. Yanlış anlamalar, büyük hayaller, duyulmaması-söylenmemesi gerekenler... :) Sokakta oynamanın keyfine sonuna kadar varanlar, zile basıp sokaktan eve seslenenler, salçalı ekmek yiyenler, yeni arkadaşı kimseyle paylaşamayanlar, "bir koşu ekmek al da gel " denilenler, büyüdüm mü yoksa çocuk muyum depresyonunu yaşayanlar, kardeş isteyenler, oralet içenler ve dahasını görmüş,yaşamış nesil için hayatın içinden, güldürürken içimizdeki "eski"lere dokunup hüzünlendiren,
İpek Ongun
İpek Ongun
'nun gençlik romanları tadında bir kitap olmuş. :)
Gücenmedim Dersem Yalan Olur
Gücenmedim Dersem Yalan OlurBaşak Buğday · İthaki Yayınları · 201861 okunma
235 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
32 saatte okudu
Sarı Sıcak, Yaşar Kemal
Şimdilerde sabah, sensizliğin ertesi diyorum Türk edebiyatının en güzide yazarı. Biraz Yaşar Kemal’den konuşmak istiyorum, zira hiçbir inceleme onu anlamaya yetmiyor...Onun yaşamını derin derin didikledikten sonra eserlerine dönmek lazım... Her hikayesinde yaşanmışlık hissi veren -ki bence hissin ötesine geçip gerçeklik mertebesine ulaşan- bir
Sarı Sıcak
Sarı SıcakYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20235,1bin okunma
56 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Bir kadın bir adamı bu kadar derinden sevmemeli... Kitabımız da maalesef sevmiş ismini bilmediğimiz ama güzel olduğunu bildiğimiz kadın. Herşey isimsiz bir mektupla başlıyor aslında. Mektupta evladı ölmüş ve kendiside ölmek üzere olan bir kadının son sözleri var. Daha çocuk yaşta aşık olduğu adam ile birkac yıl sonra tekrar karşılaşıyorlar ve kadın için anlamlı ama erkek için anlam içermeyen bir gece geçiriyorlar. Ve sonrası sadece kadın için zor bir süreçle devam ediyor. Hamile kalan kadın evladına bakabilmek için bedenini satıyor.(bir annenin evladı için yapamayacağı şeyin olmadığına da değinilmiş kitapta.) Bir kez daha karşılaştıklarında kadın bir umut ile bir akşam daha geçiriyor adamla ama adam ona bir fahişe gibi ücretini ödüyor. Seven bir kadına yapılabilecek en büyük hakaret bu sanırım. Onu hatırlayan adam değil onun uşağı oldu hissettiği acıyı ben de hissettim sanki. Mektubun sonunda kadının sözleri "oğlum, oğlumuz öldü. Artık sevecek kimsem kalmadı!" “Son bir isteğim var-ilk ve son isteğim. Her doğum günün de gül al ve onları vazoya koy."yine kendinden geçmiş ve adamın doğum günü için beyaz gülleri düşünüyor. Adam sonunda kadını düşünüyor ve hatırlıyor ama herşey için artık çok geç. Bu kitap çok şey anlatıyor aslında en başta da söylediğim gibi "bir kadın asla bir erkeği taparcasına sevmesin!"
Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu
Bilinmeyen Bir Kadının MektubuStefan Zweig · Maviçatı Yayınları · 2019226,9bin okunma
Reklam
484 öğeden 291 ile 300 arasındakiler gösteriliyor.