Eski avluda
Bir çiçek açtığında
Bir eski avluda
Diyor ki;
Çalıda sarı bir çiğdemim ben
Ve senin çok eski cümlen.
Sen otursan, gitmemiş ki! olsan
Ben sana bir eski Endülüs avlusu
Dokunulmasa da, görülmese de;
Kalpte yer verilir bazısına,
Nedensiz...
Sen; aklım ve kalbim arasında kalan,
En güzel çaresizliğimsin.
Gerçi aklıma bile gelmiyorsun artık.
O kadar kalbimdesin ki...
Gözlerinin kahvesinden koy ömrüme,
Kırk yılın hatırına "SEN" kalayım.
"Sevmek" ne uzun kelime...
Şimdi açsam pencereyi beklesem.
Sen gelsen, olmaz ya hani geliversen.
Hiçbir şey sormasan,
Hiçbir şey söylemesen,
Sussan,
Sussam,
Sussak...
Susuşların anlattıklarını dinlesek.
Cennete Araf’tan gidilir.
Mecdelli Meryem, İsa'nın yaralı ayaklarını gözyaşlarıyla yıkadı ve saçlarıyla kuruladı.
Gelsen de yılların yorgunluğuna düçar,
yolların dikenlerine bizar ayaklarını yıkayan olsam Ey Sertaç'ım...
Ey Şems'im!..
Senin hasretin yanında Selahaddin Zerkub'umun gözyaşları içimdeki ateşi bir nebze dahi
Sana öyle şiirler yazdım ki
İnan sadece hasretini
Şiirlerde hafiflettim
Özledim seni diyebildim
Ama geçmedi işte
Geçmiyor da
Hani gelsen ya beni hemen bulursun
Peki ben gelsem kapına
Aynı adrese aynı yere
O artık yok diyen mi olur
Yoksa bir yalnız kuş misali
Sessizce geri mi dönerim
NKRGN
Şimdi açsam pencereyi beklesem
Sen gelsen
Olmaz ya hani geliversen
Hiçbir şey sormasan
Hiçbir şey söylemesen
Sussam
Sussan
Sussak.
Susuşların anlattığını dinlesek
Sırt sırta otursak
Katılasıya ağlasak
Sormasak birbirimize sebebini
Sarılsam
Sarılsan
Sarılsak.
Ve yine hiç bir şey konuşmasak
Ama anlasak
Ne vardı sahi
Olmaz ya
Hayal ya
Hani diyorum olsa ne vardı.
Bir Gecelik Tutuklanma: 14 Mart 1973 tarihli Cumhuriyet gazetesinde Atsız'ın tutuklandığına dair bir haber vardır: "Yazar Nihal Adsız, hakkında kesinleşmiş bulunan bir yıl iki ay hapis cezası için çıkarılan yakalama müzekkeresi uyarınca Emniyet Müdürlüğü İnfaz Bürosu tarafından dün tutuklanmıştır." (Akgöz 2016: 232'den). 12/13
" Geldik Adliyeye. Adliyede bekliyoruz. 5'i geçmiş olduğu için infaz savcısı Hulusi Bey yok. Nöbetçi savcıya gittik. Nöbetçi savcının yetkisi olmadığı için, dedik 'Hiç olmazsa bu akşam evimize gidelim, yarın gelelim, bu iş düzelir.' Haklı olarak 'Ben nöbetçi savcıyım, bu hususta bir yetki sahibi değilim. Onun için bu gece
(...) ama bir yandan da bu kadar köklü bir değişiklikten korkuyordun, işte o yüzden miden sancılanıp için yarılırcasına perişan etmişti seni. Bu, bütün ömrünce böyle oldu. Ne zaman bir yol ayrımına gelsen bünyen iflas eder; çünkü bünyen her zaman aklının bilemediğini bilmiştir; bünyen ister mononükleoz, ister gastrit, ister panik atakla iflas etmeyi seçsin, her seferinde aklının kaldıramayacağı ya da karşı koymayacağı darbeleri yemiş, senin korkularının ve içindeki savaşların sarsıntısını yüklenmiştir.
Gelsen ya. Güzel buralar. Hem sana bütün olmayı öğretirim. Göğsünde kaybolurum hüzünlendiğim dakikalarda, çünkü senin omuzlarında ağlamanın deniz manzarası var.
Gelsen ya. Güzel buralar. Hem sana bütün olmayı öğretirim. Göğsünde kaybolurum hüzünlendiğim dakikalarda, çünkü senin omuzlarında ağlamanın deniz manzarası var.
Gelsen ya. Güzel buralar. Hem sana bütün olmayı öğretirim. Göğsünde kaybolurum hüzünlendiğim dakikalarda, çünkü senin omuzlarında ağlamanın deniz manzarası var.