Hepsi Yoongju'nun pek aşina olmadığı ünlüler olsa da onların gençlikleri ve parlak gülümsemelerine bakmak bile iyi hissetmesini sağlıyordu. Onlara baktığında ardında bıraktığı zamanlara, elbette gençlik dönemi olsa da gençlik demeye içinin el vermediği o zamanlara özlem duyuyordu. Yoongju için gençlik bir ütopyaydı. Hiçbir yerde var olmayan ütopya gibi, gençlik de kimsenin yaşayamadığı bir dönem olabilir miydi? Avustralya'daki berrak gökyüzü gibi, genç ve güzel bir idol grubunun anlık gülüşleri gibi, o idol grubuna sadece bir defalığına verilen tatil hakkı gibi; yeryüzündeki kimsenin tam anlamıyla yaşayamadığı bir gençlik dönemi... Yoongju hiç tadını çıkaramamış olmasına rağmen gençliğini özlediği için kendisine güldü.
İffetli olmayı, bir vaaz gibi dillerine dolamışlardı. Oysa gençlik dönemi kendi çılgınlıklarıyla yaşanmalıydı. Onlar ise her şeyi abartıyor mantıklı düşünemiyorlardı.
kendi doğumunu hatırladığını iddia eden kahramanın doğum anından başlayarak, kişiliğini oluşturan olayları sıraladığı, ergenlik ve gençlik dönemi boyunca içinde, düşlerinde ve düşüncelerinde gerçek yaşamından bambaşka bir yaşam sürdüğüne dair uzun bir hikaye.
Eski Türkiye !
“Türkiye'den Karabağ halkını Ermenilerden kurtarmak için 5 helikopter istedim,vermedi.
Ne isteyeyim ki bundan sonra?”
Azerbaycan eski C.başkanı Ebulfez Elçibey
Eskiden dünya ne der diye, Azerbaycan’a yaralı toplamak için 5 helikopteri yollamaktan aciz bir Türkiye’den, Bugün Karabağın kalbine dünyanın gözüne soka soka karargah kuran ülke olduk.
Bugün Irana Akıncı İHA, gece görüşlü helikopter yolluyoruz …
Farkı görebiliyor musunuz ?
Akıncı İHA’nın tespitlerinin ardından, İran Kızılayı, Cumhurbaşkanı Reisi'ye ait helikopter enkazının yerini bulduklarını, ulaşmalarına 2 kilometre kaldığını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Reisi ve heyetini taşırken kazaya uğrayan helikopterin yerinin tespit edildiği bildirildi
Akıncı İHA, Reisi’yi taşıyan helikopterin enkazı olabileceği düşünülen bir ısı kaynağını tespit etti
"Bizim Mustafa Kemal Paşamız var.
Bize hürriyet ateşini veren, istiklal yolunu gösteren o."
Bu uğurda "Ya İstiklal ya ölüm!" diyenler.
Herkese merhaba dostlarr
Bugün size oldukça özel bir kitap ile geldim...
Sevgili @mehmetulugturkan kaleminden
"Rüsumat, Kurtuluşun Hayalet Gemisi"
Öncelikle başta Başkumandan
"Sizler, yani yeni Türkiye'nin genç evlatları, yorulsanız dahi beni takip edeceksiniz. Ben buraya yalnız bunu size anlatmak için gelmiş bulunuyorum. Dinlenmemek üzere yürümeye karar verenler, asla ve asla yorulmazlar. Türk gençliği gayeye, bizim yüksek idealimize durmadan, yorulmadan yürüyecektir.” 💙💛❤️🤍
Andımız' ı o kadar yıl
1800’lü yılların ortalarında yaşayıpta geleceği görmek bir kahin işi değil de nedir?
Kimi yazarlar kendi çağını, kuşağını yazar hatta bazıları çok iyi yazar ve sadece yaşadığı o dönemi anlamak için o yazar’ı okumak kafidir. Kimi yazarlar da yaşadıkları çağdan bakıp ileriyi, çok ileriyi görerek yazarlar. Hatta öyle bir yazarlar ki, bizim Z
Peyami Safa 'nın en çok satan otobiyografik romanı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu 'nu inceleyeceğiz.
"insanın derinliklerinde dolaşan ilk roman " olarak Türk edebiyatı ilklerinde yer alır.
Romanın genç kahramanı, ayağındaki rahatsızlıktan kurtulabilmek için sayısız doktora görünür ve en nihayetinde havadar bir ortamda, stresten uzak bir istirahat dönemi geçirmesi gerektiğine ikna edilir. Ancak, gerek akrabaları olan bir Paşa’nın Erenköy’ündeki köşkünde misafir kaldığı dönemde, gerekse kendi evi ve hastaneye gidiş gelişlerinde şuurunu adeta bir facia atmosferinde yoğurur.
Peyami Safa’nın çocukluk ve gençlik dönemlerinden fazlasıyla izler taşıyan roman, hem umudu ve umutsuzluğu, hem de sevinci ve felaketi aynı sayfalara sığdırabilmiş olması bakımından insanın eşsiz bir tarifini sunuyor.
Kesinlikle okunması gereken kitaplardan olduğunu düşünüyorum. Okurken her bir satırında kaleme hayran kalacağınız bir eser.
Bir sonraki kitap incelemesinde görüşmek üzere...
“Aşk da dinazorlar gibidir, bütün dünya onların ölümünü düşünerek oyalanır.”
Bir müzede, dinazor iskeletinin önünde başlayan bir aşk.
Kendisi de emin olmamakla birlikte 100 yaşında olan bir kadının anılarından tutkulu bir aşkı dinliyoruz. Evli bir adama duyduğu saplantılı, yoğun duygulara kendini bırakıp toplumun üzerine yüklediği rollere