Herkese merhaba. Bugün 
Fırat Serin kaleme aldığı tarzı ve kurgusuyla kendini gösteren güzel bir tavsiye ile geldim.
Okurken #georgeorwell esintisi hissettiğim bir kitap oldu. Alıştırulmak zorunda bırakıldığımız körü körüne inandığımız sistemi sorgulamış kitabında. Bir ışık olduğunu anlatmaya çalışmış.
Sirke gitmeyi orada yapılan gösterileri hep keyifle izleriz. Arka planı pek düşünmez o an yaşadığımız mutlulukla ayrılırız.
Hadi şimdi kuklaların yaşadığı bir sirke gidelim. O karanlık kasvetli çadırın içinde olanlara bakalım. Kuklalar yaşıyordu bu çadırda. Ve hepsinin bir numarası vardı. 1 en yaşlı kukla idi. 2, 4, 5 silahlı koruma görevlisiydi. Yine gösteri yapıldığı bir akşam 4 numara hissettiği rüzgarla etrafı incelemeye başlar. Gördüğü delik onun merakını artırır ve araştırmaya başlar. Araştırdıkça sorgular çadırdaki düzeni. Ve bir kurtuluş yolu aramaya başlar. Çok zahmetli ve zor bir süreçtir. Çünkü kuklalar beyni uyuşturulmuş ve itaatkarlardır.
Peki 4 numara bu süreçte neler yaşadı?
Çıkış yolunu bulabildi mi ?
Heyacan ve merakın hiç bitmediği ara ara yaşadığımız sistemi sorgulatan güzel bir okuma oldu benim için.
Bence mutlaka okumalısınız.
Kitapla ve sevgiyle kalın.
