Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
52 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Güzel bir kitaptı. Zweig'ın her kitabı gibi akıcıydı bir oturuşta bitirdim. Çok anlamlı bir hikayeyi kısa ama etkili bir şekilde anlatmıştı. Adamın yıllarca kadını unutmaması ama hayatına devam etmesi gerçek hayatta rastalanan bir durum buna değinilmesi de hoşuma gitti. O yüzden siz değerli kitap severlere keyifli okumalar dilerim.
Geçmişe Yolculuk
Geçmişe YolculukStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202326,5bin okunma
Anlar
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa
Reklam
293 syf.
·
Puan vermedi
Deborah, 16 yaşında şizofreni teşhisi konulması sebebiyle akıl hastanesine yatan genç bir kız. “Yr Krallığı” adını verdiği gerçek olmayan bir dünya kurar kendine zihninde. Deborah’ın kendine böyle hayali bir dünya kurmasının elbetteki psikolojik sebepleri var ve akıl hastanesinde yattığı sürece de doktorlarıyla yaptığı konuşmalardan bunu okurken bizler de çözümleyebiliyoruz. Dini sebepler, etnik köken, toplum ve ailede oluşan eksikliklerin kişi üzerindeki etkileri gibi bazı etkenler buna sebep olabilmiş. Doktorunun Deborah’ı yargılamadan dinlemesi, ona motive edici davranış ve sözlerde bulunması çok kıymetli olmasıyla birlikte iyileşmesi açısından da önemli bir faktör. Kendi yarattığı o Yr Krallığına mı yoksa gerçek dünyaya mı ait Deborah onu bulmalı… Yazarımızın da genç yaşta bir akıl hastanesi deneyimi olmuş. Bir nevi otobiyografik de bir kitap aslında bundan dolayı. Konu itibariyle fazlasıyla karamsarlık da var ama bence bunu anlatırken okuması hiç de zor olmadı. Ben merakla çevirdim sayfaları. Bence siz de bir şans verin
Sana Gül Bahçesi Vadetmedim
Sana Gül Bahçesi VadetmedimJoanne Greenberg · Metis Yayınları · 202114bin okunma
İnsan üç beş damla kan, Irmak üç beş damla su; Bir hayata çattık ki, Hayata kurmuş pusu. Geldi ölümlü yalan, Gitti ölümsüz gerçek; Siz, hayat süren leşler, Sizi kim diriltecek?
Necip Fazıl Kısakürek
Necip Fazıl Kısakürek
Siz sanıyorsunuz ki bu tımarhanedeki herkes deli. Tımarhane... Yani sizin dilinizde insanların tımar edildiği yer, mikroplar gibi. Sanıyorsunuz ki siz akıllısınız. Buradakiler deli, değil mi? Yanlış efendim. Tımarhane dediğiniz yer, dışarıdakiler kendilerini akıllı sansın diye içeri tıkılmış insanlarla dolu olan yerdir. Gerçek bilgelik deliliktir. Kendini bilge sanmak, gerçek deliliktir. Kafanız mı karıştı? Olur öyle. Hanımefendi, şu beyaz gömleği alabilir miyim? Şu karşımdaki şahsa lazım oldu da. Nedir, yakıştıramadınız mı? E normal. Her zaman üzerimize yakışanı giymiyoruz tabii.
İLİM 📔 Hafız Ebû İshâk eş-Şâtibî el-Mâlikî (790 H) Rahimehullâh, Muvafakât adlı meşhur eserinde şöyle demiştir: “Şer’an muteber olan yani Allâh ve Rasûlü Sallallâhu Aleyhi ve Sellem’in sahiplerini mutlak olarak methettiği ilim, amele götüren, sahibini hevasıyla her ne şekilde olursa olsun baş başa bırakmayan; bilakis onun gereğini yerine
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Yepyeni kitaplarla karsinizdayim kitaplar diyorum cunku bu eser iki farkli yazardan iki farkli hikayeyi anlatiyor. Toplamda 224 sayfadan olusan kitap, ihtirasli romantizmi konu aliyor. Akici ve insani bogmayan bir gidisati var. Hikayelerin baslangiclarinda karakterlerin tanitildigi sayfalar yer aliyor ve boylelikle kisa olan bu hikayelere adaptasyon kolaylasiyor. Bu kitabi 09.10.2012 senesinde Giresun-Istanbul otobus yolculugu sirasinda bir dinlenme tesisinden alip bir cirpida bitirmistim. Umarim siz de benim gibi seversiniz. Keyifli okumalar..
Anla Beni - Gerçek Bir Peri Masalı
Anla Beni - Gerçek Bir Peri MasalıJane Porter · Harlequin Yayıncılık · 20118 okunma
Ve hep­si­ne hay­kır­mak is­ti­yo­rum. Onay­la­dı­ğı­nız ya­nıt­lar yal­nız bir yü­zey, be­nim ger­çe­ğim­le bağ­daş­ma­yan bir yü­zey. Ne dü­zen­li bir iş, ne iyi bir ko­nut, ne si­zin “me­de­ni du­rum” de­di­ği­niz du­rum­suzluk, ne de ba­şa­rı­lı bir bi­rey ol­mak ya da sa­yıl­mak be­nim ger­çeğim de­ğil. Bu ko­lay ol­gu­la­ra, siz bu dü­ze­ni böy­le­si­ne sap­ta­dı­ğınız için ben de eriş­tim. Hem de hiç­bir ça­ba har­ca­ma­dan. Bel­ki de hiç is­te­di­ğim gi­bi ça­lış­ma­dan. İs­te­di­ği­niz dü­ze­ne eriş­mek o den­li ko­lay ki... Ama in­sa­nın ger­çek ye­te­ne­ği­ni, tüm ya­şa­mı­nı, ka­nı­nı, ak­lı­nı, va­ro­lu­şu­nu ver­di­ği iç dün­ya­sı­nın ol­gu­la­rı­nın sizler için hiç­bir de­ğe­ri yok ki.. Bı­ra­kı­yor­sun in­san on­la­rı ken­disiy­le bir­lik­te göm­sün. Ama ha­yır, hiç de­ğil­se su­sa­rak hep­si­ni yü­zü­nü­ze hay­kır­mak is­ti­yo­rum. Si­zin dü­ze­ni­niz­le, akıl an­la­yışı­nız­la, na­mus an­la­yı­şı­nız­la, ba­şa­rı an­la­yı­şı­nız­la hiç bağ­da­şan yö­nüm yok.
240 syf.
·
Puan vermedi
·
11 günde okudu
“Her şekilde kaybediyorsan acını diri tut, Esav. Yolda karşılaştığın bütün insanlar sadece suratına bakarak dahi çektiğin zulmü anlasınlar. Her şekilde kaybediyorsan, öyle bir kaybet ki yeryüzünde hiç kimse senin mertebene erişemesin. Serüvenin asırlar sonra bile dilden dile dolaşsın. Her şekilde kaybediyorsan, bırak seni kötüleyen ağıtlar
Peygamber
PeygamberOkan Çil · İthaki Yayınları · 05 okunma
Mektup yazdım: şu an son durumumuz ve duygularımla ilgili çok şey var yazacak. Ama bunları yazıp, siz de geriye bir kaç müsbet duyguyu kullanmaya kalkmayacağım. Serbest olsaydım hayatımı yeniden tanzim etmeye yönelirdim, zorluğu olmazdı. Bu arada kendimle kalınca sakin ol diyorum ama ne zamana kadar?.. ** Hiç aşık olduk mu? Neye aşık olduk? Onu nasıl karşıladık? Onun ilk niyetiyle donduk kaldık mı yoksa ilk nimet gözlerimizi onun gizlediği daha büyük bir nimete mi açtı? Ve ikincisi üçüncüsüne ve böylece gide gide gerçek marifetle gelebildik mi içiçe? Oysa ben neler düşünüyorum. Diyorum ki gururumun bu kadar incinmesine dayanmamalıydım. İşte başıma gelen. Daha başlangıçta takılıp kalmışım bile. Böyle olacağına, insan, arkasının gelmeyeceğini bile bile, bir kaç zavallı lirasını ihtiyacı olanlarla bölüşebildiğini düşünüp böbürlensin daha iyi. Niye yazıyorum ki bunları? ** İçimiz bir dolap değil ki açıp bakalım. Açıp gösterelim. Yine de anlatıyoruz ama. Bizi farkedince eşyaların arasına gizlenmeye çalışan bir böceğe benziyor anlattıklarım. Gelecektim. Ama daha bir kötü hatıram olsun istemedim. Ona böyle yazdım. Merhametle bakarak gülümsedim. Görünüşü acımayı da zorlaştırıyor insana. Nereye varacağı belli olmayan kendi sağlığım taşınmaz bir yük oluyor. Hayret o da gülümsüyor. Yine demiyorum. Bakıyor. Fakat bu defa sanki o değil. Peki ben kimim?! - cahit zarifoğlu, yaşamak.
Reklam
Ben, beni tanımıyorum ama görüyorsunuz ya, siz de beni tanımıyorsunuz... Evet, bunu duvara bakarak söyledim. Duvarda ne mi vardı? Ben ihtimalleri. Bir balıkadam, bir doktor, bir reklamcı ve bir komi. Aynaya sığmazlardı, bu sebeple duvardalardı. Hangisi gerçek bendi, bilmiyorum. Hiçbiri de olabilirdi.
Anılar
Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya, İkincisinde, daha çok hata yapardım. Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar, Çok az şeyi Ciddiyetle yapardım. Temizlik sorun bile olmazdı asla. Daha çok riske girerdim. Seyahat ederdim daha fazla. Daha çok güneş doğuşu izler, Daha çok dağa
Siz Nizamülmülk’ün gerçek adının “Abdülkasım” olduğunu biliyor muydunuz?
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.