Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Şimdi geriye bakmak bana acı da vermiyor, zevk de vermiyor. Yalnızca bakmak işte. Sefere çıkmış gibi değil. Yolculuğa çıkmış gibi bile değil. Rasgele bir yürüyüş gibi."
Geriye bakmak bir seçenek değildi. Şu andan itibaren sadece ileriye bakmalıydım.
Reklam
Bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!
Faythe battaniyeyi bırakıp kollarını Nik'in boynuna doladı ve Nik de ona sıkıca sarıldı. İşte o zaman Faythe'in sessiz gözyaşları akmaya başladı. Bu adil değildi. Bir canavar ve onun hükmetme ve vahşet arzusu yüzünden birbirlerinden koparılıyorlardı. Nik'le aralarında bir şeyler olabileceğine inanmıştı. Bu şüphesiz ki alışılmadık ve çetrefilli bir ilişki olacaktı fakat Faythe onunla beraber olma şansı için bunu ve beraberindeki bütün riskleri kabul etmeye hazırdı. Nik'in elleri, bandajlarının altındaki çıplak belinde dolasmaya başladı. Dokunuşları vüreğindeki acıyı bir an icin dindirmisti. Faythe ona bakmak için geriye eğildi ve parmaklarını yüzünün hatlarında gezdirdi. Önce çenesine, sonra burnuna, ardından da ağzına dokundu; bunun onu son görüşü olma ihtimaline karşı tüm detaylarını hafızasına kazıyordu.
Ah, ne yapacağım, ne olacak benim kaderim? Çok ağır geliyor benim böyle bir bilinmezlikte olmam, bir geleceğimin olmaması, başıma ne geleceğini tahmin edememek. Geriye bakmak da korkutucu. Orada hep acı var, bir hatırayla bile kalbim iki parçaya ayrılıyor. Beni mahveden kötü insanlar yüzünden sonsuza dek ağlayacağım!
Sayfa 30
Reklam
Geriye değil ileriye bakmak iyidir. İnsanlığın seçmesini umduğumuz veya seçmesinden korktuğumuz bir yolu aydınlatma ihtiyacı duyarız.
“ Gözlerimiz yüzümüzde olduğu gibi ensemizde de; bundan büyük bir onur duyuyoruz, çünkü çok iyi biliyoruz ki binlerce kez tökezlenen taşlarda yine tökezlememek ve her zamanki tuzaklara yeniden düşmemek için ileriye doğru bakarken geriye doğru da bakmak kaçınılmazdır. Gelinen noktada, tarihsel bellek yitiminin, hataların ve dehşetin trajik tekrarına yol açtığı açıkça görüldü ve bunu yaşananlar gösterdi.”
öyle bir kargaşada açtık ki gözlerimizi soygun çalar vurgun oynar otuzun tadı nedir tadı nedir kırka merdiven dayamanıñ meyvalardan neye benzer elliden öte kaç beş köşelidir yetmişbeşlerde dünya seksende ne görünür kadın bacakları insanın gözüne seksenden öte giden yolda ne yandan doğar günes öpüşmek tuzlu mudur ekşi midir kekre midir yoksa belâlı bir uçurum mu dönüp geriye bakmak ne soracak vakit bulduk ne de bir söyleyen çıktı yaşadık yetmiş yaşın bütün sığlıklarını daha onbeşimizde yaşadık otuzbeşte onbeşin O buğulu O bulanık o delicoş düşlerini uzandıkça uzaklaştı bizden o yüklü dallar kıyılar kaçtı ellerimizden biz çırpındikça bir yer ki medet umar insan ölümden çek ipini öylesi yaşamanın yüz yıl da yaşasan değmez bir boka bin yıl da yaşasan arkası boş
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.