Nesnelerin katı olduğuna dair bir yanılsamamız var. Aslında nesneler boştur. Peki o halde biz neden yere yığılmıyoruz? Neden maddeler katı halde görünüyor? Çünkü elektronlar birbirlerini iterler. Ben aslında bu zeminde durmuyorum çünkü elektronlar birbirlerini sevmezler. Birbirlerini iterler, bu nedenle biz maddelerin katı olduğunu zannediyoruz. Aslında beyinde hiçbir şey yok. Katı olan maddeler aslında katı değiller, biz onların katı olduğu yanılsamasına sahibiz. Biz gerçekliğin katı halde oluğunu düşünüyoruz ancak hiç de bu şekilde değil. O halde biz bir anlamda zihnimizin içinde yaşıyoruz.
Aynaya baktığımızda aslında gerçekten kendimize bakmıyoruz, kendimizin saniyenin milyarda bir önceki haline bakıyoruz.(Işığın gözümüzden aynen gitmesi ve tekrar gözümüze dönmesi için gereken zamandır bu)
Kuantum mekaniğine göre yüzümüz aslında dalgadır, biz aslında titreşiyoruz. Bu inanılmaz geliyor fakat laboratuvarda ölçülebiliyor. Bu nedenle aynaya baktığımızda aslında gerçekten kendimize bakmıyoruz.