Dünyadayken insanların yolu iki şeye; aşka ve ölüme mutlaka düşerdi. Aşka düşmeyi "aşk ölmektir" diye tanımlayanlarınız da vardı, "aşk dirilmektir" diye de. Aşkın bu tanımları bana anlaşılmaz gelirdi. Çünkü iki bilinmeyeni birbirine göre tanımlamak gibiydi bu.
Sayfa 194 - Kapı Yayınları
TOZLU SAHİFELERDEN ÇIKIP YÜREKLERE YERLEŞEN KAHRAMAN: KÜR ŞAD (BOZKURTLARIN ÖLÜMÜ) Olay Örgüsü İncelemeye geçmeden önce romanın genişçe bir özetini vermek faydalı olacaktır. Olay 621 yılında, bir yaz gecesi başlar. Yüzbaşı Işbara Alp'ın buyruğundaki Gök Türk erleri bozkırda uyumaya çalışmaktadırlar. Ertesi gün Çin'e akın
Reklam
Ayrılırken söylenen sözler, beraberken yaşananların bir özetidir.
"İnsan, dalıp giden ve çoğunlukla da dalıp gittiği yerde yaşayan varlık."
Keşke düşünsen; hiçbir acı, hiçbir üzüntü, hiçbir keder, bir gün sona erecek hayattan daha uzun süreli değildir. Nasıl ki dünyada misafirsek; sevinçler de kederler de bizde öyle misafir. Nasıl ki dünya bizi ağırlıyorsa, biz de sevinç ve kederleri, üzüntüleri öyle ağırlayabiliriz.
Reklam
“Dünyada Allah bize yeter, ölüm anında Allah bize yeter, kabirde sorgu anında Allah bize yeter, hesap gününde Allah bize yeter, sırat köprüsünden geçerken Allah bize yeter!”
Sayfa 274 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Ölüm, hem ayıran hem birleştirendi. Ayrılmak için ölmek gerekiyordu. Ama buluşmak için de ölmek gerekiyordu.
Sayfa 268 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
Kimse mezarına bedeninden başka dünyalık bir şey sokamadığına göre, tüm endişe ve kaygılar birden gözüne manasız göründü.
Sayfa 257 - Kapı YayınlarıKitabı okudu
1,000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.