Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Ahfâ

Ahfâ bir yorumu yanıtladı.
"Bir kadın kaç yaşında olurdu sevmek için" cümlesinde durdu. Sevmek miydi bu? Sevmek neydi? Nasıl sevilirdi? Sokak köpekleriyle dosttu. Çöp arkadaşlığı vardı aralarında. Önce onların deşelemesine izin verirdi; kedi ve köpeklerin.
Ahfâ okurunun profil resmi
Sardunya öldü ölecekti geldiğinde. Yerine alıştı, çiçek açtı. Beyazdı rengi. Konuştu onunla. Evde konuştuğu biri vardı artık... Erkek adam çiçek sevmez demişlerdi askerdeyken! Seviyordu o. Seveceği tek şey bu çiçekti çünkü... Sevmeyi biliyordu demek! Bu sevmek miydi? Bir kadın bir çiçek gibi mi sevilirdi? Bu kadını sevmeye hakkı var mıydı? Yoktu belki ama içinde delirip duran şey neydi? Onu bir daha görmedi ama düşündü durdu; Kolay gelsin mi demişti? Öyle demişti! Hurda toplayana kolay gelsin diye kim derdi ki? Hurdacı hurdacıya selam verir selam alırdı o kadar. Diğerleri, diğer insanlar çöpten olur olmazı toplayan birine niye kolay gelsin desin ki? Demez! Sorularını sardunyaya sordu! Cevapları ondan aldı. Çiçek kâh sarardı hüzünlendi kâh katmer katmer açıp durdu ve yine hilalin gökyüzüne asıldığı bir gün kadını yeniden gördü. Aynı çöpün yanına bir şeyler koyup yürüdü kadın! Baktı. Durdu. Sustu Bekir. Kadın konuştu ama "Her akşam bu anneyi beslerim" dedi. Kara gözlü kara kediyi gösterip ve hayırlı akşamlar dileyip yürüdü! "Kolay gelsin! Hayırlı akşamlar!" Bir kadın, iki cümle, kırklı yaşlara varırken hiç düşünmediği bir kalp! Gece koyulmaya, ömür durulmaya, sorular dimağını yormaya başladı ki, hurdacının tüm zamanı sardunya oldu... Çiçekten başka kime sorabilirdi ki? Hurda verdiği göbekli patrona mı?
Ahfâ okurunun profil resmi
Soruları çoğalınca çöp deşeleyen kedi köpeklere, yıldızlara sonra ve en sonunda aya hem de en hilal håline! Ve cevabı buldu! Sevmek İçin en doğru zaman, kalbine o ağrının düştüğü zamandı. Ant içti. Bir daha görürse soracaktı kadına! Ne soracaktı ama? Nasıl sorulurdu ki? Bir akşamdı, her şey apansız oluverip bitti... Kadın kara gözlü kara kediye yemeğini verip çekilirken Bekir'i gördü. "Bunu dedi, sizin için yaptım, yakında havalar soğuyacak, üşütmeyin!" Gri, yün süveteri yavaşça uzatıp gözden kayboldu... O gece hiç uyumadı Bekir. Ondan sonraki gecelerde... Bu işin sonu ne olacaktı? Aylar geçmişti süveterin üzerinden. Yazın kör sıcağında bile süveteri giyip yatıyor ama bir türlü uyku tutmuyordu...
Reklam
Ahfâ yorumladı.
ben artık bir suçlu değil, bir deliydim. ama hayır, kesinlikle delirmemiştim. bir an için bile aklımı kaybetmemiştim. ah ama galiba delirmiş insanlar böyle söylerler hep. yani eğer seni bu hastaneye koyuyorlarsa deliydin ve bu hastanenin dışındaysan deli değildin. tanrıya soruyorum, direnmemek suç mu?
Sayfa 110
Ahfâ okurunun profil resmi
Herkes kendi ruhunun delisidir #237826777