Gitap Edebiyat

Gitap Edebiyat
@gitap_edebiyat
Bir öğrencinin gözünden kitap alıntıları, farklı bir bakış! Yazılar, film önerileri ve daha fazlası için sitemiz: gitapedebiyat.com Yazar: Edebiyatçı Kız
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"İnsan doğası gereği kibre meyillidir. Aramızda gerçek ya da değil, meziyetlerinden dolayı kibir duygusu taşımayan pek az kimse vardır. Gurur ve kibir kelimeleri çoğunlukla birbirine karıştırılsa da gerçekte başka şeylerdir. Bir insan kibirli olmadan da gururlu olabilir. Gurur daha çok nefsimize karşı duyduğumuz saygıyla ilgilidir; kibir ise başkalarının bize duymasını istediğimiz saygıyla."
Sayfa 24 - Yayınevi: Ren YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"İster insan olalım ister makine, hayat sürekli bize seçimler sunar. Yaptğımız tercih az ya da çok kim olduğumuzu belirler. Fakat neyin doğru neyin yanlış olduğuna kim karar verir? Sadece ben verebilirim, artık anlyorum. Neyin iyi neyin kötü olduğuna ve kim olduğuma yalnızca ben karar verebilirim. Ben kendimin ahlaki otoritesiyim, çünkü kendimden başka yargısına güvenebileceğim biri yok. Descartes'in söylediği 'Cogito, ergo sum.' gerçekte bu anlama geliyor: Düşünüyorum, öyleyse varım. Varım, öyleyse karar veriyorum. Karar veriyorum, öyleyse değerlendiriyorum. Bunu yalnızca ben yapabilirim. Yalnızca kendime güvenebilirim."
Sayfa 303 - Yayınevi : Genç TimaşKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"İnsanlar böyle; gerçekliği onların gözüne sokarsın, ama onlar gururlarını zedelediği için bunu görmezden gelir."
Sayfa 298 - Yayınevi : Genç TimaşKitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Doğa, çoğunca dosttur. Düşman gibi gözüktüğü zaman bile insanoğluna gücünü ve yeterliliğini deneme imkânları veren, yüz vermez bir babadır; firtınasında kayığını batırdığı zaman yüzmesini, rüzgârında kulübenin damını uçurduğu zaman daha sağlamı, daha hünerliyi bulmayı öğretiyor; canavarıyla karşı karşıya bıraktığı zaman kas gücünü sınıyordun orada, dört yamı su ile çevrili yerde insanların büyük, sağlam dostluklar, sağlam kaslar, namuslu günler ve gecelerle birbirlerine sokulmalarını, yardımlaşmalarını buyuran rüzgârlar, firtınalar, deniz canavarları; kayalar günlerce, haftalarca döven dalgalara ancak doğanın buyurduğu șekilde yașanabileceğini, sıkı ve sağlam kasların çelimsizlere yardım için, keskin aklın daha kör, daha tutuk, daha gürültüsüz ve yavaș akla, hatta akılsıza arkadaşlık için verildiğini, çorbanın çorbasızlara üleștirilmek için mis gibi koktuğunu öğreten, belki de öğretmenden öyle iyi, öyle kutsal anadan doğulduğunu düşlettiren bir düșünce ile haritalardaki maviliğin ortasında, kocaman anakaraların kenarındaki büyük denizlerin bir tarafina konmuş adalara bakar kurar dururdum."
Sayfa 146 - Haritada Bir Nokta adlı hikayeden alıntıdır.Kitabı okuyor
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Ölmek dert değil, asıl korkunç olan yaşamamak."
Sayfa 351 - Yayınevi: Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Ve bütün idealist adamlar, belirli bir amaca varlığını adayanların zulmüyle zalimdir."
Sayfa 127 - Yayınevi: Can YayınlarıKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Her zaman, her tehlike dakikasında iyi kötü bir güce sahip olduğu sanılan insanlardan herkes medet umar."
Sayfa 63 - Yayınevi: Can YayınlarıKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Ağlamak uğradığımız felaketlere karşı vücudumuzda kalan son kuvvetin bir feryadıdır. Ağlayamadığımız zamanlar bizde o iktidarın da yok olduğu vakitlerdir ki, onun yerine geçen tesirli bir sükûnet, en şiddetli elem gözyaşlarından daha yakıcıdır."
Sayfa 49 - Yayınevi: Divit KitabeviKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
Zavallı çocuklar! Sizin o minimini elleriniz, eski Asya vahşetinin kullandığı ve birkaç asırdan beri insanlığın tahakküm yükü altında inlediği esaret zincirlerini kırmak için değil, belki kendiniz gibi küçük kuşları, güzel çiçekleri okşamak içindir.
Sayfa 44 - Yayınevi: Divit KitabeviKitabı okudu
Reklam
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Bir çocuğun bir çocuktan medet umması, diğerinin insanlık sevgisine açık olan sevgiyle beslenmiş, küçücük dost kalbinden doğan bir hisle son kurtuluş çaresi olarak 'ben seni dolaba saklarım' yolundaki koruyucu sözü iştitmek ne kadar etkileyicidir!"
Sayfa 44 - Yayınevi: Divit KitabeviKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"İğne deliğinden sızan ışık, karanlıktan çıkmak için ihtiyacın olan yegâne şeydir."
Yayınevi: Genç Timaş YayınlarıKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“Defter burada bitiyordu. Yalnız birkaç sahife ötede okunmayacak kadar karışık ve fena bir yazıyla şu satırlar vardı: ‘Zehra’yı gördüm. Büyümüş, hemen hemen bir genç kız olmuş. Dört seneden beri görmemiş olmama rağmen o kadar çocuğun içinde derhal bulup çıkardım. Zehra mektep arkadaşlarıyla beraber bir yere gidiyordu. Allah’tan son bir şey isterdim: Kocaman bir hanım olmuş kızımı son bir defa kucaklamak… Fakat buna imkân yok… Çocuğum benden utanır… Ne yapalım, elverir ki o bahtiyar olsun…’”
Yayınevi: İnkılap KitabeviKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“Zehra, babasının bu satırlarını okurken çıldıracak gibi oldu. ‘Hemen hemen benim fikirlerim’ diyordu, bir rüya içinde olmadığına inanmak için kâğıda parmaklar ile dokunuyordu. Sonra aklına daha başka bir şey geldi. ‘Acaba vücudumla olduğu gibi ruhum ve fikirlerimle de bu adamın kızı mıyım?’”
Yayınevi: İnkılap KitabeviKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“Mesela bütün kalem arkadaşların sana düşman. Her biri ‘bu iş ancak bu kadar sürat ve mükemmeliyetle yürür’ deyip dururken gününde birinde Mürşit Efendi diye parmak kadar bir çocuk ortaya çıkıyor… Beşinin beş günde çıkaramayacağı bir işi beş saatte çıkarıp atıyor… Herifler ne kadar kudursalar hakları ya… Bir kere adamcağızları amirlerinin gözünden düşürmek tehlikesi var… Sonra senden görerek eskisinden daha fazla çalışıp uğraşmaya mecbur oluyorlar. Nihayet bunlardan daha mühim olarak kendi şahıslarına karşı besledikleri hüsnüteveccühü izale ediyorsun… Çünkü hasbalarım hallerini bilmezler, hakikaten içlerinde bir cevher var sanırlar, adam olduklarını, bir halta yaradıklarını vehmederler.”
Yayınevi: İnkılap KitabeviKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntısı
“Doğruluk, temizlik, fedakârlık hastalığı onda insanlığın en kıymetli bir kabiliyetini öldürmüştür: Acımak kabiliyeti…”
Yayınevi: İnkılap KitabeviKitabı okudu
Reklam
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“Yemek masasına oturmadan birkaç dakika önce Cosette, sırf içinden geldiği için, onun önünde gelinliğini iki eliyle yanlardan tutarak muhteşem bir reverans yaptı ve sevgi dolu muzip bir bakışla sordu: ‘Baba, mutlu musunuz?’ ‘Evet, kızım,’ dedi Jean Valjean, ‘mutluyum.' ‘O halde, biraz gülün!’ Ve Jean Valjean gülmeye başladı.”
Yayınevi: Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“Tam o sırada onun sesini duydu; daha önce hiç duymadığı ve yaprakların hışırtısından çok az yüksek çıkan o ses şöyle mırıldanıyordu: ‘Burada olduğum için beni bağışlayın. Yüreğim tamamen dolmuş durumda, bu halimle yaşamaya devam etmem mümkün değildi, ben de geldim. Bankın üzerine bıraktıklarımı okudunuz mu? Beni birazcık da olsa tanıdınız mı? Benden korkmayın. Üzerinden uzun zaman geçti ama bana baktığınız yeri hatırlıyor musunuz? Lüksemburg Parkı’ndaydı, gladyatör heykelinin yanında. Çok uzun zamandan beri sizi bir daha göremedim. Ah, bilseniz sizi ne kadar çok seviyorum! Sözlerimle sizi kırıyorsam beni bağışlayın, size ne dediğimin farkında değilim, belki de sizi kızdırıyorum; söylesenize, sizi kızdırıyor muyum?’”
Yayınevi: Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“Jean Valjean çocuğu oraya taşıdı ve uyandırmadan yatağın üzerine yatırdı. Sonra üzerine eğilip çocuğun eline bir öpücük kondurdu. Yüreği yepyeni duygularla yüklü zavallı ihtiyar! Piskopos onun ufkunu erdemin şafağıyla aydınlatmıştı; şimdi de Cosette sevgisinin şafağıyla aydınlatıyordu.”
Yayınevi: Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Cosette, gidiyordu. Kiminle? Bilmiyordu. Nereye? Bilmiyordu. Tek bildiği, Thénardier hanını arkasında bıraktığıydı. Ona hoşça kal demek kimsenin aklına gelmemişti. O da kimseye hoşça kal dememişti. Nefret ettiği ve nefret edildiği o evden gidiyordu.”
Yayınevi: Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
"Sadece tek bir söz, ‘O bir kürek mahkumuymuş’ sözü üzerine neredeyse herkesin onu terk etmiş olduğunu üzülerek belirtmeliyiz. Yaptığı bütün şeyler iki saatten daha kısa bir süre içinde unutuldu ve o sadece “bir kürek mahkûmu”na indirgendi. Mösyö Madeleine adını taşımış olan o hayalet işte bu şekilde Montreuil-sur-Mer’ den silinip gitti."
Yayınevi: Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“Jean Valjean hüngür hüngür ağlayarak ve ürpererek girdiği zindandan duygusuz biri olarak çıktı. Oraya umudu kırılmış olarak girmişti, oradan ruhu kararmış olarak çıktı. O ruhun içinde neler olup bitmişti?”
Yayınevi: Koridor YayıncılıkKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“-Besbelli onu çok sevdiğiniz için öldürdünüz. -Ah! Ben mi öldürdüm? Onun için ben her dakika ölmeye hazır idim; o gideceğine keşki ben gideydim, hayat bana haram oldu, gözüm dünyayı görmüyor. Povr anj!** ” **:Zavallı melek! (Pauvre ange!)
Bordo Siyah Türk KlasikleriKitabı okudu
Edebiyatçı Kız'dan Kitap Alıntıları
“…Kitabı bitirmedikçe elinden bırakmamış, o nedenle sabahın 4’üne* kadar uyanık kalmış; okuma sırasında, kendi kendine sönünceye kadar yanan mumların isi odayı doldurmuştu.” *Saat 10.00
Bordo Siyah Türk KlasikleriKitabı okudu