Araz
"Gel" desen gelirdim
Gittiğin uzakta bendim
Dağ gibi bir ihanetten düştüm
Bu kendime son gelişim
Ölümbaz öpüşler kusuyorum ceplerime
Kendimi suçüstü yakalıyorum
Ve kentsizliğimin isimsizliğini
Araz'a uyak düşüyorum
Gözlerime senden düşler sürüyorum
Islak bileklerim kan bayramına yatıyor
Bana en büyük tehdit yine ben oluyorum
Bugünlerde içim sıkıldıkça düşüyorum yollara
Bugünlerde seni düşünüyorum sık sık nedense
Bugünlerde pek konuşmuyorum da kimseyle
Herkes aynı her şey aynı ;
Bir tek bir tek sen yoksun...🌺
Ağrıma gidiyor sensiz geçen gunler
Yüreğime kazınmış o güzel gözler
Gittiğin yagmurla gel küskünüm yağmurlara
Gittiğin yağmurla gel böylesi daha guzel 🌺
AYNA ~ Gittiğin Yağmurla Gel
youtu.be/YBH1QOJH9cg
Gittiğin yağmurla gel,
Küskünüm yağmurlara,
Gittiğin yağmurla gel,
Böylesi daha güzel...
Ayna’nın dediği gibi Gittiğin yağmurla gelme bana. Sen bir yaz günü gel. Mesela 12 Ağustos günü gel. Deniz kenarında iki şezlong, bir şemsiye kiralarız. Bir buz kovası ve içinde sevdiğimiz içkiler olur. Sıcakladığımız da denize gireriz. Biraz serinledikten sonra şezlonglara uzanırız. Hem yağmurlu günde gelsen ne olacak ki? En fazla bir cafede oturup kahve içibiliriz. Hiç eğlenceli olmaz ki. Hiç samimi olmaz ki. Bu yüzden sen 12 Ağustos günü gel emi…
sen geldin, çiçek açtı yüreğim
Bir bankta gördüm onu ilk defa
Arkası dönük denizin sesini dinliyordu, içindeki onlarca kuş sesini bastırarak.
Birden sarıldım ona, evet dünya durdu, gezegenler yer değiştirdi ve o güzel aşk bulutları, üzerimizi örttü. Saatler geçmişti, oysa saliseydi bize her şey.... Yağmurdu çiseleyen, üzerimize düşen ve gözyaşlarımiza karışan... sonra bir yabancı ses "hareket ediyoruz"... Camdan dokundum canına... Onun gözyaşları yağmurdu... Benimkiler hasretin gözyaşıydı. Ve bir kaç gün sonra gittiğin yağmurla gel dedi... Ben gelemedim belki ama canıma can o geldi...
A__Y