“Ruhuma her gün hayranlık veren, onu kaygılandıran, üzen, düşündüren birbirinden ilginç yeni duygular ve izlenimler taşıyarak, yeniden gürül gürül akmaya başladı hayat.”
Sayfa 30 - Türkiye iş bankası yayınlarıKitabı okuyor
"Hiç üzerine şurup dökülmüş krep yedikten sonra bir bardak portakal suyu içtin mi? Ekşi gelir. Ama aynı portakal suyunu bir dilim limon ısırdıktan sonra içersen tatlıdır. Resnkler için de aynı şey geçerli. Krem rengi bir gömleği siyah bir ceketin altına giyersen canlı durur. Aynı gömlek bir spor ceketin altında kirli görünür. Bu 'algı perdesi' ya da 'peçesi' olarak bilinir ve anlamı şudur: Hepimiz dünyayı gerçekte olduğu gibi değil, kendi önyargılı algılarımız vasıtasıyla gözlemleriz. Dolayısıyla, gerçekten bilebileceğiniz tek şey kendinizsinizdir."
"Sanki ayaklarım yere basmıyordu. Kötü olan ayaklarımın hiçbir zaman yere basmamış olmasıydı. Hep bulutların üzerinde yaşamıştım, bütün ömrüm boyunca. Her şeyden soyutlanmış bir beyin olarak yaşıyordum."
Tolstoy der ki "Toplumdaki şiddetli bozuklukların temel sebeplerinden biri, herkesin kendi hayatını düzenlemeye çalışması ama kimsenin daha iyi bir yaşam düzeni inşa etmeye gayret göstermemesidir."