Glykcl

Tok karnı acıktıran satırlar üzücü.
Çıt yok. Çevremde ne bir insan, ne bir ışık, ne bir ses. Zorlu bir heyecan hali yaşıyordum; beni belki biraz doyurabilecek bu ufacık et parçalarını çıkarmak zorunda kaldıkça ağır ve sesli soluyor, dişlerimi gıcırdatarak ağlıyordum.
Sayfa 112Kitabı okudu
Reklam
Ah, birazcık kaygısızlık beni dünyanın en mutlu insanı yapardı. Ne? Başkaları birazcık güç ve hayata karşı duruşlarıyla karşımda rahatça böbürlenirken, ben gücümden ve yeteneklerimden şüphe mi ediyorum yoksa.
doyumsuzluk
Ne olursa olsun mutlu değidi, hiç bir zaman mutlu olmamıştı. Hayatın bu yetersizliği, dayandığı şeylerin hemen çürümesi nereden geliyordu? Ama bir yerlerde kuvvetli ve güzel bi insan hem coşkunluk, hemde incelikle dolu kıymetli bir varlık bir melek kılığı altında bir şair kalbi, gökyüzüne şairine düğün destanları söyleyen tunç telli bir rebap bulunsaydı onunla tesadüfen niçin karşılaşmamalıydı ah ne imkansızlık! Zaten hiç bir zaman böyle bir şey araştırmaya değmezdi; her şey yalan söylüyordu, her gülümsemenin altında sıkıntıdan esneme vardı.
Sayfa 311Kitabı okudu

Reader Follow Recommendations

See All
Belki bütün bunları bir kimseye açmak isterdi. Fakat bulutlar gibi değişen, kasırga gibi kararsız, dönüp dolaşan bir keyifsizlik nasıl anlatılır ki? Ne kelimeler dilinin ucuna geliyor, ne fırsat ele geçiyor,ne de içinde cüret buluyordu.
Çaresizliğin tanımı
Giderek yaklaşan ve bir türlü yataktan uzaklaştıramadığım ölüme karşı bir şeyler düşünmeye, bulmaya, üretmeye çalışarak oturduğum yerde beynimi patlattığım o korkunç gece...Doktor olmanın, tüm hastalıkların tedavisini bilmenin -sizinde bilgece söylediğiniz gibi yardım etmekle yükümlüdür olmanın - ama yine de ölen birinin yanında çaresizce oturmanın, bilgili ama aciz olmanın ne anlama geldiğini anlayabilir misiniz? Bedeninizdeki bütün damarları parçalasanız da yardım edemeyeceğinizi, bu korkunç gerçeği bilirsiniz bir tek...
Reklam