“çarh-ı felek yok idi
canlarımız var iken
biz o vakit dost idik
azrail ağyar iken
................................
Çalap aşkı candaydı
bu bilişik ondaydı
Adem ile Havva kandaydı (nerdeydi)
biz onunla yar iken
dün geldi safi Adem
dünyaya bastı kadem
İblis aldadı ol dem
uçmakta gezer iken
..........................
ne gök vardı ne yer
ne zeber (üst) vardı ne zîr (alt)
komşu idik cümlemiz
nur dağında yaylar iken
ne oğul vardı ne kız
ervah idik orda biz
Yunus dosttan haber ver
aşk ile göyner (içten yanar) iken.
Yunus Emre
+"Nasılsın ?"
(Nasıl mıyım? Böyle, sanki kafamın içinde kıyamet kopuyor gibi...Kafamın içindeki düşünceler hortumun etkisiyle oraya buraya savruluyor, yağmur dinmiyor, gök gürültüleri durmak bilmiyor. Sel olmuş sanki ve ben suda boğuluyorum, deprem olmuş sanki ve ben enkaz altında yaşama tutunmaya çalışıyorum, yangın var sanki ve ben orda yanıyorum...iyi değilim, kötü hiç değilim. Berbat haldeyim...)
-"İyiyim, sen ?"
Gel! Seninle yüce dağlara çıkalım;
Yalnız yüce dağlar benim aşkıma eş.
O dağlar, hani her gün doğar ya güneş,
Orada. Orada eğemen o iklim.
Köroğlu gibi hür yaşarım orda ben.
Ne isteklerime vurulmuş pıranga
Ne de aşkın sonu vardır o dağlarda;
Sen var, ağaçlar gibi her yıl yemişlen!
Boşuna sarmaz şu belini kollarım,
Gebe kalırsın her
Tahar Ben Jelloun (d. 1944) çağdaş Fas edebiyatının en önemli ve en tanınmış yazarlarından biridir. Anadili Arapça olan bu “francophone” yazar şiir, roman deneme ve gazetecilik alanlarında eser vermiştir. İlk şiir kitabı Hommes sous linceul de silence 1971 yayınlandı. 1972’de yayınlanan Cicatrices du Soleil şiirlerinin ve hikâyelerini