“…sermayemiz kurnazlıktır. Bu çağın medeni ilerlemelerinin etkisiyle her şeyde görülen değişim, aşk ve sevgide de kendini gösterdi. Eski saf, masum sevgiler şimdi ‘Pol ile Virjini’ gibi temiz duyguları betimledikleri için modaları geçmiş sayılan bazı hikâyelerde kaldı.”
“Fakat bir zihne aşk coşkusu girerse orada akla fikre pek az yer kalır.”
“İyi bir şeyi bulup onu kaybetmektense ona hiç sahip olmamak daha mı iyidir?”
Okur Takip Önerileri
“Kabul edelim: Yaşamlarımız sefil, yorucu ve kısa.”
“Özgürlüklerini savunamayanlarin ödedikleri bedel ağırdır.”
"Mutluluğunun eksikliğini dünyevi bir nedene bağlayabilen aziz mahluk! Hissetmiyorsun, felaketinin paramparça kalbinde, bozulmuş aklında yattığını hissetmiyorsun."
“Ruth’un sınırı, ufkunun sınırıydı ve sınırlı beyinler ancak başkalarındaki sınırları görürdü.”
“Karmaşık ve aykırı güçlerin labirentinden bir çıkış yolu bulamıyorsa, insan ölmeli.”
Hayatı yaşamaya asıl değer kılan, onlardı. Adaletsizliğin, kötülüğün çirkefinden yükselen ahlaki görkemi fark etmek; kendinden uzaklaşarak çamurlu gözlerdeki zor fark edilen ve uzak güzelliği yakalamak; bütün o zayıflığın, irade zaafının ve ahlaksızlığın içinden, tüm o cehennemi vahşiliğin arasından yükselen gücü, hakikatı ve yüce manevi donanımı görmek..
Her türlü zorbalığın toplum tarafından makul ve yerinde bir gereklilik olarak karşılandığı, beraat kararı gibi her türlü merhamet göstergesinin toplumda tatminsizlik ve intikam duyguları uyandırdığı bir dünyada adaleti düşünmek gülünç değil midir?
Bu anın fotoğrafını çekemezsin. Çoktan geçip gitti bile.
Varlığını, öteki varlıkların üstünde tutmayan bir bilgeliktesin. Ama biliyor musun, geçecek. Hiçbirimiz, bu kadar saf bir varoluş yükünü taşıyabilecek varlıklar değiliz.