Eğer istasyona girip dumanlar tüttürerek duran sekiz otuz trenini izleyen biri varsa gözüne sıradışı hiçbir şey çarpmamış olmalıydı: Ne trenin sürgülerini çekip kapılarını açan kondüktör ve taşımacılarda; ne trenden inip kalabalığa karışan, bazıları askeri giysiler içindeki kadın ve erkeklerde; ne de birinci sınıf vagonundan inen ve kendilerini
Bir gölge gibi düştüm ardına yıllardan beri Sordum seni şehir şehir Şimdi her gece yarısı rüzgâr değildir Pencerene vuran benim.
Yavuz Bülent Bakiler
Yavuz Bülent Bakiler
Reklam
Ona olan borcumuz çok büyükken, teşekkür kelimesi çok küçüktü.
Hayatımı sonsuza dek değiştiren o yere ben de sessizce veda ettim. Orası, büyükbabama dair hiçbir mezarlığın barındıramayacağı kadar çok anıya ve gizeme ev sahipliği yapıyordu. Asla ayrılamayacak şekilde birbirlerine bağlıydılar. O ve ada. Artık ikisi de yitip gittiğine göre bana olanları günün birinde gerçekten anlayıp anlayamayacağımı merak ettim: neye dönüştüğümü, neye dönüşeceğimi. Büyükbabamın sırlarını çözmek için gelmiştim adaya ama o arada kendiminkini keşfetmiştim. Cairnhorm'ün gözden kayboluşunu izlemek, o gizemi açığa çıkaracak tek anahtarın karanlık dalgalar arasında kayboluşunu izlemek gibiydi. Ve sonra ada aniden görünmez oldu; sis dağı tarafından yutulmuştu. Sanki asla var olmamış gibi.
Kadırga mahkûmları gibi üç saat kürek çektikten sonra kat ettiğimiz mesafe, adayı el kadarbir karartıya dönüştürdü. Birkaç hafta önce ilk kez gördüğüm ve kötü bir şeyler olacağını sezdiğim etrafı farezlerle çevrilmiş kaleye hiç benzemiyordu; artık kırılgan görünüyordu. Dalgalar tarafından istila edilme tehdiniyle karşı karşıya kalmış koca bir kaya parçasını andırıyordu.
Demedim Mi
Demedim mi bu hasret bitirir seni Ay dolanır gider, yalnız kalırsın Her gün yeni baştan dağılır, ufalırsın Demedim mi yüreğim sevme! İşte ne gözyaşı, ne yemin, ne söz.... Geri dönen hangi güvercinin var? Senin hangi çiçeğini sakladı bahar?
Reklam
312 syf.
·
Not rated
·
Liked
·
Read in 3 days
“Nefes” adıyla anılan ölümsüz bir varlığın (şahsiyetin ) rivayetleriyle selamlıyorum sizi. Asırlar boyunca kimi yazılı kimi sözlü kaynaklarla bahsedilen günümüze de değişe dönüşe ulaşan birbirinden esrarengiz hikayelerle. Kimdir bu Nefes? Gerçekten aramızda yaşamakta mıdır? Yoksa pireyi deve yapan zamanın mübalağası ile efsaneştirilmiş midir?
Nefes Rivayetleri
Nefes RivayetleriAyfer Kafkas · Doğan Kitap · 20244 okunma
"Kaçıyor değildi. Sadece kendisini bekleyene doğru gidiyordu." (Gölge'nin Doğduğu Şehir)
Bu gölge her pazar günü, Bu şehir, bu tren sesi, Gök bildiğim bu mavilik, Yeşil dallardan süzülen. Oturduğum rahat koltuk, Beyaz örtüsü masanın, Sigaram, kahvem, gazetem , Elimin çizdiği kavis, Kovmak için sinekleri; Kolumda işleyen saat Ve esnem em arada bir, Hep yaşadığıma dair.
Şehrin Ölümü
Duvarlar çıkıyor önüme Şehrin mahpus yüklü duvarları Hiçbir sır kalmamış ardında hiçbir duvarın Nereye gitti diyorum benim elbisem nerede Şehir soyunmuş diyor biri Şehrin elbisesini çalmışlar Bütün şehir çöküyor yüzünde bir insanın Şehir boğuluyor içinde insanların kan gibi bir sesle Mor bir kabus çöküyor üstümüze Parkta son ağaç da ölüyor
Reklam
Memleketini terk edebileceğini düşünürsün, çünkü madem onca insan yapmıştır bunu, sen neden yapmayasın? Ne de olsa dünya göçmenlerle, kaçaklarla, sürgünlerle doludur... Cesaretlenip kırarsın zincirlerini, gidebildiğin kadar uzağa gidersin, derken bir gün arkana bakarsın ve onun bir gölge gibi seninle birlikte geldiğini fark edersin. Nereye gitsek arkamızdan gelecektir bu şehir.
Sayfa 330Kitabı okudu
128 syf.
8/10 puan verdi
·
Read in 7 days
Aklı Başında Her İnsan Biraz "Deli"dir
Not: Bu inceleme, bir incelemeden çok daha fazlasıdır. Yazım uzun olduğu için ve anlaşılma kolaylığı sağlamak adına sekiz bölüme ayırdım ve böylece daha ilgi çekici olduğunu düşündüğünüz yerlere gidip okuyabilirsiniz: – Giriş – Kitapla İlgili Düşüncelerim – Nietzsche'nin Ailesinin Sağlık Geçmişi – Nietzsche'nin Sağlık Geçmişi – Turin
Nietzsche Neden Delirdi?
Nietzsche Neden Delirdi?Ayşe Şirin Çakmakçı · Scala Yayıncılık · 20242 okunma
328 syf.
10/10 puan verdi
·
Read in 10 days
Bazı kitaplar vardır okurken daha önce nasıl fark etmedim ki deriz kendimize. İşte öyle bir kitap oldu bu. Türkiye’nin panoramasını çıkaran, Türkiye’nin çalkantılı yılları ve destanlaşan bir aşkın romanı. Mardin, Haymana, İstanbul, Kahire, Şam, Dersim ve daha birçok şehir arasında geçen bir yolculuk. Avdo’yu Elif’i Perihan Sultanı ve Tüm Türkiye harmanlayan kitap…
Taş ve Gölge
Taş ve GölgeBurhan Sönmez · İletişim Yayınları · 2021550 okunma
"Sizin gibi toplumdan dışlananlar ve ezilenler bile, diğerlerine biraz olsun merhamet gösteremiyorsa," dedi, "bu dünya için hiçbir umut kalmamış demektir." Sonra arkasını dönüp Esme'yi ambulansa doğru taşımaya başladı.
Sayfa 316 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
1,500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.