Onun muhteşem göğsüne bakmak, belden aşağısını ilk defa çıplak görmekten daha az utanç vericiydi. Mitchell'ın elleri Kate'in omuzlarına yöneldi, başparmakla- rıyla sutyeninin askılarını indirdi. Askılar gevşekçe Kate'in kolları üzerine düşerken, ellerini genç kadının arkasına götü- rüp bunu daha önce birçok defa yapmış gibi
Deneyim denilen şeyin ahlaki bir değeri yoktu. Deneyim, insanların yanlışlarına verdikleri isimdi. Ahlakçılar kural olarak, deneyimi bir tür uyarı biçimi olarak gömüş.Karakterin şekillenmesinde etik açıdan faydalı olduğunu öne sürmüş ve onu bize neyi yapıp neyi yapmayacağımızı gösteren bir şey olarak yüceltmişlerdi. Fakat deneyimin harekete
geçirme gibi bir gücü yoktur. Rolü neredeyse vicdanınki kadar azdır. Deneyimin bize gösterdiği tek şey şudur; geçmişimiz neyse geleceğimiz de o olacaktır ve geçmişte tiksinerek
işlediğimiz günahları gelecekte defalarca, hem de mutluluk duyarak işleyeceğiz.
Bu zamanda istediğimiz kitap elimizde ve ya bir tık kadar yakın kütüphaneler ağı var.
Maalesef başımızı gaflet kumuna gömüş görmezden geliyoruz. Mazlumun ahı arşa yükseldi zalimin ayağının altında eziliyoruz.
_Napolyon Bonapart_
_Devlet, benim.
_Para, para, para. (Başarının sırrı)
_Felaketlerin üstünde dimdik oturan insan soylu ve cesurdur.
_Gerçekler, büyük ruhlu insanları besler, küçük ruhları ise yaralar.
_Yapıcı eleştiri, akıllı insanları güçlendirir. Ahmakları öfkelendirir.
_Düşmanınız hata yaparken araya girmeyin.
_İki şey
Asya uygarlığının parlak bir gelişme döneminden sonra girdiği göreli duraklama dönemi, merakın ürünü olan fikir sermayesini tüketmiş olmasından kaynaklanmıştır. Asya'nın insanların zihinlerini enerjikleştiren ve rastlantısal deneyimlerine anlam vermek için hazır bekleyen geniş ölçekli soyut düşünce şemaları yoktu: Temaşada takılıp kaldı ve fikirlerin temaşasında boğuldu. Spekülasyon Aklı terk etti. Milyonlarca insan ağaçlardan düşen elmalar görmüş ama matematiksel bir dinamik ilişkiler şemasını zihninde oluşturan Newton olmuştu; milyonlarca insan tapınaklarda ve kiliselerde sallanan kandiller gömüş ama bu aynı matematiksel şemanın daha muğlak bir taslağını zihninde oluşturan Galileo olmuştu; yine milyonlarca insan hayvanların birbirini avladığı, bitkilerin birbirini yuttuğunu görmüş, milyonlarca insan kıtlık ve susuzluğa direnmiş ama zihninde Malthusçu şemayı oluşturan Charles Darwin olmuştu. İlerlemenin sırrı soyut morfoloji şemalarına duyulan spekülatif ilgidir.