Onsekiz, ondokuz,
yirmi, yirmibeş...
Yaşlarımızdır.
Deli rüzgârların estiği dağlar..
Başlarımızdır.
Bamsı Beyrekleriz... Bânû Çiçekler
Düşlerimizdir.
Şölenler eyleriz toylu, düğünlü
Kıvrak omuzları bakır güğümlü,
Sülün göğüsleri sıkı düğümlü
Kırk ince belli kız eşlerimizdir.
Anarız en eski Türk çağlarını
Aşarız her gece Kaf dağlarını
Tanrı Dağları'na konar, döneriz...
Zümrüt-ü Ankalar kuşlarımızdır.
Vakta ki, dil sustu: Namlu konuştu...
Kurşunlara hedef döşlerimizdir.
En yüce doruklar mezarlarımız,
En sivri kayalar taşlarımızdır.
Gayri Kızılırmak, Sakarya, Fırat...
Su değil: kan ve göz yaşlarımızdır.