ADAMıN BİRi, oburluğu yüzünden hastalanmış.
Yatağa düşmüş, kıvrım kıvrım kıvranıyormuş .
Oğulları doktor çağırmışlar. Doktor iyice muayene etmiş . Şikayetlerini dinlemiş. Sonra da demiş ki:
"Bak efendi, can boğazdan gelirse, boğazdan da gider. Boğazına hakim olacaksın . Sana bir perhiz listesi
vereceğim, buna uyacaksm. Pisboğazlılık yok. "
Adamcağız, ağız burun bükse de, "Eyvallah doktorum" demiş.
Bir gün evde zeytinyağlı patlıcan dolması yapmışlar.
Kayınbabasının dolmayı çok sevdiğini bilen gelini, bir
dolma getirerek:
"Ne olur babacığım, hatınm için bir tanecik yiyiver.
Şifa niyetine" diye yalvarmış.
Gelinin bu yalvarışına dayanamayan adam, dolmayı
yutmuş . Arkasından oğlu gelmiş:
"Benim hatınm yok mu? Bak, Maşaallah iyileştin,
şifa niyetine, bir de benim elimden" deyip, o da dolmayı yedirmiş .
Öteden karısı bir dolına almış gelmiş:
"Aa, çoluğun çocuğun hatın var da, kırk yıllık karı
nın hatın yok mu? Şifa niyetine, bir tane de benim
elimden" demiş . Adam onu da yutmuş. Az sonra mide
sancıları başlamış. Doktor çağırmışlar.
Adamcağız:
"Aman doktor yetiş, şifa niyetine ölüyorum" diye
söyleniyormuş .
•••
Bu deyim, herşeyin azı karar, çoğu zarar olduğunu
belirtmek için kullanılır .