Elden Düşme Dünya 'dan kısa süre sonra yazarın ödüllü bu kitabını okudum. Hikaye biraz farklı olsa da genel atmosfer önceki kitabıyla aynıydı. Yine boşanmış ama eski karısını unutamayan bir karakter, yine hayatına yeni giren kadınla yaşadıkları, hayata karşı duruşu düşündükleri, zihnindeki geçenler, yine varoluşsal sorgulamalar.
Hatta diğer kitapta kullandığı diş yaptırma detayını burda da kullanmış o kadar dikkatimi çekti yani.
Son derece sıradan birinin dünyaya ve insanlara dair gözlemleri eşliğinde hayatından bir kesit diye toparlayabiliriz. Ve tüm bunları zevk veren bir edebi dille anlatmış.
Kendini anlamaya çalışan ayakkabi denetçisi kahramanımızın gözlemlerini ve tespitlerini sıkılmadan okudum.
Kitap aktı gitti.
Ama en baştaki tespitine dönersek anladığım kadarıyla baska kitaplarinda da bu durum varmış. Yani benzer işler çıkarmış birisi.
Ek olarak okuduğum iki kitabından sonra, yazarın oral dönemini başarıyla atlatamadığını düşündüğümü söylemeden edemeyeceğim.